Bugün Kdz. Ereğli Merkez Ali Molla Camii’nde, ikindi namazı sonrası gıyabi cenaze namazı kılındı. Siyonistlerin şehid ettiği kardeşlerimizi cennetine kabulü, islam aleminin direnen mücahitlerini zafere ulaştırması için Rabbimize dua edildi. Namaz sonrası kalabalık, kortej halinde basın açıklması okunacak park alanına doğru hareket etti. Kortej yürüyüşünde “Katil İsrail, Filistinden Defol”, “Katik Esed Suriye’den Defol”,”Katil Sisi Mısır’dan Defol”, “Yaşasın Küresel İntifada”, “Lebbeyk Lebbeyk Lebbeyke Ya Allah”, “Ereğli’den Gazze’ye Direnişe Bin Selam”, “Hamas’a Selam Direnişe Devam” sloganları atıldı. Kaymakamlık karşısı park alanında Özgür Der Temsilcisi Özgür Eryiğit tarafından eylemin sunumu yapıldı. Eylemlerimizin ibadetlerimizden farkının olmadığına vurgu yapılarak katillere karşı direniş azminin yükseltilmesi talep edildi. Sonrasında Şuheda Çevik tarafından bir gazetecinin dilinden dökülen, Gazze’deki ölümlerin sadece bir istatistik olmadığına dair ibretler dolu konuşma yapıldı. Basın açıklamasının Abdulvahap Deniz tarafından okunduğu eylem, Kdz. Ereğli İmam Hatip Lisesi yeni mezunu Muahmmed Akif Müftüoğlu’nun okuduğu dua ile son buldu. Basın açıklaması sonrası İHH’nın başlatmış olduğu “Gazze için Canlı Kalkan Oluyoruz” kampanyasına destek amacıyla imza standı açıldı. İmza kampanyasına yoğun bir katılım olduğu gözlendi. Eylem sonrası önümüzdeki hafta içinde Gazze ve Suriye’deki katliamlar için resim sergisinin de yapılacağı duyurusu yapılarak duyarlılıkların yükseltilmesi istendi.
Basın Açıklaması;
GAZZE DİRENİŞİNİ SELAMLIYOR, SİYONİST BARBARLIĞI LANETLİYORUZ! KAHROLSUN SİYONİST İSRAİL VE İŞBİRLİKÇİLERİ!
Siyonist İsrail Ramazan ayının ilk günlerinden itibaren Gazze’ye saldırmaya, mazlum Filistin halkını katletmeye devam ediyor. İşgalci Siyonist çetenin Gazze’ye yönelik saldırılarında şimdiye kadar 300 civarı kardeşimizin hayatını kaybettiği yüzlerce kardeşimizin de yaralandığı ve Siyonist rejimin saldırılarını genişleterek ölüm yağdırmaya devam ettiği Filistinli yetkililerce bildirilmektedir. Özellikle son 4 gündür Gazze'ye yoğun hava saldırısı düzenleyen işgal ordusunun, 30 bin yedek askerini göreve çağırması ve dün gece itibariyle karadan da saldırıya geçmesi, Siyonist barbarlığın yeni katliamlara imza atacağını gösteriyor.
Siyonist çete üç Yahudi işgalcinin ölümünü bahane ederek Hamas başta olmak üzere Filistinli direniş gruplarını, Doğu Kudüs, Batı Şeria ve Gazze halkını topluca cezalandırmaya ve yok etmeye çalışmaktadır. Filistin halkı, Siyonist teröre ve işgale karşı direnişi seçtiği, bu kararlılığından ödün vermediği ve böylece mazlum halklar için cesaret ve umudun simgesi haline geldiği için egemen güçler tarafından cezalandırılmaktadır. Yeryüzünün en büyük cezaevi haline getirilen bu mübarek beldenin izzetli halkı, Siyonist teröre teslim olmadığı için tüm dünyanın gözü önünde yıllardır yokluğa, işkencelere ve katliamlara maruz kalmaktadır.
Siyonist barbarlar bilinçli olarak çocukları ve bebekleri öldürüyor, Firavundan öğrendikleri bu vahşeti yıllardır Müslümanlara uyguluyorlar. Çünkü biliyorlar ki bu çocuklar büyüdüğünde Allah'ın izniyle her biri Siyonistlerin karşısına yiğit bir Hamas savaşçısı olarak, bir Şeyh Yasin bir Rantisi bir Şikaki olarak çıkacaktır. Siyonist işgalcilerin tüm vahşi saldırılarına, bombardımanlarına rağmen Filistin halkı dün olduğu gibi bugün de muazzam bir direniş destanı yazıyor. Bu izzetli duruş karşısında daha da kuduran Siyonist kâfirler, bombalarla, katliamlarla vahşi bir soykırım peşindeler. Hitleri aratmayan yöntemlerle bir türlü sindiremedikleri Filistin halkını topyekûn imha etmeye çalışıyorlar. Ortada büyük bir soykırım girişimi, büyük bir insanlık suçu var. Siyonizm "uygar dünya" denilen emperyalist güçlerin de desteğini arkasına alarak, açlık, susuzluk ve ilaçsızlıkla yok edemediği yüz binlerce Filistinliyi, bombardımanlarla, katliamlarla yok etmeye çalışıyor.
