Cuma namazının Beyazıt Camii'nde kılınmasından sonra meydanı dolduran Müslümanlar, Gazze'de İsrail'in gerçekleştirdiği katliamı tel'in ettiler. İstanbul'un her tarafından katılımın sağlandığı eylemde 10 binden fazla kişi "Kahrolsun İsrail, Kahrolsun Amerika!" sloganını hep bir ağızdan haykırdı. Tevhid bayraklarının; Hamas, İslami Cihad ve Hizbullah flamalarının; Filistinli şehit önderlerin posterlerinin taşındığı eylemde çok sayıda pankart açıldı.
"Allah, Kendi Yolunda Bir Yapı Gibi Saf Bağlayarak Savaşanları Sever"
İHH, Özgür-Der, Mazlumder, Akabe Vakfı, AKV, Anadolu Gençlik, Medeniyet Derneği, İnsan ve Medeniyet Hareketi, Akdav gibi İslami kuruluşların oluşturduğu Filistin Dostları'nın organize ettiği eylem, Gazze şehitlerimiz için gıyabi cenaze namazının kılınmasıyla başladı. Arapça, İngilizce, İbranice pankartların da taşındığı eylemde "İstanbul'dan Gazze'ye Direnişe Bin Selam!", "Her Yer Gazze Hepimiz Kassam'ız!", "Emrindeyiz Ya Meşal!", "İsrail ile Anlaşmalar İptal Edilsin; Siyonist Elçilik Kapatılsın!", "İsrail, Döktüğün Kanda Boğulacaksın!", "Her Müslüman Bir Kova Su Dökse İsrail'i Sel Alır!", "Bebek Katili İsrail Gazze'den Defol!" yazılı pankartların yanı sıra "Şüphesiz ki Allah, kendi yolunda bir yapı gibi saf bağlayarak savaşanları sever." vb. ayetlerin yazılı olduğu pankartlar açıldı.
"Siyonist Diplomatlar Türkiye'den Defolsun!"
Yağan yağmura ve soğuğa rağmen binlerce kişinin katıldığı İsrail'e öfkenin sloganlara, dövizlere yansıdığı eylemde "İsrail ile Her Türlü İşbirliği Suçtur!", "Siyonist Diplomatlar Türkiye'den Defolsun!", "Yaşasın Ümmetin Gururu Hamas Mücahitleri!", "Siyonist Katillerden Hesap Soracağız!", "Siyonizm Yenilecek Direnen Filistin Kazanacak!", "Filistin Halkı Yalnız Değildir!" vb. çok sayıda döviz taşındı. Eylem boyunca hiç susmayan topluluk sık sık tekbirler getirdi ve "Şehitlerin Yolunu Sürdüreceğiz!" "İstanbul'dan Gazze'ye Direnişe Bin Selam" "Kahrolsun İsrail, Kahrolsun Amerika!", "Katil İsrail Filistin'den Defol!", "Hamas'a Selam Direnişe Devam!", "Yaşasın Küresel İntifada!", "Siyonist Elçilik Kapatılsın!", "Kahrolsun İşbirlikçi Zalimler!", "Hükümet Uyuma Filistin'e Sahip Çık!", "Vur Hamas Vur, İsrail'i Vur!" şeklinde sloganlar attı.
"Filistin Bir Direniş Mektebidir!"
Sunumu Ali Cihangir'in yaptığı eylemde Filistin Dostları'nı temsilen ilk olarak Ali Balkaner sözü aldı. Balkaner, Kur'an-ı Kerim'den müminlerin zulüm ve haksızlıklar karşısında dayanışmasını içeren ayetleri hatırlatarak konuşmasına başladı. Türkiye'de yaşayan Müslümanlar olarak eylemlerimizle, söylemlerimizle ve yardımlarımızla mutlaka Filistin mücadelesinin yanında olmamızın imanımızın bir gereği olduğunu hatırlatan Balkaner, Siyonist İsrail rejiminin her geçen gün daha bir vahşileşen saldırılarına rağmen İslami Direniş hareketini teslim alamadığına dikkat çekti. Ahmed Yasin, Rantisi, Şikaki ve son olarak Nizar Reyyan gibi önderlerini İslam davası için şehadet makamına uğurlayan bir bilinç olup Filistinleştiğine dikkat çeken Balkaner; "Filistin'in özgürlük mücadelesini ne emperyalizm ne de Siyonizm sindirebilir. Filistin bir direniş mektebidir. Bu direniş mektebi bütün İslam coğrafyasında Selahaddin Eyyubiler yetiştirmektedir" dedi.
"Çocuklarımız Her Sabah 'Kahrolsun İsrail!' Sloganlarıyla Evimizi Yankılandırmalıdır!"
