Özgür-Der Diyarbakır Şubesi'nin 2019-2020 konferans ve paneller dizisi "Şeyh Ahmet Yasin ve Mücadelesi" konulu konferansla başladı. Filistin Vakfı Bölge Koordinatörü Abdullah İsmail'in konuşmacı olarak katıldığı program, Özgür-Der Diyarbakır Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Ömer Arslan'ın selamlama konuşmasıyla başladı. Recep Aslan'ın Kur'an ve mealini okumasıyla konferansa geçildi.
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi yeni il binasında gerçekleştirilen programda İsmail, Kudüs davasının dünü bugünü, Filistin'deki son durum ve Şeyh Ahmet Yasin'in hayatı ve mücadelesi hakkında bilgi verildi.
Gazze halkının göç etmemesi İsrail'i çıldırtıyor
Genel olarak Filistin'in özelde ise Gazze'nin tarihinde hiç olmadığı kadar mağdur ve sahipsiz olduğuna işaret eden İsmail, bir tarafta İsrail, diğer yandan Mısır'ın olduğu Gazze'nin kuşatma altında olduğunu; kendilerini ziyarette gelenlerin gördükleri manzara karşısında şok olduklarını, bunca acı ve yokluğa tahammül etmemize inanamadıklarını söyledi. Gazze'ye 24 saatte 4 saat elektrik verildiği ve sularının da sürekli kesildiği bilgisi veren İsmail, işgalcilerin kurşunlarının yanı sıra neredeyse her gün insanların yaşamlarını yitirdiğine dikkat çekti. Bütün bu kuşatma ve ölümlere rağmen Gazze halkının diğer coğrafyalarda çaresizce yollara düşen muhacirler gibi göç etmediklerini dile getiren İsmail, asıl İsrail'i çıldırtanın bu direnç ve sabır olduğunu sözlerine ekledi. İsmail, yaşanan vahşeti İsrail tarafından atılan füzelerin isabet ettiği yakınlarındaki bir ev ile örneklendirdi; "Gazze 3 büyük savaş atlattı. Bunların tanığıyım. Evimizin yakınında 8 ev yandı. Bu evlerden birinde 4 kişilik bir aile yaşıyordu. Daha sonra yaptığımız aramalarda cesetleri bile bulamadık. Misket bombaları olduğunu tahmin ettiğimiz bu bombalar cesetleri bile yok ediyordu. Bütün vahşete rağmen Gazze halkı evlerini terk etmedi. İsrail'in amacının bu olduğunu biliyorduk. Bunu onlara tattırmayacağız."
Selahaddin Eyyubi'nin torunları Kudüs'ü özgürleştirecek!
Bir hafta öncesinin Mescidi Aksa'nın Selahaddin Eyyubi tarafından özgürleştirilmesinin yıldönümü olduğunu anımsatan İsmail, kurtuluşun ancak Selahaddin'in eliyle olabileceğini, Selahaddin'in torunları olarak hep beraber Mescidi Aksa'yı tekrar özgürlüğüne kavuşturacaklarına inandıklarını söyledi.
Şeyh Ahmet Yasin "Yeni Nesil İnşası" İçin Çalıştı
İsrail işgalinin adım adım ve tembelliğimiz sonucunda geliştiğini ifade eden İsmail, "1940lı yıllarda İsrail Kudüs'ü işgal ettiği zaman zayıftı. İşgali büyüte büyüte büyüdü: Mısır'ın Sina'sını aldılar. Sina Filistin'in üç katı büyüklükteydi. Orda durmadılar. Gözlerini Suriye'ye diktiler. Golan'ı işgal ettiler. Ürdün'ün de en verimli topraklarını aldılar... bu pervasızlığı uyuyan kötü nesilde-yöneticilerden aldılar. Allah kötü olan bu nesli inşa etsin diye şeyh Ahmet Yasin'i bize lütfetti. Bize göre o Allah'ın ayetlerinden bir ayettir. Şeyh Ahmet Yasin bu büyük davayı omuzlarken biz daha küçük çocuklardır. 'Öyle bir nesil yetiştireceğim ki, bu nesil ümmeti tekrar diriltecektir.' diyordu ve dediğini yapmak için şehadete kadar durmadı. Şeyh Kamil Biltaci'nin ve Şeyh Ahmet Yasin ilk direnişi başlattılar. Enteresandır birinin gözleri görmüyor biri ise tekerlekli sandalyeye mahkûm olarak mücadeleye giriştiler. Allah'a hamt olsun bu iki yiğidin dizinde büyüdüm. Bize bıraktıkları en büyük miras ise direniş ve sabırdı. Yeni bir nesil inşasının altını çizdiler. Kudüs'ün ve ümmetin kurtuluşunun yeni neslin inşasından geçtiğini söylediler. Bunun için çalıştılar." şeklinde konuştu.