Başörtüsü Yasağı ve Faşist Dayatma Son Bulsun!

Özgür-Der: “İslam’ın ilkelerini ve Müslümanların hayatını Kemalizm’e uydurma, Resmi İdeoloji potasında asimile etme dayatmaları ile ortaya çıkan bu çirkin zorbalık, bu iğrenç bataklık kökten temizlenmelidir.”

Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı YGS'de başörtüsü yasağının devam ettirilmesi dolayısıyla bir açıklama yapan Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Gülsüm Alpay, başörtüsü yasağı gibi son derece edepsiz, ahlaksız ve insanlık dışı bir işkencenin bütün bir ülke sathında açıktan açığa sürdürülebildiğine dikkat çekti.

Açılım politikaları ile Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne devam eden ırkçı, ayrımcı ve düşmanlaştırıcı kanun ve siyasetlere son verme söylemiyle harekete geçen Hükümetin acilen ve şartsız olarak çözmesi gereken alanlardan birisinin de Kemalist Devlet Siyaseti olduğunu belirten Gülsüm Alpay, Allah'a ve ahiret gününe inanmanın doğal ve zaruri bir sonucu olarak ibadet bilincinin tezahürü olan başörtüsüne karşı Kemalist ideoloji müntesipleri tarafından sürdürülen bu paranoyak tutumun izole edilmesi ve topluma verdiği zararın önlenmesi için daha ne beklendiğini sordu. Hükümetin başörtüsü konusunda hakkı, hukuku ve adaleti korumaktan çekinmesinin kabul edilemez olduğunu ifade eden Alpay, "Zorbalık bataklığı kurutulsun ki, adaletin tecellisi mümkün olabilsin." dedi.

Özgür-Der Genel Merkezi'nden yapılan açıklama:

 

Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı'nda Tazelenen

Başörtüsü Yasağı ve Faşist Dayatma Son Bulsun!

12 Nisan 2010

11 Nisan Pazar günü bütün ülkede Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı dolayısıyla başörtüsü yasağı tam gaz devam ettirildi. YGS ile üniversiteye ilk adımlarını atmanın heyecanını yaşayan gençlerin önemli bir kısmı kılık kıyafet yasağı isimli akıl ve ahlak düşmanı bir işkenceden geçirildiler. ÖSYM'nin yayınladığı bildiri ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın atadığı öğretmenler marifetiyle bu psikolojik ve fiili işkence okul girişlerine dikilen güvenlik görevlileri eliyle tam bir devlet politikası halinde sürdürülmektedir. Bir taraftan katsayı zulmü diğer taraftan başörtüsü yasağı zaten içerik ve işleyişi resmi ideolojik şartlandırmalarla toplumsal kriz olarak devam eden eğitim sürecini daha bir çekilmez hale getirmektedir.

Hükümet, askeri mantık tarafından bir teamül haline getirilmek istenen bu ahlaksız ve çirkin yasağa karşı daha fazla kayıtsız kalmamalıdır. Bütün bir ülkeyi kışlaya dönüştürmek, bütün bir toplumu hizaya sokmak üzere takıntılı bir ideoloji ve mensuplarına karşı, Hükümet yasal ve fiili tedbirleri almakla mükelleftir. Sınav merkezleri olarak kullanılan okullar ve gözetmen olarak görevlendirilen öğretmenler Milli Eğitim Bakanlığına bağlı iken, salon güvenliği ve kılık kıyafet denetimi yapan polis memurları İçişleri Bakanlığına bağlı iken nasıl oluyor da başörtüsü yasağı gibi son derece edepsiz, ahlaksız ve insanlık dışı bir işkence bütün bir ülke sathında açıktan açığa sürdürülebiliyor?

Hükümet, bazı gazete ve TV'lerde yayınlanacak haberlerden, bürokratik oligarşiye kullukta kararlı bazı memurlardan çekinerek mi hakkı, hukuku ve adaleti korumaktan imtina etmektedir? İnsan olmanın, Allah'a ve ahiret gününe inanmanın doğal ve zaruri bir sonucu olarak ibadet bilincinin tezahürü olan başörtüsüne karşı Kemalist ideoloji müntesipleri tarafından sürdürülen bu paranoyak tutumun izole edilmesi, topluma verdiği zararın önlenmesi için daha ne bekleniyor? Aklen ve ruhen dengesiz, adalet ve özgürlüğe düşman oligarşik bir ideolojinin ve bürokrasinin kulu ve kurbanı olamayacağımıza göre bu tür zorbalıklara karşı mücadele kararlılığımızın başta Hükümet olmak üzere herkes tarafından bilinmesini istiyoruz. Hem okulda hem de üniversiteye ve memuriyete girişte uygulanan yasaklarla mücadele insan olmamızın, Müslüman olmamızın tabii bir neticesidir.

Açılım politikaları ile Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne devam eden ırkçı, ayrımcı ve düşmanlaştırıcı kanun ve siyasetlere son verme söylemiyle harekete geçen Hükümetin acilen ve şartsız olarak çözmesi gereken alanlardan birisi de İslam karşıtı, ibadet düşmanı Kemalist Devlet Siyaseti'dir. İslam'ın ilkelerini ve Müslümanların hayatını Kemalizm'e uydurma, Resmi İdeoloji potasında asimile etme dayatmaları ile ortaya çıkan bu çirkin zorbalık, bu iğrenç bataklık kökten temizlenmelidir. Zorbalık bataklığı kurutulsun ki, adaletin tecellisi mümkün olabilsin.

ÖZGÜR-DER

Basın Açıklamaları Haberleri

Ey Sisi, Gazze halkının açlık ve susuzluktan ölümünü daha ne kadar seyredeceksin?
Türkiye ve Suriyeli STK'lardan Suriyelilere yönelik saldırılara karşı ortak basın açıklaması
Özgür-Der: Kemalist öğütüm sistemini tartışmadan atılacak hiçbir adım yeni olmayacaktır!
Soykırımcı Çin BM’nin kararına uy, Uygurları serbest bırak
Yurtdışı Filistinliler Halk Kongresi’nden ‘Gazze’deki Soykırımı Durdurun!’ çağrısı