Beyazıt'ta Binler Suriye İntifadasını Selamladı!

Suriye intifadasının birinci yılında Beyazıt Meydanı’nı dolduran binler, Baas diktatörlüğünün devam eden katliamlarını protesto ettiler.

İstanbul’da da bugün öğle namazının ardından Beyazıt’ta binlerce kişi Suriye intifadasını selamlarken Esed zulmünü ve katliamlarını telin etti. Büyükşehir Belediyesi önünden Beyazıt’a uzun bir kortejle yürüyerek giren ve camiden çıkan topluluk Suriye halkının direnen gücü Hür Orduyu selamladı.

Beyazıt’a Kadar Yüründü

Suriye intifadası birinci yılında Türkiye’nin birçok yerinde selamlandı. Suriye Halkıyla Dayanışma Platformu’nun çağrısıyla İstanbul’da Beyazıt Meydanında kitlesel bir gösteri yapıldı. Beyazıt Camiinde öğle namazı sonrası Beyazıt Meydanına çıkan topluluğa Büyükşehir Belediyesi önünden yürüyerek gelenler de iştirak edince Beyazıt Meydanı doldu.

Şu ana kadar 10 bine yakın kişinin katledildiği Suriye’deki vahşet telin edilirken Adem Özköse ve Hamit Coşkun kardeşlerimizin de zalim rejimin elinden kurtarılması yönünde çağrıda bulunuldu.

Yürüyüş esnasında yolu trafiğe kapatan topluluk açtıkları pankartlar, taşıdıkları dövizler ve attıkları sloganlarla Suriye halkının yalnız olmadığını ifade ettiler ve direnişin kalesi olan Hür Suriye Ordusunu selamladılar.

Özgür-Der, İHH, Medeniyet Derneği, Anadolu Platformu, Araştırma Kültür Vakfı, Mazlumder, Akabe Vakfı, İnsan ve Medeniyet Hareketi, Hikmet Vakfı, 16 Temmuz Gençlik Hareketi, Davet-Der, Gençlik Kültür Merkezi ve İmkander gibi birçok İslami kuruluşun desteklediği etkinlik şehitler için kılınan gıyabi cenaze namazıyla başladı. Ramazan Kayan’ın kıldırdığı gıyabi cenaze namazı sonrası meydan tekbirler ve “Lebbeyk Ya Allah!” nidalarıyla çınladı.

Cihan Özkan’ın yönettiği eylemde “Katil Baas Ordusuna Karşı Yaşasın Suriye Halkının Özgür Ordusu”, “Katil Baas Çetesinin Karşısında, Kardeş Suriye Halkının Yanındayız!”, “Suriye’de Vahşet Sürüyor, Sessiz Kalmak Suç Ortaklığıdır, Katliamı Durdurun!”, “Dün Hama Bugün Humus, Suriye Halkı Direniyor”, “Zulüm, Katliam, İşkence Karşısında Susmak, Baas Despotizminin Suçuna Ortak Olmaktır!”, vb. yazılı pankartlar açıldı. Ayrıca “Suriye’de Katliamı Durdurun!”, “Adem Özköse ve Hamit Coşkun’u Esed Rejiminin Elinden Kurtarın”, “Allah’ın Yardımıyla Zafer Yakındır” “İnsanlık Onuru Suriye'de Ölmesin!” “Golan İşgal Altında, Esad’ın Tankları Dera’da, Humus’ta, Hama’da!” “Kerbela'yı Tarihte Arama, Zamanın Kerbelası Hama'da!” “Suriye'ye Özgürlük Direnişle Gelecek” “Baas Despotizmine de Emperyalist Müdahaleye de Hayır!” yazılı dövizler; tevhid flamaları, Adem Özköse ve Hamit Coşkun'un posterleri taşındı.

