Mısır’da darbeye, Suriye’de Baas rejimine karşı duran kardeşlerimizle dayanışma sorumluluğumuzu bir kez daha ilan etmek birtakım İslami kuruluşların çağrısıyla Cuma namazı sonrası Fatih Camiinde toplanan Müslümanlar ABD’nin emperyalist saldırganlığına da Suriye’deki Rusya ve İran’ın işgaline de hayır dediler ve bu hafta içinde Suriye’de şehit düşen 3 Türkiyeli kardeşimiz için gıyabi cenaze namazı kıldılar.
"Muhtemel Amerikan Müdahalesinin de Fiili Rus ve İran İşgalinin de Karşısında; Suriye İslami Direnişinin Yanındayız!", "Katil Sisi, Katil Esed!", "Dünyanın Sessizliğine Rağmen Susmayan, Cuntanın Katliamlarına Karşı Yılmayan, Direnen Mısır Halkına Bin Selam!", "Yaşasın Suriye Direnişimiz!" yazılı pankartların açıldığı eylemde ABD, Rusya ve İran aleyhine sık sık slogan atıldı; Mısır ve Suriye direnişi tekbirlerle selamlandı.
Murat Ayar’ın sunumunu yaptığı gösteri, Şenel Mutlu’nun Suriye’de şehit düşen kardeşlerimiz için kıldırdığı gıyabi cenaze namazı ile başladı.
Eylemde ilk olarak Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya bir konuşma yaptı. “Bugün Adeviyye katliamının 30. günü. Bir ay önce Mısır cuntası darbe suçuna vahşi bir katliam daha ekledi.” diyerek başladığı konuşmasında Kaya, Mısır’da olağanüstü halin iki ay daha uzatıldığı bilgisini verdi ve katliamların, işkencelerin, tutuklamaların devam edeceğini belirtti. Mısır’daki darbeye destek olanların; onları ziyaretlerle taltif edenlerin katliam suçuna ortak olduklarını ifade eden Kaya, durumu İslami hareketlere olan düşmanlık olarak yorumladı.
Suriye’de 21 Ağustos’taki katliamdan beri yaşanan kimyasal silah tartışması maskarasına değinen Kaya, bu tartışmayı yürütenlerin Beşşar zalimi kadar alçak olduklarını söyledi. 100 bin kişinin ölümüne; füzeler, tanklar, uçaklarla şehirlerin yerle bir edilmesine göz yumanlar; sadece dostları İsrail’i kaygılandırdığı için kimyasal tartışması başlatmış ve Beşşar’ı tahkim edecek bir “çözüm”ün ardına düşmüşlerdir.
“Emperyalist Müdahaleye Hayır!” Diyenlerin İkiyüzlülüğü Utanç Verici
Rıdvan Kaya, iki buçuk yıldır “NATO gelecek, ABD müdahale edecek, Batıcı bir düzen kurulacak!” yalanlarıyla Suriye halkının direnişini kirletmeye, itibarsızlaştırmaya çalışanlar, Suriye’deki katliama ortak olanların maskeleri bir daha düşmüştür. “Savaşa Hayır” “Emperyalist Müdahaleye Hayır!” diye sokağa çıkanların da ABD kadar ikiyüzlü ve ahlaksız olduklarının altını çizen Kaya, bu tiplerin iki buçuk yıldır Rusya ve İran’ın Suriye müdahalesine sessiz kaldıklarını; yaşanan katliamlara göz yumduklarını belirtti ve şöyle konuştu:
“Rusya ve İran’ın açıkça bu katil rejimi desteklediklerini görmezden gelenler emperyalist müdahaleye hayır diyorlar. Evet, insan olan herkes emperyalist müdahaleye karşı çıkmalı. Ancak bu, sadece ihtimal dahilinde olan Batı müdahalesine değil; fiilî olarak Suriye’de katliama destek olan Rusya ve İran’a da karşı çıkmayı gerektirir.”
“Esed’i aklamaya çalışanlar Suriye’den yansıyan fotoğraflara, görüntülere hiç bakmıyorlar mı?” diye soran Kaya, bütün şehirleri tarumar eden; onlarca fırının önünde ekmek bekleyen yüzlerce kardeşimizi bombalarla parçalayan bir rejimin kimyasal silah kullanmamış olabileceğini iddia edenlerin insanlık adına utanç içinde olduklarını kaydetti.
Kaya, sözlerini ümmetin şehitlerinin kanlarıyla sulanan Suriye’de ABD’ye olduğu gibi Rusya ve İran’a karşı çıkan; tüm unsurlarıyla yerli zalimlerle ve küresel istikbarla mücadele eden kardeşlerimizle iftihar ettiklerini belirterek tamamladı.
Kaya’nın ardından Medeniyet Derneğinden yazar Kazım Sağlam söz aldı. Sağlam, konuşmasında Suriye’de yaşanan sürece değinerek İran’ın politikalarını eleştirdi. İsminde “İslam” geçen bir devletin Suriye’deki zalim icraatların müsebbibi olmasındaki tenakuza değinen Sağlam, İran’ın ya tövbe edip zalimlerden ayrılması ya da ismindeki “İslam Cumhuriyeti” ifadesini değiştirmesi gerektiğini söyledi.
Suudi Arabistan’ın da Mısır cuntasıyla olan işbirliğini lanetleyen Sağlam, bu bölgelerde bağımsız İslami hareketlerin özgürleştirici faktör olduğuna dikkat çekti.
Son olarak gazeteci-yazar Abdurrahman Dilipak konuştu. Dilipak, Batı’nın, dünya savaşı çıkarma hevesinin insanlığı yaktığına dair örneklerle başladığı konuşmasında Batı dünyasının nasıl kanlı, asimilasyoncu ve soykırımcı bir zemin üzerinde yükseldiğini anlattı.
Rabia sembolü üzerinde duran Dilipak, ümmetin yerel-küresel zulüm odaklarına karşı “Allahu Ekber” diyerek direnişi büyütmesinin yegâne kurtuluş yolu olduğunu ifade etti.
"Suriye'de Mısır'da Direnişe Bin Selam!", "Darbeci Firavunlar Döktükleri Kanda Boğulacaklar!", "Suriye Şehitleri Onurumuzdur!", "Katil Esed Hesap Günün Gelecek!", "Müslüman Zulme Sessiz Kalamaz!", "Suriye'de, Mısır'da Vahşete Dünya Suskun! Sen Susma!", "Katil Beşşar! İşbirlikçi İran!" yazılı dövizlerin taşındığı eylem Suriye ve Mısır direnişini selamlayan sloganlar ve tekbirlerle sona erdi.
Fotoğraf Galerisi İçin Tıklayınız...
Video Hazırlanıyor...
Protestonun sonundan bir görüntü: