Merkez Ali Molla Camii önünde ikindi namazı sonrası toplanan müslümanlar, tevhid bayrakları ve rabia işaretleri ile kortej halinde yürüdü. “İhvana Selam Direnişe Devam”, “Müslüman Zulme Boyun Eğmez”, ”Darbeciler Yenilecek İslami Hareket Kazanacak”, “Allah’ın Yardımı İle Zafer Yakındır”, “Herkes Sussa Biz Susmayacağız”,”Esed’in Varil Bombaları Sisi’nin Yargıçları Var” dövizlerini taşıyan platform üyeleri, sık sık tekbir ve kelime-i tevhid sloganları ile, basın açıklaması okumak üzere kaymakamlık karşısındaki park alanına kadar yürüdü.
Eylemin sunuculuğunu yapan Kenan Ersoy, katılımcıları selamlayarak başladığı konuşmasında, Ereğli’de yaşayan Müslümanlar olarak hakkı haykırmalarının Rabbimize olan kulluğumuzun gereği olduğunu ifade etti. Zalimlere meyletmeden onların ahlaksız düzenlerini ifşa edip, onurlu bir mücadele azmini kuşanmamız gerektiğini hatırlattı. Darbeci geleneğin ve sahte mahkemelerin, Türkiye Müslümanlarının da çok yakından bildikleri icraatlarına karşı, korkmadan bedel ödemeyi de göze alarak mücadele edilmesi gerektiğini belirtti. Sonrasında Anadolu Gençlik Ereğli Temsilcisi Mücahit Özçelik söz aldı. Özçelik konuşmasında, Mısır cuntasının mahkemelerinin İhvan-ı Müslimini yıldıramayacağını, Ereğli halkı olarak kardeşlerimizin yanında olduklarını, siyonizme ve emperyalizme karşı dik durmaya devam edecekleri mesajını verdi. Daha sonra basın açıklaması Ereğli Özgür-Der Temsilcisi Davut Çevik tarafından okundu. Konuşmada Ortadoğu intifadalarının süreci ve Mısır özelindeki son duruma dair tespitler yapıldı. Darbe mahkemelerinin 529 idam kararı sonrası 683 kardeşimizi daha idam ile cezalandırmasının hiçbir kıymeti harbiyesi olmadığı, Müslüman Kardeşlerimizin onurlu mücadelesinin büyük bedeller ödemesine rağmen sürdürme azminin çok önemli olduğu, Mısır’daki kardeşlerimizi yalnız bırakmayacaklarını, Onların mücadelesinin kendi mücadeleleri olduğuna dair mesajlar verilerek İhvan-ı Müslimini Ereğli’den selamladıklarını ifade etti.
Son olarak da Ereğli İmam Hatip Lisesi öğrencisi Muhammed Akif Müftüoğlu tarafından tüm dünyada Müslüman kardeşlerimizin mücadelesinin zafere ulaşması, bu uğurda ayaklarımızın sabit kılınması için Rabbimize dua edilerek eylem sonlandırıldı.
Basın açıklaması metni;
Mısır’da Darbeye Karşı Direniş de Devam Ediyor.
Yakın coğrafyamızda uzunca zamandır devam eden zalim diktatörlüklere karşı halk ayaklanmaları büyük bedeller ödeyerek mücadelesine devam ediyor. Onlarca yıldır özellikle Müslümanların üzerine çullanmış olan bu zalimler, müstekbir güçlerin açıktan ya da örtülü destekleri ile ayakta kalmaya devam etti. İnsanların üzerinde her türlü baskı araçları kullanılarak, oluşturulan korku duvarları ile iktidarlarını ayakta tutmaya çalıştılar. Zalimler mazlum insanların onurlarını, şereflerini esir almak istedi. Diktatörlükle yönetilen Tunus, Libya, Yemen, Mısır, Suriye gibi bölgelerde zalimlerin iktidarları, Halkın tevhid, adalet özgürlük istekleri ile sarsıldı. Tunus’ta, Libya’da, Yemen’de diktatörler yönetimlerini terk etti. Suriye’de Esed katilinin yüzbinlerce mazlum kardeşimizi katletmesine rağmen, kardeşlerimizin onurlu mücadelesi devam ediyor. Ve Mısır! Mısır’da 40 yıllık Hüsnü Mübarek diktatörünü alaşağı eden Mısır Halkı, halkın yüzde ellisinden fazla desteğini alarak iktidara Müslüman Kardeşler Liderlerinden Muhammed Mursi’yi getirdi.
Yaklaşık bir yıl içinde, yapmış olduğu hamleler ile batılı müstekbir güçler ve işbirlikçilerinin hışmını üzerine çeken Mursi, Darbeci Sisi ve darbe destekçisi odaklar tarafından zorbalıkla iktidardan indirilerek kaçırıldı ve hapsedildi. Zalimlerin ördüğü korku duvarlarını yıkmış olan Mısırlı kardeşlerimiz yeniden meydanlara çıkarak gasp edilen hakları için mücadeleye devam etti. Başta Adeviyye Meydanı olmak üzere, ülkenin birçok yerinde yüzlerce kardeşimiz tankların karşısında hakkı haykırırken şehid edildi. Darbeci Sisi’nin uyduruk mahkemeleri, halkın büyük desteğine sahip İhvan-ı Müslimin hareketini yasakladı ve üyelerini idam ile yargılamaya başladı. Hiçbir ahlaki ilkesi olmayan sözde mahkemeler 20 dakikada 529 kardeşimize idam kararı verdi. Türkiye yakın tarihinde binlerce kardeşimizi ve âlimlerimizi elimizden çalan İstiklal Mahkemeleri gibi, Firavun Sisi’nin Mısır’daki Minye mahkemesinin aynı hâkimi daha önce vermiş olduğu 529 idam kararını onadı. Buna göre 37 kardeşimizin infazı gerçekleşecek ve diğerleri de müebbet hapis cezasına çarptırılacaklar. Bununla da yetinmeyen Minye mahkemesi, içlerinde Müslüman Kardeşler Teşkilatının Genel Mürşidi Muhammed Bedii’nin de yer aldığı 683 kardeşimize daha idam cezası verdi.