Daha sonra söz alan Abdullah Sevim ise Türkiye'de olduğu gibi dünyanın birçok bölgesinde Siyonist İsrail çetesini lanetleyen gösteri ve yürüyüşlerin yapıldığına dikkat çekti. Tüm gösteri ve yürüyüşlerde Filistin'in sahiplenildiğini, katil İsrail'in lanetlendiğini ifade eden Sevim, bu mücadelenin istikrarlı bir kurumsal işleyişe kavuşturulması gerektiğini söyledi. Planlı-programlı bir işleyişle oluşturulacak kamuoyu baskısının Hükümet üzerinde güçlü bir baskı oluşturarak hepimiz için bir utanç vesilesi olan Türkiye-İsrail ilişkilerini bitirebilmenin mümkün olduğunu ifade eden Sevim; "Çocuklarımız her sabah uyanır uyanmaz 'Kahrolsun İsrail!' sloganlarıyla evimizi yankılandırmalıdır. Resimleriyle, sözleriyle, eylemiyle 'Yaşasın Filistin Mücadelemiz' sloganını şiar edinecek bir toplum inşa ederek Allah yolunda üzerimize düşenleri ifa etme gayretinde olmalıyız." dedi.
"Katliamdan TC Devleti de Sorumludur!"
Son konuşmacı ise Mustafa Karahasanoğlu idi. Karahasanoğlu, Türkiye'de Siyonist İsrail adına yayın yapan medya kuruluşları olduğunu vurgulayarak konuşmasına başladı. İsrail sevdalısı yayın kuruluşlarının temel misyonunu İsrail'i masum ve meşru göstermek, Filistin özgürlük mücadelesi ve özellikle de Hamas'ı suçlu ve gayri meşru ilan etmek olduğuna dikkat çeken Karahasanoğlu, bu işleyişin deşifre edilip engellenmesi gerektiğini söyledi. Karahasanoğlu, İsrail ile işbirliği yapan bölge ülkelerinin Filistin özgürlük hareketini zayıflattığını, Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan kadar Türkiye'nin de bu işleyişte suçlu olduğunu ifade etti. Karahasanoğlu son olarak şu vurguları yaptı: "Konya'da on yılı aşkın bir zamandır Siyonist İsrail ordusuna ait F-16 uçaklarıyla eğitim-tatbikat yapan pilotların Filistin topraklarını kan gölüne çevirmesinden TC devleti ve hükümetleri de sorumludur. Irkçı Katillerle sürdürülen her türlü askeri, siyasi, kültürel ilişki suçtur. ABD, katliamların doğrudan suçlusudur. AB, BM, İKÖ ise seyirci kalarak dolaylı destekçilerdir. Filistin'in kurtuluşu İslam ümmetinin birlik ve beraberliği ile ortaya koyacağı mücadeleden geçmektedir."
"Filistin Halkının Yanında Yer Alanlara Teşekkür Ediyoruz!"
Türkiye'de yaşayan Filistinli kardeşimiz Dr. Hasan Bereket de topluluğa hitaben; "Filistin halkının yalnız olmadığını eylemleri ve yardımlarıyla her zaman gösteren Türkiye'deki kardeşlerimize teşekkür ediyoruz. Siyonist İsrail karşısında dualarınızla, eylem ve söylemlerinizle, yardımlarınızla Filistin mücadelesine destek olanların ecrini Allah Teala mutlaka verecektir. Sizin bu etkinliklerinizle hükümetler işbirliği anlaşmalarına uzak durmaya mecbur kalacaklar ve böylece İsrail'i bölgede yalnızlaştıracak ve güçsüzleştireceğiz!" şeklinde konuştu.
Liselilerden Büyük Destek
Eylemde liseli gençlikten büyük katılım dikkat çekti. Üsküdar'dan Eyüp'e, Zeytinburnu'ndan Bakırköy'e çeşitli imam-hatip liselerinden gelen öğrencilerin derslerini bırakarak kendi hazırladıkları İsrail karşıtı materyallerle Gazze eyleminde yer almaları da o yaş kuşağının dayanışmasını resmetmesi açısından güzel bir görüntü oluşturdu.
Eylemde Grup Yürüyüş, Ömer Karaoğlu ve Mikail hep birlikte "İntifada" marşını söylediler. Kitlenin coşkuyla katıldığı marş, tekbirlerle son buldu.
Tüm konuşmaların ardından ellerini açan topluluk Abdullah Yıldız ve Ömer Döngeloğlu tarafından yapılan dualara "amin" diyerek bütün meydanı inletti. Kur'anı Kerim'den Rasullerin dua örneklerinden okunan pasajlarla zalim, fasık, mücrim topluluklar lanetlendiği dua Rabbimizin rahmet ve merhametinin istenmesiyle son buldu.
