Selim Diyaboğlu uzun yıllardır ticaretle uğraşan Suriye kökenli Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı bir işadamı. 1989 doğumlu Selim Diyaboğlu evli ve üç çocuk sahibi. Ailesi 2016’dan beri Hatay Reyhanlı’da ikamet ediyor. Kendisi ise işi gereği Birleşik Arap Emirlikleri (BAE)’nde, Dubai’de çalışıyor.
Selim Diyaboğlu ve ailesi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına başvuruyorlar. 2020’de başvurularının kabul edilmesinden çok kısa bir süre sonra 28 Ağustos 2020 tarihinde Selim Diyaboğlu İstanbul uçuşu için Dubai Havalimanına gittiğinde burada BAE polisleri tarafından tutuluyor. Pasaportuna el konuluyor, kendisine evine gidip beklemesi söyleniyor. İki hafta sonra polisler evine gelip kendisini götürüyorlar.
Defalarca tekrar eden sorgulamalar neticesinde içeriğini okumasına fırsat tanınmadan zorla bazı evraklar imzalattırılıyor. Sorgulamalar esnasında gözleri bağlı, fiziki ve psikolojik şiddet gören Selim Diyaboğlu birçok işkenceye maruz kalıyor. En nihayetinde ülkenin kötü koşulları ile meşhur El- Watba Cezaevine konuluyor. Bu cezaevi sorgu merkezleri, kötü muamele, gayriinsani koşulları nedeniyle çok sayıda insan hakları raporları ve uluslararası şikâyet mekanizmaları kararlarına konu olmakla meşhur bir cezaevi.
Selim Diyaboğlu’nun eşi ve çocukları kendisinin serbest bırakılması için yaklaşık 3 yıldır çaba sarfediyorlar. Bu kapsamda Özgür-Der Genel Merkezi’ni ziyaret eden Diyaboğlu ailesi dernek yöneticilerine konu ile ilgili bilgi aktarıp destek çağrısında bulundular. Konuyu yakından takip eden Avukat Gülden Sönmez’in de aktarımlarıyla son durum ele alındı.
Eşi Rida Diyaboğlu’nun son aldığı habere göre Selim Diyaboğlu’nun sağlığı aciliyet oluşturacak şekilde kötüleşmiş durumda. Yeterli sağlık imkanlarından yararlandırılmadığı için Selim Diyaboğlu’nun hastalığı da tam olarak teşhis edilememekte. Safra kesesi ve böbrekleri ile ilgili rahatsızlıklarından dolayı zaman zaman kriz geçirip bayıldığı bildirilen Diyaboğlu’na sadece cezaevi revirinde ağrı kesici verildiği ifade edilmekte. Cezaevi doktorlarının Diyaboğlu’nun acilen ciddi bir tetkik yapılması hatta ameliyat olması gerektiğini bildirmelerine rağmen tedavisi için herhangi bir adım atılmadığı biliniyor.
BAE ile Türkiye arasında sert rüzgarların estiği önceki dönemde sadece Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olduğu için bu muameleye maruz kaldığı anlaşılan Selim Diyaboğlu’nun iki ülke arasında buzların erimesine rağmen hala serbest bırakılmaması ilgililerin yeterli baskıyı ortaya koymadığını göstermekte. 3 yıldır herhangi bir suçlama ortaya konmaksızın, mahkemeye çıkartılmaksızın bir insanın bu şekilde tutulmasının ciddi bir hak ihlali olduğu ortada ama bir vatandaşı hakkında icra edilen bu hukuksuzluğu takip etme hususunda Türkiye Dışişleri Bakanlığı yetkililerinin pasif kaldığı da görülmekte.
Selim Diyaboğlu’nun çocukları Tesnim Diyaoğlu (10 yaş), Ahmet (8), Bilal (4) gözyaşları içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çağrıda bulunarak babalarının bir an önce Türkiye’ye getirilip tedavisinin yapılmasını istiyorlar.