İdamla yargılananlar arasında sadece İslamcılar olmayıp, Mübarek rejimine karşı devrim hareketi içerisinde olan 6 Nisan hareketinin kurucuları da yer almakta.
Bu kararlar bir kez daha darbenin hukuku olmayacağını gösterdi. Hangi ülkede nasıl bir darbe gerçekleşirse gerçekleşsin, eğer darbeye karşı çıkmıyor, onu engellemiyorsanız peşinden gelecek hukuksuzluğu da engelleyemezsiniz. Uluslararası kamuoyunun sessizliği devam ederken darbeye darbe demekten dahi çekinenler bugün idam kararlarını ‘medeni’ ya da ‘insanlık dışı’ bulduğuna dair açıklamalar yapmakta. Oysa sormak lazım darbenin kendisi insanlık dışı değil mi ki darbe yapıldığında karşı çıkmadınız? Müslüman Kardeşler teşkilatının hem tüm varlıklarına el konuldu hem de terör örgütü ilan edildi. Bu kararlar hukuk ve insanlık dışı değil midir? Bu nasıl bir çelişkidir?
Darbenin gerçekleştirildiği günlerde ellerinde silah bile olmadığı halde gösteri yapan binlerce insanı katleden bir rejim, idam kararı verdiğinde neden şaşıralım ki? Bu kadar çok sayıda idam kararını da uygulayamaz diyenler elimiz kolumuz bağlı idamların gerçekleşmesini beklememizi mi umuyorlar? 529 idam kararından 37 tanesini infaz etmek isteyen cunta deyim yerindeyse ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışıyor. Şimdi de 683 tane daha idam kararı verdi. Eğer bu 37 idam kararı infaz edilirse 683 idam kararının da önü açılmış olacak. Dolayısıyla bizler bir tane kardeşimizin dahi idam edilmesini engellemek için elimizden geleni yapmalıyız. Bir gecede binlerce Esmayı kurşun sıkıp katledenler için 529 ya da 683 idam kararları uygulanamaz değildir. Onlar için söz konusu olan insan değil sadece rakamlardır. Dünya kamuoyunda yeterince tepki ortaya çıkmazsa 683 idam kararının tamamını da uygulayabileceklerini unutmamalıyız.
Dünyanın her yerinde, ezilen ve üzülen ümmetimiz bir imtihanla daha karşı karşıyadır. Bizler Allah’ın bize emrettiği gibi sabrımızı koruyarak Hakk olanı haykıracağız. Zalimlerin karşısında dim dik duracağız. Yılmayacağız, yıkılmayacağız, bıkmayacağız. Cenneti yüreğinde taşıyan insanları ölümle korkutamazsınız. Bizler bir ölür, bin diriliriz.
Siz darbeciler, İhvanı Müslimin hareketini tutsak ederek, sokaklarda hunharca katlederek, idam sehpalarına göndererek sindireceğinizi, korkutacağınızı hatta yok edeceğinizi sanıyorsunuz. Tüm zalimlere bilmedikleri bir şeyi öğretmek istiyoruz. Bizler sizin zulmettiğiniz Müslüman Kardeşleriz. Bizler dünyanın her yerindeyiz. Bizler dün vardık, bugün varız ve yarın da olacağız ve sizin karşınızda dimdik duracağız, adaleti haykıracağız. Sizin bu caniliğinizi tüm dünyaya haykıracağız. Nesillerimizi zulmünüzü anlatarak yetiştireceğiz. Gelecek, zalimleri lanetle hatırlayacak. Ve bir gün, bu dünya gül bahçesine dönecek. Bunu böylece bilin ve unutmayın!
Bu vesileyle İhvan’a karşı gerçekleştirilen bu haksız, hukuksuz ve alçakça saldırıları, bir komediden farksız olan idam kararlarını, cuntanın baskı ve despotizmini şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Cinayet şebekesi cuntacıların işlediği katliamlarda şehid düşen kardeşlerimizin şehadetlerinin Âlemlerin Rabbi olan Allah katında kabul edilmesini Rabbimizden bir kez daha diliyoruz. Mısır halkını ve Müslüman kardeşler teşkilatını haklı davalarında sonuna kadar destekliyor, Bu onurlu kardeşlerimizi Ereğli’den selamlıyoruz.
EREĞLİ ÜMİD ( ÜMMET İÇİN DAYANIŞMA ) PLATFORMU
(ÖZGÜR-DER, ÇINAR-DER, ANADOLU GENÇLİK, AS-DER, ORDİN-DER, ERİMDER, EĞİTİM-BİR-SEN)