Özgür-Der, Mustazaflar Cemiyeti, Ay-Der, Memur-Sen ve AGD'in de aralarında bulunduğu 72 kurum, Mısır'daki Sisi cuntasının idam kararlarını lanetledi. Ofis'de gerçekleştirilen eylemde, "Darbeciler Mursi'yi Yargılayamaz" ve "Zulmetmedenler Yakında Nasıl Bir Inkilapla Devrileceklerini Bileceklerdir" pankartları açıldı.
Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı Murat Koç'un kısa konuşmasıyla başlayan eylemde, Koç, Aytaç Baran'ın katledilmesinin ardından Diyarbakır'da 72 sivil toplum kuruluşu birleşenlerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda derneğe yönelik hukuksuz baskınların olduğu bilgisini paylaşarak, kapıları kırmak suretiyle derneklere yapılan polis baskınlarını kınadı. Koç, hukuksuzluğa son verilmesi ve gözaltına alınan dernek üyelerinin derhal serbest bırakılması çağrısı yaptı.
Ardından kitle adına basın açıklamasını okumak üzere sözü Diyarbakır ve Değerlerini Koruma Derneği Başkanı Recep İdikut aldı. Sözleri sık sık, "İhvan'a Selam Direniş'e Devam, Üzülme Gevşeme Allah Bizimle, JıBo Zaliman, Bıji Cehennem, Darbeciler Halka Hesap Verecek, Kürdistan'dan Mısır'a Direnişe Bin Selam, Berxwadana İhvanê, Azadiya Ümmete! Katil Sisi, Seninleyiz Mursi, Seyyid Kutup El-Benna; Selam Olsun İhvan'a" sloganlarıyla kesilen İdikut şu açıklamayı yaptı:
İDAM SEHPALARI DİRENİŞİ DURDURAMAZ
Mazlumun dostu, zalimin düşmanı değerli kardeşlerim
Katil Sisi başta olmak üzere onunla birlikte hareket eden tüm zalimleri ve müstekbir güçleri lanetlemek için buradayız.
Darbeci cuntanın sözde mahkemelerinin dün Murtsi, Badii, Şatır, Biltaci ve Kardavi ile ilgili verdikleri idam kararlarını protesto etmek için buradayız.
Mursi'nın şahsında İslam'a ve onun Yüce değerlerine sahip çıkan ümmet bilincini taşıyan tüm muvahhid ve Mazlum Müslüman kardeşlerimizin yanında olduğumuzu göstermek için buradayız.
Yeryüzünde küfre karşı direnip, Allah'ın istediği bir yeryüzü düzenini inşa etmek için muvahhit Müslümanlar olarak Peygamberler ve Sahabeler diyarından "Adil Şahitler " olarak zalimlerin zulmünü lanetlemek ve Müslüman kardeşlerimizin haklı davalarını sahiplenmek için buradayız.
Dün Mısır'ın ilk seçilmiş cumhurbaşkanı olan Muhammed Mursi için darbeci cunta mahkemesi, bir idam kararını ömür boyu hapis cezasına çevirmiş, diğerini ise onamıştır. Ayrıca; üç İhvan yöneticisi Muhammed Biltaci, Hayrat Şatır ve Ahmet Muhammed Abdulati'nin yanı sıra, Yusuf el Kardavi dahil olmak üzere 106 kişiye geçen ay verilen idam cezalarının onanmasını şiddetle kınıyoruz. Mursi'ye ve İhvan yetkililerine verilen idam cezası hukuki değil, siyasi bir karardır.
Zalimler bir kez daha mazlum Müslüman halkın onurunu, şerefini, esir almak istediler. Diktatörleri devirme iradesiyle zalimlerin tahtını alaşağı eden ve meydanları "Özgürlük, Adalet ve meşruiyet" çağrıları ile meydanları tekbir sesleri ile inleten İslami Hareketler Tunus, Libya, Mısır, Yemen ve Suriye'de istekleri zalimlerin iktidarlarını sarstı. Halkların kendi iradesini ellerine alma çabaları bu nedenle zalimlerce bir cezalandırmaya, bedel ödetme kampanyasına dönüştürüldü.
