Bazı siyasi parti yetkilileri ve medya mensupları sanki bu ülkede darbeci bir mantıkla hareket etmeyi şiar edinmiş bir zihniyet hiç yokmuş da, hükümetin gündem saptırma gayretlerinin neticesi olarak masum insanlar suçlanıyormuş havası estirmek için ellerinden geleni yaptıklarının belirtildiği açıklamada darbecileri temize çıkarma telaşesine dikkat çekildi.
Özgür-Der Genel Merkezi'nden yapılan açıklamanın tam metni:
ERGENEKON'UN MEDYA ve SİYASET DÜNYASINDAKİ AVUKATLARI DARBECİLİĞE KILIF BULMA ÇABALARINA ARTIK SON VERECEKLER Mİ?
14 Temmuz 2008
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Ergenekon çetesi hakkında hazırlanan iddianameyi bugün 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sundu. Son bir yıldır Türkiye gündeminde yoğun tartışmalara konu olan Ergenekon adlı darbeci yapılanma hakkında bugün açıklanan iddianame bazılarının iddia ettiği gibi konunun spekülatif iddialardan öteye gitmeyen bir "fasa fiso" olmadığını ortaya koymaktadır.
Son günlerde bilhassa iki emekli orgeneralin de dahil olduğu gözaltı operasyonlarının ardından gerek siyasi çevreler arasında gerekse de medyada darbe çetesi sanıklarını kollama amaçlı yoğun bir kampanya yürütüldüğünü gözlemledik. Bazı siyasi parti yetkilileri ve medya mensupları sanki bu ülkede darbeci bir mantıkla hareket etmeyi şiar edinmiş bir zihniyet hiç yokmuş da, hükümetin gündem saptırma gayretlerinin neticesi olarak masum insanlar suçlanıyormuş havası estirmek için ellerinden geleni yaptılar. Tüm söylemleriyle, hareketleriyle ve irtibatlarıyla yıllardır ülkede militarist bir işleyişi hakim kılmaya yönelik kapsamlı faaliyetler yürüten kadrolar "saygın işadamları ve gazeteciler", "ülkesine hizmet etmiş şerefli askerler" nakaratıyla temize çıkartılmaya çalışıldı. Şüphesiz Özden Örnek'in darbe günlüklerinde dile getirilenler tüm bu gayretlerin arkaplanını da gayet net biçimde ortaya koymaktaydı. Darbecilerin planlarını uygulamak için siyasetçilerden sivil toplum örgütlerine, gazetecilerden sanatçılara kadar çok geniş bir kesimde kendilerine yakın isimlere ne tür görevler verdiklerine dair ifşaatları dünden bugüne yaşadıklarımıza ışık tutmaktaydı.
On yıllardır çok basit suçlamalarla, işkence altında alınan ifadelerle, hiçbir somut belge, delil olmaksızın muhalif kimlikli insanlara "anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs suçu"ndan idam cezaları verilmesine, müebbet hapis mahkumiyetleri yağdırılmasına en küçük bir itirazda bulunmayanların Ergenekoncular için gösterdikleri "derin insani, hukuki, ahlaki duyarlılık" karşısında söyleyecek söz bulmakta zorluk çekiyoruz!
Günlerdir konuşmalarıyla, yaptıkları yayınlarla iddianamenin gecikmesini adeta Ergenekoncuların "masumiyet karinesi" gibi kullanan bu fahri avukatlardan şimdi iddianame ortaya konulduğuna göre artık susmalarını bekliyoruz. Bugüne kadar yürüttükleri kampanya ile darbecilerin sivil ayağı işlevi gören bu zevatın darbe çirkinliğine, hukuksuzluğuna, suçuna daha fazla bulaşmamaları en başta kendileri için faydalı bir tutum olacaktır.
Hülya Şekerci
Özgür-Der Genel Başkanı