Sunuculuğunu Kadir Çiçek'in yaptığı konferans, Abdulvahap Eyüpoğlu'nun okuduğu Kur'an tilaveti ile başladı.
23 Aralık gününün Dünya Şehid Çocuklar Günü olması hasebiyle konferansın başında, dedesinin "Ruhumun Ruhu" diye sevdiği Gazzeli Rim özelinde tüm şehidler anıldı.
Konuşmasına dinleyicileri selamlayarak başlayan Ramazan Kayan, daha sonra katılımcılarla birlikte ayağa kalkarak; "bi'r-ruh, bi'd-dem, nefdîke ya Aksa (kanımız, canımız Aksa'ya feda olsun)" sloganı atarak Aksa'yı selamladı.
Konuşmasının başlarında, çocuklar üzerinden gelen mesajın yeni bir dünyanın müjdesini verdiğini belirten Ramazan Kayan, iki buçuk aydır Gazzeli çocukların dirayetinin, metanetlerinin, cesaretlerinin ve şehadetlerinin tüm dünyayı silkeleyip çok derinden etkilediğini belirtti. Tüm batıl paradigmaların çökmeye başladığını ve İslamofobinin miadını doldurduğunu dile getirdi.
Gazze'nin bizim için muhteşem bir mektep ve aynı zamanda etkili bir laboratuvar olduğunun üzerinde duran Kayan, her birimizin çapının, kalitesinin, kulluğunun, samimiyetinin ve dürüstlüğünün Gazze laboratuvarındaki sonuçlara göre şimdi yeniden görüldüğünü ve dünyadaki tüm iktidarların, cemaatlerin, tarikatların, dergahların, derneklerin ve partilerin bugün Gazze laboratuvarındaki sonuçlarını tek tek almaya başladığının altını çizdi.
Yine kimin kaç paralık kul olduğu oradaki sonuçlarla ortaya çıkıyor diyen Ramazan Kayan Hoca konuşmasına şöyle devam etti:
"Gazze bizler için adeta turnusol kağıdı ve ayna niteliğindedir. Bugün Gazze aynası ile kendimizle yüzleşiyor ve kendimizi bu açıdan gözden geçiriyoruz. Allah, bir avuç olan iki milyonluk insanla, tüm dünyaya İslam'ı ulaştırırken; İsrail'in kalbine korkuyu salarken; korku imparatorlukları tek tek çökerken peki biz neyin hesabındayız ve neyin peşindeyiz?
Bu soruyu kendimize sormanın vakti geldi diye düşünüyorum. Hâlâ bir Refah Sınır Kapısı'nı açmaya maalesef iki milyar Müslüman muvaffak olamadık."
"Biz Kudüs'ü kurtarırız veya kurtaramayız, ben artık buna bakmıyorum. Ama Kudüs bizi kurtaracak. Gazze bizi kurtaracak. Ben buna artık adım gibi inanıyorum. O bakımdan, Kudüs'ü başka bir toprakla kıyaslamayın. Gazze'yi başka bir coğrafya ile kıyaslamaya hakkımız yok. Bizim meselemiz Filistin toplumunun özgür olması değil; Filistin'in bir devlet sahibi olması da değil. Gazze bir yaşam biçimidir, bir dünya görüşüdür. Bu gerçek, tüm dünyaya yeni bir hayat tarzı olarak tecelli ediyor. Evet, Gazze bir duruştur, bir çizgidir, bir varoluştur, bir hafızadır ve bir bilinçtir. Tüm ümmetin umudu olan bir irade olarak bu, bugün karşımıza çıkmıştır. Elhamdülillah..."
Program, Ramazan Kayan'ın Gazze'nin sürekli olarak gündemde tutulması ve boykotun bir yaşam biçimini alması gerektiğini vurgulaması ve dinleyicileri selâmlaması ile sona erdi.