Resul İlçin'in Ölümü Derhal Aydınlatılmalıdır!

Özgür-Der Diyarbakır Şubesi, Şırnak’ın İdil (Hezex) İlçesi girişinde polisler tarafından gözaltına alınıp İdil İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen ve 15 dakika içinde yaşamını yitiren Resul İlçin ile ilgili olarak bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada Re

52 yaşındaki Resul İlçin, Şırnak'ın İdil ilçesinde gözaltına alındıktan sonra hayatını kaybetti. Otopsi raporunda başında 5 santimetrelik yarık ve vücudunun çeşitlik yerlerinde çürükler olduğu saptanan İlçin'in ailesi, İdil Savcılığına suç duyurusunda bulundu. Ailenin avukatı Tahir Elçi'nin verdiği bilgiye göre, İlçin ve yeğeni Mehmet İlgin, 21 Ekim gecesi yolda arabayla giderken gözaltına alındı. Yaklaşık bir saat sonra İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüler. Saat 01:00'i geçe, polisler dışarıda arabayı ararken, İlçin içeri götürüldü. 15 dakika sonra polisler İlgin'e Resul İlçin'in düştüğünü söylediler. İlçin, götürüldüğü Cizre Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetti.

Elçi, İlçin'in Emniyet Müdürlüğü binasında darp edildiği ve fiziksel şiddet gördüğüne düşünen ailesinin bugün İdil Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu, olayın faillerinin bulunup yargılanmasını istediğini bildirdi. Elçi de otopsi raporuna da geçen baştaki yara ve vücuttaki çürükler nedeniyle, "düştü" açıklamasının inandırıcı olmadığını söyledi.

Özgür-Der Diyarbakır Şubesi Başkanı Serdar Bülent Yılmaz bir basın açıklaması yaparak konunun hemen aydınlatılmasını istedi.

Basın açıklamasının tam metni:

RESUL İLÇİN'İN ŞÜPHELİ ÖLÜMÜ DERHAL AYDINLATILMALIDIR!

24 Ekim 09

'Barış Grupları' için yapılan etkinliklere katılmak amacıyla Şırnak'ta bulunan Resul İlçin ve DTP'li Sırtköy Belde Belediye Meclis Üyesi Mehmet İlgin, 21 Ekim gecesi araçlarıyla İdil (Hezex) ilçesinin Sırtköy (Deşta Darê) beldesinden Batman'a dönerken saat 23.30 sıralarında İdil ilçe girişinde polisler tarafından durdurularak 'şüpheli' oldukları gerekçesiyle İdil İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne götürülmüştür. Emniyete götürüldükten yaklaşık 15 dakika sonra Mehmet İlgin'e Resul İlçin'in içerde düştüğü söylenmiş, ardında da İlçin, kaldırıldığı Cizre Devlet Hastanesi'nde hayatını kaybetmiştir. Ölüm olayı, bu anlatılanlar dikkate alındığında bir "şüpheli ölüm" vakasıdır.

Gözaltında meydana gelen bu şüpheli ölümün ardından Diyarbakır Devlet Hastanesi'nde yapılan otopsi sonrası, Resul İlçin'in avukatı Tahir Elçi, otopsi işleminde İlçin'in vücudunda fizikî şiddete bağlı izlerin tespit edildiğini, kesin olmamakla birlikte ölümün 'künt darbeler sonucu beyin travması' ile gerçekleştiğini söylemektedir. Görgü tanıkları da benzer ifadeler vermektedir.

Resul İlçin'in şüpheli ölümüyle ilgili yazılı bir açıklama yapan Şırnak Valisi Ali Yerlikaya "Resul İlçin isimli şahıs araçtan inmiş ve Emniyet giriş noktasında bulunan kulübenin önünde araç sürücüsünün aracı park etmesini beklediği esnada kendiliğinden yere düştüğü görülmüştür" diyerek ölüm nedenini "kendiliğinden düşme" olarak açıklamaktadır. Vali Yerlikaya, bu savını İlçin'in 2007'de Batman Devlet Hastanesinde kalp rahatsızlığı tedavisi gördüğü bilgisiyle güçlendirmeye çalışmaktadır. Vali tarafından yapılan açıklamada İlçin'in düştüğünü görenin kim olduğuna dair bilgi yer almamaktadır. Oysa yapılan otopsi sonucu İlçin'in cesedeninde fizikî şiddete bağlı darp izleri tespit edildiği hem avukatı tarafından hem de cesedi gören görgü tanıkları tarafından ifade edilmektedir.

Resul İlçin'in şüpheli ölümünün hemen ardından, Valilik tarafından yapılan açıklamanın içeriği dikkatli okunduğunda, hadisenin araştırılmadan polisin verdiği bilgiyi kesin doğru kabul edildiği görülmekte ve olay şüpheli ölüm olarak değerlendirilmemektedir. Bu da olayın örtbas edileceğine dönük endişelerimizi artırmaktadır. Oysa ki devlet yetkilileri nezaretinde gerçekleşen her türlü olay "şüpheli" olarak görülüp araştırılmak zorundadır. Ancak klasik bürokrat geleneği on yıllardır bunun tam aksi bir teamül oluşturmuştur. Sağlıklı biçimde gözaltında alınıp özgürlüğünden alı konulan ve dakikalar sonra hayatını kaybeden Resul İlçin'nin ölümünün şeffaf biçimde araştırılması gerekirken, kolluk güçlerini aklamaya dönük açıklamalar söz konusu vali Yerlikaya'nın da aynı negatif teamüle bağlı olduğunu göstermektedir.

Özgür-Der olarak, İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne sağ olarak götürülüp ölüsü teslim edilen İlçin'in ölümüne dair devletin bu klasik örtbas çabasını kınıyoruz. Söz konusu olayın takipçisi olacağımızı ilan ederek, Resul İlçin'in gözaltında hayatını kaybetmesiyle ilgili İçişleri Bakanlığından derhal ikna edici bir açıklama ve etkin bir soruşturma bekliyoruz.

Av. Serdar Bülent Yılmaz

Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı

Basın Açıklamaları Haberleri

Özgür-Der Diyarbakır'dan Kürtçe trafik uyarılarının silinmesine tepki
"Ahlaksızlığı yaymayı ideoloji haline getiren sapkın akımların tahribatlarını kabul etmiyoruz"
Diyarbakırlı İslami kuruluşlardan Kulp kaymakamına tepki
İran’ın Kürdistan’da sivillere yönelik yaptığı saldırıları kınıyoruz!
Şeyh Said Efendi ve davası onurumuzdur!