HAKSÖZ-HABER
Grup Yürüyüş / Ömer Karaoğlu / Mikail
Fotoğraflar: Sabiha Çimen / Haksöz-Haber
Beyazıt eylemi dolayısıyla Filistin Dostları'nın hazırladığı açıklama:
İSRAİL SALDIRGANLIĞINA KARŞI MECLİS ve HÜKÜMETTEN
SÖZ DEĞİL, İCRAAT İSTİYORUZ:
SİYONİST ÇETEYLE İLİŞKİLER KESİLSİN!
2 Ocak 2009
Filistin toprakları tam 60 yıldır Siyonist çetenin işgali altında. Emperyalist güçlerin desteğiyle Ortadoğu'nun kalbine saplanmış bir hançer olan İsrail hiçbir insani değer, uluslar arası kural ve hukuk tanımaksızın on yıllardır açık bir terör uyguluyor. Genci yaşlısı, kadını erkeğiyle Filistinli kardeşlerimiz işgalcilerin zulümlerine, işkence ve katliamlarına maruz kalmakta. Toprağını savunduğu için; onurunu, namusunu, İslami kimliğini savunduğu için; ilk kıblemiz aziz Kudüs'ü savunduğu için Filistin halkı dünyanın egemen güçlerinin onayı ve işbirlikçilerin de katkısıyla Siyonistlerce vahşice cezalandırılıyor!
60 yıldır devam eden insanlık suçları yetmemiş olacak ki, Siyonist terör tüm çirkinliğiyle, hukuksuzluğuyla, iğrençliğiyle şimdi daha da yoğun bir biçimde Gazze'yi hedef almış durumda. İşgal suçu katliamla birlikte zirveye tırmanıyor! Aylardır vahşi bir kuşatma altında açlıkla, ilaçsızlıkla, yakıtsızlıkla güçsüz düşürülen, teslimiyete zorlanan Gazze, şimdi de canavarca bombalanıyor. Genciyle, yaşlısıyla, camisiyle, okuluyla tüm Gazze Amerikan yapımı füzelerin hedefinde! Siyonist İsrail İslami Direnişi tasfiye etmek amacıyla Gazze halkına yönelik açık bir soykırım uyguluyor.
Bu vahşete sessiz kalmanın bağışlanamaz bir insanlık ayıbı ve büyük bir vebal olduğuna kuşku yoktur. Nitekim Siyonist saldırganlığa karşı tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de toplumun farklı kesimleri tam bir haftadır Siyonist katilleri lanetlemek ve Filistinli kardeşlerimizle dayanışmak amacıyla meydanları, sokakları doldurmaktadır.
Ve şimdi Türkiye'deki Filistin Dostları olarak bizler Meclisten ve Hükümetten halkın taleplerini dikkate almalarını ve gerekli adımların atmalarını bekliyoruz. Açıklamayla, sözle karşı çıkılan Siyonist caniliğe karşı vakit geçirilmeksizin somut yaptırımlara geçilmesini istiyoruz! Bu çerçeveden olmak üzere acilen gerçekleştirilmesini beklediğimiz taleplerimiz şunlardır:
→ İsrail ile diplomatik ilişkilere son verilsin! Ankara ve İstanbul'daki Siyonist diplomatlar derhal sınır dışı edilmelidir.
→ İsrail ile sürdürülen tüm askeri anlaşmalar ve silah alım sözleşmeleri iptal edilsin! Düzenli aralıklarla icra edilen askeri tatbikatlar ve bu çerçevede halkımız adına açık bir utanç tablosuna dönüşen Akdeniz'de İsrail deniz kuvvetleri ile Türk deniz kuvvetlerinin ortak tatbikat ve Konya hava sahasının İsrail uçaklarınca idman sahası olarak kullanılması rezaletine son verilmelidir!
→ Hükümet, Gazze'de gerçekleştirilen katliamları bir "soykırım" olarak tanısın.
Hükümet ve Meclis İsrail saldırganlığına karşı tepkisinde samimi olduğunu ispatlamalıdır. Eğer amaç ucuz politik mesajlar vermek ve Gazze'ye yönelik Siyonist teröre karşı halkın öfkesini lafla, sözle yatıştırmak değil de, gerçekten Filistin'de yaşanan insanlık suçuna karşı somut bir şeyler yapmaksa, tüm bu caniliğin icracısı çete ile ilişkileri kesmek en tutarlı davranış olacaktır. Hükümet, iktidar olmanın gereğini yerine getirmelidir. Bizler Filistin Dostları olarak Meclis ve Hükümeti tutarlı olmaya ve katil İsrail ile ilişkileri kesmeye çağırıyoruz.
Filistin Dostları