Asıl Suçlu Siyonist Katiller ile Onları Alkışlayanlardır!

Davos Zirvesi'nde "Gazze: Orta Doğu'da Barış Modeli" panelinde Şimon Peres'in Gazze'deki katliamı savunması ve yalan beyanlarda bulunması Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından sert bir şekilde cevaplandırıldı. ABD'li panel yöneticisinin diplomatik nezaket kurallarını çiğneyerek engelleme çabalarına rağmen, zorla kısa bir cevap hakkı edinen Erdoğan'ın İsrail Cumhurbaşkanı Peres'e "Siz insanları öldürmeyi iyi bilirsiniz" diye karşılık vermesi; ayrıca Peres'i alkışlayan salondaki bazı izleyicilere yönelik de "Çocukları öldüreni, insanları öldüreni alkışlamak da bir insanlık suçudur" cümlesiyle eleştirmesi ülkede, İslam coğrafyasında ve uluslar arası medyada önemli bir gündem oluşturdu.

Erdoğan, Gazze katliamı başladığından itibaren İsrail'e karşı gösterdiği tepkiyi, küresel kapitalizmin temsilcilerinin buluştuğu Davos'ta tüm dünyanın gözü önünde Peres'in Gazze'deki Siyonist katliamı örten ve suçu Hamas'a atan yalancı tutumuna karşı daha net bir anlatımla ve Filistin'deki işgali sergileyecek bir tarzda ortaya koyması Özgür-Der tarafından da takdirle karşılanmıştır. Bu tutarlı tavrı dolayısıyla Tayyip Erdoğan'ı tebrik ediyoruz.

Erdoğan'ın diplomasi sınırları içinde de olsa Siyonist katliama karşı bu onurlu çıkışını hazmedemeyen ve tepkiyle karşılayan, toplumun ve Ortadoğu halklarının hak ve değerlerine düşman, batılı değerlerin hamiliğine soyunan veya kör bir muhalefet tutkusundan kurtulamayan bazı medyatik ve siyasi kişileri de kınıyoruz. Ulusalcılık şemsiyesi altına sığınıp Ergenekoncu çetenin mantığını taşıyan bu güruh, sadece katil İsrail'le yapılan stratejik askeri işbirliği anlaşmalarının gerçek sorumlularının 28 Şubat paşaları olduğunun üzerini örtmekle kalmıyor, böylesi bir süreçte dahi statükolarını ve haksız konumlarını devam ettirebilmek için aynı zamanda İsrail'le işbirlikçiliğine soyunmaya devam etmektedirler.

Tayyib Erdoğan'ın işbirlikçi Arap rejimlerinin tutumunu sarsan ve Ortadoğu halklarına moral aşılayan bu onurlu tepkisi, İsrail ile Türkiye arasındaki stratejik, askeri, siyasi, ekonomik işbirliğini de gözden kaçırmamalıdır. Nitekim Genelkurmay'ın Davos'da yaşananlara ilişkin ortaya koyduğu Gazze katliamına duyarsızlıklarını devam ettiren İsrail yanlısı açıklaması ve daha birkaç gün önce Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın İsrail ile işbirliğini savunan beyanatı, sözlerden öte atılacak daha çok adımlar olduğunu göstermektedir.

Davos'da Başbakan Erdoğan'ın göstermiş olduğu tepki, insani ve hukuki bir tepkidir; ama daha işin başıdır. Yapılması gereken İsrail ile stratejik işbirliğine son verilmesi, askeri, siyasi, ekonomik anlaşmaların iptal edilmesidir.