 

Suriye Milli Meclisi’nden Dr. Halid Hoca; “Suriye Halkı bir kıyama kalktı ve bunun bedelini ödemeyi göze aldılar. ‘Ey Dera seninle ölüme varız’ diyerek bir ayaklanma başlattılar. Diktatör Esad rejimini devirmeye karar veren halk özgürlük fidanını dikmek için canından vazgeçti. Artık Esad ne yaparsa yapsın halk devam edecektir.” dedi. Süreci ve mevcut durumu özetleyen Hoca, “Suriye'deki kıyam ne doğunun ne batının eseridir. Tamamen özgürlük isteyen halkın iradesinin tecellisidir.” ifadesiyle Suriye direnişini lekelemeye çalışanları eleştirdi. Hoca, “Adem Özköse ve Hamit Coşkun kardeşlerimiz katliamı anlatmaya çalıştılar fakat rejim onlara engel oldu. İnşallah onlar da bir an önce kurtulur.” temennisinde bulundu.

Yalla İrhal Ya Beşşar

Suriye’de harabeye çevrilen Baba Amr beldesinden Nurul Hüda adlı küçük bir kız çocuğunun okuduğu duada Suriyeli Müslümanlara yardım çağrısında bulunulurken birçok kişi gözyaşlarını tutamadı.

Eylemde Grup Yürüyüş de Suriye halkının direnişini marşlarla selamladı. Hama’da gırtlağı kesilerek katledilen Suriyeli şehit İbrahim Kaşuş’un “Yalla İrhal Ya Beşşar” adlı şarkısını iki kez ve “Kurşun Gazeli” marşını seslendiren Grup Yürüyüş’e binler yumrukları havada eşlik etti.

 

Medeniyet Derneği Başkanı Kazım Sağlam “Beşşar Esed zulmüne direnen mustazaf ve Müslüman Suriye halkına selam olsun. Allah onlara güç, kuvvet, takat versin.” diyerek başladığı konuşmasında Türkiye Hükümetine seslendi: ”Suriye’yle ilişkiler bir an önce kesilmelidir. Büyükelçiler geri çekilmelidir. Uluslararası dengeleri gözetmek adına mazlum bir halkı görmemek hak değildir.” Suriye'deki durumun ciddiyetine dikkat çeken Sağlam, “Direnişin ardında sadece halk vardır. Onurlarının, izzetlerinin, namuslarının peşinde olanlar vardır. Adalet isteyenler vardır.” dedi.

Araştırma Kültür Vakfı Başkanı Şemsettin Özdemir programı organize eden Suriye Halkıyla Dayanışma Platformu adına aşağıda tam metnini yayınladığımız basın bildirisini okudu.

Son olarak Ramazan Kayan’ın yaptırdığı duygu ve bilinç yüklü duaya binler yürekten amin sesleriyle karşılık verdi.

YÜRÜYÜŞ ve MEYDANDAKİ PROGRAMIN VİDEOSU

 

Yaklaşık 2 saat süren eylemde "Baas'ın Korkusu Hür Suriye Ordusu" “İstanbul’dan Humus’a Direnişe Bin Selam!” “Ya Allah Menne Ğayrek Ya Allah” “Yaşasın Suriye İntifadası!” “Lebbeyk, Lebbeyk, Lebbeyke Ya Allah!” “Katil Rusya Suriye’den Defol!” “Katil ABD Ortadoğu’dan Defol!” “Eş’şab Yurid İskat’en Nizam!” “Katil Esed Suriye’den Defol!” “İdlib’e, Humus’a Direnişe Bin Selam!” “Diktatörler Yenilecek, İslami Direniş Kazanacak!” “Katilin Elçisi Ankara’dan Defolsun!” “Uyan, Diren, Özgürleş!” “Hür Orduya Selam, Cihada Devam!” “Adem Özköse Serbest Bırakılsın!” “Adem, Hamit Hemen Bırakılsın!” sloganları atıldı.

Eylem tekbirler ve Suriyeli muhaliflerin gösterisiyle sona erdi.

HAKSÖZ-HABER

Fotoğraf: Büşra Bulut-Gökhan Ergöçün / Haksöz-Haber

---

Basın Açıklamasının Tam Metni

BİRİNCİ YILDÖNÜMÜNDE

SURİYE İNTİFADASINA BİN SELAM!

18 Mart 2012

Baas diktatörlüğü altındaki Suriye’de özgürlük ve adalet talebiyle ayağa kalkan halka karşı tam bir yıldır acımasız bir soykırım siyaseti icra ediliyor. Şehirler tanklarla, füzelerle, ağır silahlarla bombalanırken, savunmasız siviller vahşice katlediliyor. Genç erkeklerin boğazları kesiliyor, kadınlar tecavüz edildikten sonra öldürülüyor.

