2014-2015 Gaziosmanpaşa Özgür-Der'deki beylere yönelik "Din Nedir?" üst başlığı altındaki aylık çalışmalar başladı.
Sunumun özeti:
Öncelikle Allah'ın vücut, kıdem, beka, vahdaniyet, muhalefetün lilhavadis, kıyam binefsihi,hayat,ilim,semi,basar,irade,kudret,kelam,tekvinmalikül mülk, şafi, afüv vb. sıfatlarını doğru anlaşılmasının gerektiğini, bu sıfat ve isimlerin etimolojik ve kavramsal anlamlarının yanı sıra ilah, rab, ibadet ve din kavramlarını da Kurani netliğe kavuşturmamız gerekir . İmanın önündeki muharref gelenekten gelen engelleri temizlemeden sahih bir iman ve sağlam itikad oluşturmak mümkün değildir.
Kur'an da rabbimiz varlığını ve birliğini değil rabliğini ve ilahlığını vurgular. Üstelik tek ilah olduğunun defaatle altını çizer. Allah'ın varlığını ve birliğini bilmek zaten fıtridir.
Bidat : Bir işi ilk yapmak, türetmek, yeni bir şey ortaya koymak, uydurmak anlamlarına gelir. Kişinin şeriatın sahibine öğretilerine ve ölçülerine aykırı söz ve eylem olarak tanımlanabilir. Ahkaf/9 'da '' Ben türedi (bidan) değilim'' geçmektedir. Pek çok rivayette de bidat reddedilmiştir.
Bidat ile içtihat ayrı şeylerdir. Bidatin iyisi kötüsü olmaz. Bidat dinden sapmadır. Kur'an ve sünnete uygun bir işe öncülük ve örneklik etmek bidat değil hayra örneklik ve güzel bir sünnet ortaya koymaktır. Şerre öncülük etmek bidattır ve kötü bir yoldur. Ebu Hanife, Şafi ve diğer alimler din bidatın merdud olduğunu söylemişlerdir.
Bazı bidat örnekleri ;
1 : Ölülere Kur'an okumak : Yasin 70 ''yaşayan inkarcılar cezayı hak etsinler diye bu kitab bir öğüttür.''
Mehmet Akifin'de dediği gibi;
Ya açar nazmı celilin bakarız yaprağına
Ya üfler geçeriz bir ölünün toprağına
İnmemiştir hele Kur'an şunu hakkıyla bilin
Ne mezarlıkta okunmak ne fal açmak için
Doğrudan doğruya Kur'an'dan almalıyız ilhamı
Asrın idrakına söyletmeliyiz islamı..
2: Telkin -Talkın : Ölüye Kur'an okumak, talkın sorumluluklarımızı erteleyen sonrada tümden ortadan kaldıran hurafelerdendir. Taklit ve bidat merduddur, içtihat ise farzdır. İçtihad edenleri reformistlik, modernistlik ve masonlukla suçlarlar. Halbuki Kur'an da taklit, mezhepçilik, meşrepcilik hep kötü olarak anılmıştır. Tevbe/31 ''Onlar Allah'ı bırakıp hahamlarını rahiplerini Meryem oğlu Mesihi rab edindiler.''
Mezhepçilik düşünceyi hayatı donuklaştırır, içtihad kapısını kapatır. Değişen dünyanın ortaya çıkan problemlerine çözüm üretilemez. Ümmet birliği parçalanır.
TEVESSÜL : Vesile, aracı, şefaatçi…
Hz Nuh'un kavmi Allah yanında red,suva,yegus,yeük,nesr gibi aracı ve şefaatçiler koyup dua ediyorlardı. Hz. İsa ve annesini Allah yanında ilah edindiler. Zaman içerisinde gavslar, veliler, şeyhler aracılığı ile dua edildi.
Duada aracılık tevhide aykırıdır. Dua ibadettir. Allah'ın emirlerine boyun eğme, Ona teslim olma, acziyetini Ona itiraf etme ihtiyacını Ona arz etmedir. Dua bir öz eleştiri ve ibadetlerin özüdür. Tasavvuf tevessülün en çok kullanıldığı alandır. Endülüslü Muhiddin Arabi tasavvufun önde gelen yayıcılarındandır. Tasavvuf insanları değersizleştirip şeyhin elinde meyyit, oyuncak yapar. İmdada koşan en büyük yardımcı Gavsı azam, yetiş Hızır, yetiş Ya Ali anlayışları tevhidden sapmadır.
Aynı şekilde her problemin çözümünde Atatürk ilkelerine batının demokrasi anlayışına sığınmada bir sapmadır.
Tevessül düşüncesinin altında Allah'a güvenmeme ve Onu gereği gibi anlamama yatmaktadır. Maide/35 'de'' Ey iman edenler Allah'tan sakının Ona yaklaşmak için vesile arayın ve Onun yolunda cihad edin böylece kurtuluşa erersiniz'' ayetinde açıkça vesile olarak salih amel belirtilmiştir.
Hz. Adem'in, Hz.Muhammed'in yüzü suyu hürmetine bağışlandığı hurafedir. Görkemli anıtlar yapmak, kümbetler inşa etmek, anıt mezarlar yapmak, türbeler yapmak, gazetelerdeki burç ve fal köşeleri, güce tapınmak modern hurafelerdendir.
ŞEFAAT: Allah'a kullukta yanlışlar yapan, tevbe edip halini de düzeltmeyen kişilerin dünya ve ahirette tasarruf gücüne inandıkları şeylerden yardım ummak, torpil istemek.
Şefaat anlayışının yanlışlığının temelleri :
1: Allah'ın adalet sıfatını inkar
2: Allah'ın ilim sıfatını inkar
3: Allah'ın rahman rahim sıfatlarını inkar
4: Allah'ın afüv sıfatını inkar
Bakara/80/81' de günahı kendini çepeçevre kuşatanların ebedi cehennemlik oldukları vurgulanır.
Nisa/123'de yahudi ve hristiyanların ''biz Allah'ın oğlları ve sevgilileriyiz'' anlayışı eleştirilir.
Şefaat anlayışı Ehli - Sünnette rasuller, evliyalar, şeyhler, Salihler için kullanılır. Şia da ise bunlara ilaveten imamlar, Ehli - Beyt ve Ehli - Beyt soyundan gelenler şefaatçi olarak kabul edilir. Sebe/23'de ''Allah'ın huzurunda kendisinin izin verdiği kimselerden başkasına şefaat (af,bağışalama)yoktur.'' Şefaat Allah'tan ilahlık, şefaat, rahmet ve af yetkisini gasb etmektir. Ezandan sonraki duada geçen Makamı Mahmud yanlış olarak ümmete şefaat edeceği şeklinde ifade edilmiştir. Halbuki Kur'an'da Makamı mahmud tabiri Hz.Muhammed'in başarısı, şerefi, üstünlüğü ve takvası olarak zikredilmiştir.
Program , katılımcıların soru ve katkıları ile sona erdi.
Bir sonraki program "İtikat oluşturmada temel referanslar. Din, rab, ilah ve ibadet kavramları." Şenel Mutlu'nun sunumuyla gerçekleştirilecektir.
Haber: Ömer Bitlis