Onlarca yıl aradan sonra ilk defa Mısır halkının özgür iradesiyle seçtiği meşru Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi despotça görevden uzaklaştırıldı. Ardından masum halka yönelik Rabia Meydanı başta olmak üzere ülkenin birçok yerimde kiyam eden halka yönelik katliama varacak cinayetler işlendi. Müslüman Kardeşler cemaatinin önde gelen birçok üyesi gözaltına alındı ve hukuksuz bir şekilde yargılanarak idam cezasına çaptırıldı. Sisi cuntası Mısır'ın umudu Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ve cesur arkadaşlarına yönelik baskı, zulüm ve kıyımları sınır tanımadan devam ettiriyor.
Tarih boyunca biz bu zalimlerinin yaptıklarından bigâne değiliz. Daha önceleri ataları Firavunların, Nemrutların ve Tiranların işledikleri cinayetler birebiri ile ne kadar çok örtüşmektedir. Darbenin hukuku budur! Sokaklarda canlı yayınlarda yüzlerce insanı katleden, slogan atanların üstüne kurşun yağdıran, cezaevi aracında onlarca insanı boğan, kardeşlerimizi vahşi işkencelerle şehit eden zalimlerin hukuku ancak ataları gibi olur.
Muhammed Mursi, Muhammed Bedii, Yusuf el-Kardavi Müslümanların ve tüm kişiliğine sahip çıkan insanların onurudur ve onuru olmaya devam edecektir. İslami hareketleri engellemeye çalışan güçler, Allah'ın izni ve Müslümanlar eliyle hak ettiği cezayı alacaklardır.
Ne mutlu ki, dün kurşunlara, katliamlara rağmen susmayan, sinmeyen kardeşlerimiz bugün de idamlar, hukuksuzluklar karşısında sinmiyor, geri adım atmıyor, bilakis mücadelelerini sürdürüyorlar.
Bizler Sisi gibi zalimleri, Beşşar gibi kasapları, Maliki gibi despotları, Suud gibi satılmış uşakları tüm katil diktatörlüklerin patronluğunu yapan ABD'sini,İsrail'i BM'sinin 5'li çetesini, Rusya'sını lanetlemeyi sürdüreceğiz. Müslümanların söz konusu olduğunda bütün coğrafyalarda ABD, AB, BM ve diğer işbirlikçileri sağır pozisyonuna düşmekte ve bizatihi Müslümanlara yönelik yapılan zulmün destekçisi olmaktadırlar. Bunu hiçbir zaman unutmadık ve unutmayacağız.
Diyarbekirli Müslümanlar olarak; Tevhidi ilkelerimizle adaleti tesis etmek ve özgürlüğün kapılarını açmak için mücadelemiz arzın tamamında devam edecektir. Unutulmamalıdır ki bizler başarıyı ve taltifi sahte ilahlardan değil yalnızca Allah'tan bekleyen Müslümanlarız. Zillete boyun eğene yazıklar olsun! İzzete talip olanları için tüm Müslüman kardeşlerimize binlerce selam olsun!
İman edenlerin dostunun sadece Allah olduğunu bilerek siyasi duruşumuzu Rabbimizin istediği şekilde sürdürmeye devam edeceğimizi bütün dünyaya haykırıyoruz.
Dün olduğu gibi, Bugün ve yarın da başta Müslüman kardeşlerimiz olmak üzere tüm mazlum halkların yanında olduğumuzu ilan ediyoruz. Bu Rabbimizin bize yüklediği adil şahitlik vazifesidir. Müslüman hiçbir zaman zulme sessiz kalamaz.
Bu vesileyle İhvan'a karşı gerçekleştirilen bu haksız, hukuksuz ve alçakça saldırıları, bir komediden farksız olan idam kararlarını, cuntanın baskı ve despotizmini şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Mısır halkını ve Müslüman Kardeşler teşkilatını haklı davalarında sonuna kadar destekliyoruz.
Ey Müslüman halkımız;
Ey Ümmet!
Yeter artık ayağa kalk ve mazlum kardeşlerine sahip çık.
Siyonistlere, emperyalistlere, diktatörlere, darbecilere dur deme vakti geldi.
Bugün Bizim için, Ümmet için direnen kardeşlerimizin yanında, kapitalist barbarların karşısında durma vaktidir.
Gün bugündür!
Şikâyet etmeyeceğiz, ayağa kalkacağız, kardeşlerimiz özgür kalana kadar da yanlarında olacağız.
Diyarbekirli Müslümanlar olarak Mısır, Gazze, Suriye, Irak, Arakan, Bangladeş, Doğu Türkistan başta olmak üzere emperyalizm tarafından sömürülen ne kadar ülke varsa özgür kalıncaya kadar mücadele edeceğiz.