Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya, yaptığı açıklamada '1000 yıl sürecek" denen 28 Şubat darbe sürecinin 10 yıl dahi ayakta kalamamasının sevindirici bir tablo olduğunu ifade etti. Bunun yanında 28 Şubat'ın 'brifinglendirilmiş yargı'sının, çeşitli davalarla birçok Müslüman'ı mağdur ettiğini hatırlatan Kaya, konunun çözümüne dair yürütülen çalışmaların bir an önce somut adımlara dönüşmesi gerektiğini vurguladı.
Kaya, yargı sisteminin mağduru olan kişilerle ilgili olarak yeniden yargılama sürecinin acilen başlaması gerektiğinin altını çizdi.
***
Darbeciler Hesap Verirken,
Yol Açtıkları Mağduriyetlerin Giderilmesi Adımları Gecikmemeli!
28 Şubat 2013
Bugün 28 Şubat darbesi adı verilen militarist kalkışmanın 16. yıldönümü. Faillerince son derece çirkin bir biçimde “1000 yıl sürecek” kibriyle savunulan bu karanlık girişimin değil bin, on yıl bile sürdürülememiş olması darbeci azgınlığın hukuksuzluğunu ve tabansızlığını net biçimde ortaya koyan bir göstergedir. İslami kimlik ve taleplere duydukları derin öfkeyi açık, sistematik ve vahşi bir militarist dayatma şeklinde dışa vuran kadroların halkı korkutma, sindirme ve istedikleri doğrultuda yönlendirme hesaplarının bir kere daha iflas etmiş olması şüphesiz çok sevindirici bir tablo sunmaktadır. Ne var ki, tabloya yansıyan başka görüntülerin de varlığı görmezden gelinemez.
Hukuksuz yargılamalar neticesinde pek çok kişinin haksız biçimde cezalandırılmış olması 28 Şubat darbecilerinin toplumda yol açtıkları çok boyutlu ve derin sorunlar arasında öne çıkan, hala kanayan bir yara konumundadır. Karanlık sürecin düşmanlaştırdığı İslami kimlikli kişilere yönelik takibat ve yargılamalar neticesinde verilen ağır cezalar nedeniyle hala pek çok kişi cezaevlerinde tutulmakta ya da ülke dışında yaşamak durumundadır. Hukuksuzluğun zirve noktasını teşkil eden “brifinglendirilmiş yargı” marifetiyle bu süreçte verilen akıl almaz kararlarla sayısız insan, aileleri ve yakınlarıyla birlikte on yıldan fazla bir zamandır mağduriyet yaşamaktadır.
Bugün gelinen noktada, malum süreçte tüm devlet mekanizmasını ve toplumu olduğu gibi yargıyı da baskı ve tehditle kontrol altına aldıkları anlaşılmış bulunan ve bundan ötürü de kendilerinden hesap sorulan darbecilerin icraatları her yönüyle tartışılmakta, soruşturulmaktadır. Ne var ki, buna karşın aynı aktörlerin yol açtıkları mağduriyetlerin hala gündeme gelmemesi ise büyük bir eksiklik ve haksızlık teşkil etmektedir.
Salih Mirzabeyoğlu, Sivas, Kamhi, İslami Hareket, Selam, Malatyalılar vb. pek çok davada verilmiş kararlar nedeniyle yıllardır cezaevinde tutulan ve aynı şekilde bu davalarda isimleri geçtiği için ülke dışında yaşamaya mecbur tutulan pek çok kişinin darbecilerin hukuksuzluğunun mağdurları oldukları bugün her açıdan anlaşılmış, açıklığa kavuşmuştur. Ne var ki, uzun bir zamandır bu konuyla ilgili tartışmalar sürmesine rağmen, hala bu mağduriyetleri sonlandırma adına yargı bazında somut bir adım atılmamıştır.
Oysa sürecin en önemli sütunlarından biri olan “yargı brifingleri” konusunun halen yürütülmekte olan 28 Şubat darbe soruşturmasının en somut konularından birini teşkil etmesine rağmen, aynı yargı mekanizmasının yol açtığı mağduriyetlerin gündeme gelmemesi büyük bir çelişki demektir. Şu hususun altını çiziyoruz: Eğer brifing hukuka uygunsa, soruşturmaya konu olması yanlıştır; yok hukuksuz olduğu kabul ediliyorsa, o zaman buna bağlı olarak yaşatılan mağduriyetlerin telafisi için çaba göstermemek hukuksuzluktur, adaletsizliktir.
Sonuç olarak, 28 Şubat sürecinde hukukdışı yöntem ve dayatmalarla haklarında açılmış soruşturma ve yürütülmüş yargılamalar neticesinde mağduriyetleri hala sürmekte olan kişilerle ilgili olarak acilen yeniden yargılama yolunun açılmasını talep ediyoruz.
Rıdvan Kaya
Özgür-Der Genel Başkanı