BM-ABD-Siyonist rejim ortaklığı, arkasına işbirlikçi rejimleri de alarak insanlığın sessiz bakışları arasında Gazze'de tarihin en korkunç katliamlardan birini gerçekleştiriyor. Bu katliamlara müdahale etmesi gereken uluslar arası kuruluşlar söz konusu Filistin olunca her zamanki gibi derin bir sessizliğe gömülmekte; Siyonist teröre karşı meşru müdafa hakkını kullanan Filistinli direniş gruplarını öne çıkararak “İsrail’in kendini savunma hakkı” gibi saçma ve manipülatif tezlerle Siyonist zulmü meşrulaştırmakta ve bu zulme ortak olmaktalar. Artık dünyaya, BM’ye, küresel güçlere seslenmiyoruz. Çünkü biliyoruz ki; taşlardan ve bedenlerinden başka silahları olmayan, Allah’tan başka yardımcıları olmayan Filistinli kardeşlerimizi terörist, işgale karşı sürdürülen özgürlük mücadelesini ise terör eylemleri olarak yaftalayan emperyalist güçler Siyonistlerin bu zulümlerini değil kınamak, bilakis desteklemektedirler.
Bugün artık devletlerarası diplomasi çökmüştür. Halkların diplomasisine ihtiyaç hâsıl olmuştur. Zalimlere karşı buğz ve beddua etmenin ötesine geçip, siyasi sınırları aşarak kendi ümmet diplomasimizi ortaya koymalı, İslam coğrafyasını kan deryasına çeviren tiranların, zalimlerin eseri olan bu kaotik zeminden yeni bir coğrafya inşa etmeliyiz. Aksi takdirde bugün yaşadıklarımızın on misli ölüm, açlık, hicret ve sefaletle karşı karşıya geleceğiz. Müslümanlar olarak tarihten bugüne taşınan bu cinayetlerin verdiği mesajı iyi anlamalıyız. Zalimler kendi görevini gayet muntazam bir şekilde yerine getiriyor. Maalesef görevini yapmayan biz Müslümanlarız. Bu sebeple zalimin zulmünü bitirmesini beklemiyor, ondan merhamet dilenmiyoruz. Biliyoruz ki, bizim bizden başka kimsemiz, Allah’tan başka dostumuz yoktur. Ve yine biliyoruz ki, bu vahşet ancak Müslümanların yekvücut halinde karşı duruşlarıyla bitebilir. Müslümanlar, mücadelelerini bir namaz kılar gibi, oruç tutar gibi ibadi bir bilinçle tek bir hedefte toplamadıkça ne zulüm biter ne de gözyaşı… Bundan ötürü, yaşananların manasını iyi kavrayanlar olarak, tepki, boykot ve de karşı faaliyetlerimizi daha sık, daha organizeli ve yaptırım gücüne sahip şekillere büründürmek zorundayız.
Bu vesileyle, burada toplanmış Ereğli’li Müslümanlar olarak öncelikle kınama yapmaktan ziyade, Siyonist barbarlığı, onların aşağılık işbirlikçilerini ve de Müslümanları idare etmeye talip olup da Müslümanlara karşı duygusuz, bu cinayetlere sessiz ve Siyonistlere dost olan Müslüman ülkelerin yöneticilerini Allah'a şikâyet ediyoruz. Kudüs'ü haçlılardan alan Selahaddin Eyyubi'nin, tekerlekli sandalyesinde katledilen Şeyh Ahmed Yasin’lerin, Rantisilerin torunları olarak bugün de işgal altındaki Kudüs'ün tutsaklığına karşı Filistinli kardeşlerimizin haklı mücadelesini destekliyoruz. İnanıyoruz ki İslam ümmetinin yüz akı olan Hamas ve diğer Filistinli direniş gruplar, inşallah Gazze direnişini Siyonistlere boğdurmayacaktır. İsrail tarih sahnesinden silininceye kadar, İslam coğrafyasında mazlum halklara zulmeden despotlar devrilene kadar mücadelemiz devam edecektir.
Son olarak bu mübarek ayda şunu ifade etmek istiyoruz:
Bizler Ereğli, İstanbul, Ankara, Humus, Kudüs, Gazze, Kahire, Bağdat ile Şam arasında bir fark görmüyoruz. Suriyeli ve Mısırlı çocukların mazlumiyeti ile Gazzeli çocukların mazlumiyeti aynı değerdedir.
Zalimler pek yakında nasıl bir inkılapla devrileceğini elbette bileceklerdir. Alçak Siyonistler akıttıkları kanda pek yakında boğulacaklardır. Dünya zalimlerin yıkılıp gittikleri tarih sayfalarıyla doludur. Rabbimiz sebat eden, direnen Müslüman kullarına va’d ettiği güzel günleri bir gün verecektir.
‘’Sakın Allah'ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma. O onları gözlerin donup kalacağı bir güne ertelemektedir.’’ (İBRAHİM SURESİ 42)
ÜMİD(Ümmet İçin Dayanışma) PLATFORMU
(AGD-ASDER-ÇINAR DERNEĞİ-EĞİTİMBİR-SEN-ERİMDER-ORDİNDER-ÖZGÜR-DER)