HAKSÖZ-HABER
FETÖ ile mücadele sürecinde çarpık uygulamalara ve soruşturmaların doğurduğu mağduriyetlere dikkat çekilen açıklamada soruşturmaları henüz devam eden 264 eğitimcinin sürgün edilmesi şu sözlerle eleştirildi:
"Madem soruşturmalar devam ediyor o halde soruşturmaların neticelenmesini beklemek ve sonrasında ortaya çıkacak duruma göre davranmak daha adil ve tutarlı bir tutum değil midir?
Bizce adalet zamana ve zemine göre değişime uğratılacak, ertelenecek ve uygulanacak bir mefhum değildir. Onun için derhal bu ve benzeri uygulamalardan vazgeçilmeli ve yürütülen soruşturmaların adilce neticelenmesi beklenmelidir."
Açıklamanın tam metni:
Sürgün Cezası Hak İhlali Değil midir?
15 Temmuz sonrası sürdürülen soruşturmaların geldiği nokta artık keyfiliğe doğru gitmekte ve yeni mağduriyetler üretmeye devam etmektedir. Özellikle FETÖ operasyonlarında şahit olduğumuz bazı keyfi uygulamalar artık genel bir teamül olma izlenimini vermektedir. Daha önce FETÖ ile bağlantısı olmayan kişilerin kamu görevlerinden ihraç edilmesiyle ilgili yaptığımız açıklamalarda bunun kabul edilemez olduğunu ve bu soruşturmaların adil bir şekilde yapılması gerektiğini; hem sorumluluk mevkiinde bulunan siyasilere, hem de kamuoyuna ilan etmiştik. Ancak gelinen süreçte yeni KHK'larla hak ihlallerinin devam ettiğini ve birçok yeni mağduriyetin ortaya çıktığını görüyoruz. Siyasilerin "OHAL, devlete karşı ilan edilmiştir ve vatandaş mağdur olmayacak" söylemi maalesef geldiğimiz noktada geçerliliğini yitirmiştir.
Son aylarda bölgemizde şahit olduğumuz uygulamalar kapsamında Diyarbakır'da KHK'yla daha önce açığa alınan yaklaşık 4 bin 400 öğretmenden 180'i meslekten ihraç edilmiş, diğerleri ise görevlerine iade edilmişti. Ancak soruşturmaların devam ettiği belirtilmişti. Şimdi ise; soruşturmaları devam eden Eğitim-sen üyesi 264 öğretmenin Milli Eğitim Bakanlığı tarafından zorunlu yer değişikliği nedeniyle il dışına gönderildiği belirtiliyor.
İsim listeleri henüz açıklanmazken, Eğitim-Sen Diyarbakır Şubesi, sosyal medya hesabından yer değiştirmenin yapıldığını duyurdu. Bununla birlikte bölge illerinden de yer değiştirme haberlerinin geldiği belirtiliyor.
Eğitim Sen, Diyarbakır, Şanlıurfa, Gaziantep ve Tunceli'de 744 öğretmenin kurban bayramına ve okulların açılmasına sayılı günler kala sürgün edildiğini belirtti. Eğitim Sen'den yapılan açıklamada, "Edindiğimiz bilgilere göre Şanlıurfa'da 367, Diyarbakır'da 264, Gaziantep'te ise 51 üyemiz, il dışına sürgün edilmiştir. Üstelik benzer sürgün kararlarının hukuksuzluğu defalarca AİHM, yüksek yargı ve mahkemeler tarafından tespit edilmiş ve kimi zaman da üyelerimize tazminat ödenmesine hükmeden kararlar verilmiştir" dendi.
Üzülerek ifade etmek istiyoruz ki, bu uygulamalar sadece şahsi mağduriyetler üretmeyecektir. Bununla birlikte aileler ve çocuklar da mağdur olacaktır. Sürgün edilen kamu görevlilerinin yeni yer bulup iskân edinmesinden tutun da çocuklarının eğitimiyle de ilgili mağduriyetler ortaya çıkaracaktır. Bu gibi durumların ötesinde insanların adalete olan güven duygusu ve aidiyet bilinci de sarsılacaktır. Dolayısıyla birçok yönden sıkıntılı neticeler ortaya çıkacaktır.
Madem soruşturmalar devam ediyor. O halde soruşturmaların neticelenmesini beklemek ve sonrasında ortaya çıkacak duruma göre davranmak daha adil ve tutarlı bir tutum değil midir?
Bizce adalet zamana ve zemine göre değişime uğratılacak, ertelenecek ve uygulanacak bir mefhum değildir. Onun için derhal bu ve benzeri uygulamalardan vazgeçilmeli ve yürütülen soruşturmaların adilce neticelenmesi beklenmelidir.
SÜLEYMAN NAZLICAN
ÖZGÜR-DER DİYARBAKIR ŞUBE BAŞKANI