KTÜ Özgür-Der Gençliği'nden Arif Can'ın sunuculuğunu yaptığı program Kemal Türkmen'in Kur'an-ı Kerim Tilavetiyle başladı. Takdimi yapılan Abdurrahman Dilipak sunumunu yapmak üzere kürsüye davet edildi.
İnsanların ilk baştan beri Mezopotamya'da ve Ceziretul Arab bölgesinde yaşamlarını sürdürdüklerini söyleyerek söze başlayan Yeni Akit Yazarı Abdurrahman Dilipak sözlerine şöyle devam etti.
Yanlış tarih yazımı eleştiren Dilipak ,bizim yani bu topraklarda yaşayan insanların bazılarının burada kalıp bazılarının gidip-dönüp bazılarının ise gittiği yerlerde kaldığını belirtti.M.Ö 500 yıllarına kadar insanlar bu coğrafyada yaşıyordu. Tarih'in bir toplumun ortak hafızası olduğunu belirterek hepimizin ortak bir tarihi olduğunu bunun dayanağının ise ilk Atamızın Hz.Adem ikinci Atamızın Hz.Nuh olduğunu söyledi.Daha sonra insanların Hz.Nuh'un üç oğlundan çoğaldığını dile getirdi.
Tarih'i mefahir olarak görmemizin yanlış olduğunu söyleyip misal olarak da Arap-Yahudi ayrımının hatalı olduğunu söyledi.Buna dayanak olarak Hz.İbrahim'in İshak oğlundan Yahudiler ,İsmail oğlundan ise Arapların kavminin oluştuğunu dile getirip aslında Ataların bir olduğunu vurguladı.
Buradan Cumhuriyet Tarihinin Kurtuluş Savaşı Efsanesini eleştirerek sözlerine devam etti. Sivas,Erzurum Kongrelerini herkesin bildiğini ancak Kars'ta bir İslam Cumhuriyet'inin varlığından bilerek çarpıtılan tarih anlayışı sebebiyle insanların bihaber olduğunu söyledi.Bunun sebebinin ise Cumhuriyet'i kuran kadroların merkezinde Kurtuluş Savaşı'nı bir şahsa indirgenmesinden ötürü olduğunu söyledi. Öyle ki Kars'taki bu devletin kendine has Anayasası,Bayrağı,Parası olduğunu söyleyip hatta bu devletin yönetiminde Ruslardan kaçan 3 ğayrimüsliminde mecliste bakanlık yaptığını dile getirdi.Bu günlerde tartışılan başkanlık sisteminden çok daha ileri boyutta KONFEDERASYON sistemiyle yönetildiğini dile getirdi.Bu çarpıtılan tarih bizim tarihi illüzyon olarak algılamamıza sebep olmuştur.
Antep,Maraş,Urfa'daki Mücadele Ankara'nın yönlendirmesiyle yürümeyip oradaki aşiret liderleri ve halkın yürüttüğü bir Mücadele olduğunu söyledi.
Çanakkale'de yaşanan dramdan bahseden Dilipak şöyle devam etti.İngilizler Hintli Müslümanlara Cami Hutbelerinde Halifenin esir olduğunu onu kurtarmak için gönüllü askerlere ihtiyaç olduğunu söyleyerek kandırmıştır.Çanakkale'de Müslüman kardeşi, müslaman kardeşine karşı bu şekilde savaştırdılar.
Ruslar'ın Kafkasya'dan Anadolu'yu işgal edeceğini haber alan Arapların Anadolu'ya yazlık kıyafetlerle geldiğini bunları karşılayanların Kürt kardeşleri olduğunu kuzeye ulaşınca Türk kardeşlerle buluşup Allahuekber dağlarına yol aldığını söyledi.Dramatik bir olayla bunu bitirdi.Şöyleki Arap kardeşlerinin yazlık kıyafetlerle geldiğini duyan Karadeniz halkı elde ne varsa giyecek ve yiyecek tüm mallarını kardeşleri için gönderdiler.işte bizi biz yapan budur…Resmi Tarih ise bunu tek bir ırka indirgemiş, olayı aslından saptırmıştır.
Resmi tarihin tek kişiye indirgenerek diğer mücadele veren halkımızın hakir görüldüğünü söyleyen Dilipak,Niçin Sütçü İmam'ın bu mücadeledeki konumunu anlatmadıklarının sorusuna İrtica olarak nitelendirmelerinden ötürü olduğunu söyledi.
Lozan'ın aslında imtiyaz anlaşması olduğunu söyleyerek fazla büyütülmemesini dile getirerek sözlerini noktaladı.
Program 21 Ocak 2017 Cumartesi Murat Özer'in "Kemalist Devrimlerin Mantığı ve Dindarlığın Tasfiyesi" konulu programının duyurusu ile son buldu.