Rejim güçlerince gerçekleştirilen saldırılar neticesinde bugüne kadar yaklaşık 10.000 insanın can verdiği Suriye’de kitlesel tutuklamalar ve kayıplara ek olarak 100.000’den fazla insan işkence ve ölüm korkusuyla ülkelerini terk etmiş durumda. Ürdün, Lübnan ve Türkiye sınırına kaçabilen bu sığınmacılar buralarda türlü zorluklarla hayatlarını sürdürmeye çabalıyorlar. Suriye’de yaşanan insanlık dramını tüm dünya boş gözlerle seyrederken, Baas çetesi her geçen gün katliamın boyutunu artırıyor.

Sormak gerekiyor: Suriye halkı maruz kaldığı bu zulmü hak edecek ne yaptı? Ne suç işledi? Diktatörlüğe karşı çıkmak suç mudur? 40 yılı aşkın bir zamandır açık hava hapishanesine döndürdüğü ülkeyi adeta bir çiftlik gibi yöneten despotik bir hanedana “artık yeter” diyen bir halk ölümü hak etmiş mi oluyor? Ve neden dünya Suriye’de yaşanan bu vahşete, bu insanlık suçuna sessiz?

Açıktır ki, Suriye halkının yaşadığı acılar emperyalist güçlerin umurunda olmadığı gibi, bölge ülkelerinin öncelikleri arasında da yer almıyor. Bu yüzden savunmasız ve çaresiz bir halkın vahşi bir diktatörlük rejimince kıyıma uğratılması boş gözlerle seyrediliyor, bu sistematik zalimlik ve vahşet anlamsız toplantılar ve bu toplantılarda alınan içi boş kararlarla geçiştiriliyor.

Şüphesiz, kardeşlerimizin bu şekilde acımasızca katledilmesi, çocuklarımızın hunharca boğazlanması, ırzlarımızın kirletilmesi karşısında harekete geçmesi gereken bizleriz! Bizler “Allahım senden başka kimsemiz yok” diye haykıran Suriyeli kardeşlerimizi ne Baas diktatörlüğünün olmayan insafına, ne de emperyalist güçlerin keyfine terk edemeyiz! Biz Müslümanlar “Rabbimiz, bu zalim güruha karşı bize katından bir yardımcı gönder” diye yalvaran mazlum kardeşlerimize sahip çıkmak için elimizden geleni ortaya koymak ve Müminlerle dayanışma sorumluluğumuzu en güzel bir şekilde yerine getirmekle mükellefiz.

Tam bir yıldır acımasız bir cinayet şebekesinin vahşiliklerine ve uluslar arası kuruluşların ve güçlerin umursamazlığına Suriye halkı izzetle direniyor. Baas rejiminin ve işbirlikçilerinin işlediği insanlık suçuna karşı tüm insanlığa özgürlük ve adalet için mücadelenin ve Mümin vakarıyla direnişin somut bir örnekliğini sunuyor. Buradan bir kere daha kardeşlerimizin bu güzel örnekliğiyle onur duyduğumuzu haykırıyor, ödedikleri bu ağır bedellere rağmen zaferin Allah’ın izniyle Suriye halkının olacağına inancımızı tekrar ediyoruz. Ve başta Müslümanlar olmak üzere tüm dünya halklarını Suriye’de yaşanan bu insanlık suçlarına karşı tavır almaya ve mazlumlarla dayanışmaya davet ediyoruz.

SURİYE HALKIYLA DAYANIŞMA PLATFORMU  

Eylemler Haberleri

Gazze nöbeti Saraçhane’de: Direniş sürüyor, dayanışma da sürecek!
Gazze dayanışması sürüyor: İşbirlikçi Almanya hesap verecek!
Gazze Dayanışma Platformu ABD konsolosluğu önünde eylem gerçekleştirdi: Katil İsrail, katil ABD!
Gazze Dayanışma Platformu Siyonist konsolosluk önünde haykırdı: Cebaliye'de Siyonist soykırımı durdurun!
Fatih'ten şehidlerin komutanına bin selam: Şehit Sinvar yolun yolumuz!