Özgür-Der Diyarbakır Şubesi açıklamasında şu vurgular öne çıktı: "Bizler Özgür-Der olarak, "barış grubu"nun serbest bırakılmasını olumlu buluyoruz ve bu sürecin devam ettirilmesi, bu imkânın fırsata dönüştürülmesi gerektiğine inanıyoruz. Çatışmasız ortama dönük bir siyasi projeleri olmadığından muhalefetini kan üzerinden sürdüren çevreleri, olabilecek bir felaketin baş sorumluları olarak göreceğimizi ilan ediyoruz. "
Basın açıklamasının tam metni:
Yeni Süreç İyi Değerlendirilmelidir!
20 Ekim 09
Kürt sorununun silahsız çözümü için kritik bir dönemden geçiyoruz. Irkçı, inkârcı, Kemalist sistemin, 80 yıllık inkâr ve imha uygulamalarının son bulması için tarihi bir fırsatın eşiğindeyiz.
PKK lideri Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine 34 kişilik grubun Habur'dan Türkiye'ye giriş yapması çatışmaların son bulması umutlarını tekrar yeşertti. 1999'daki yanlışın tekrarlanmayarak "barış grubu" üyelerinin serbest bırakılması tıkanan sürecin canlanması açısından oldukça önemlidir ve Kürt sorununun çözümü noktasında oluşan iyimser havayı artırmıştır. Kürt ve Türk gençlerin kanlarının dökülmemesi, Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerinin teslim edilmesi anlamında başlatılan "demokratik açılım"ın somut bir adımı olarak değerlendirilecektir.
34 kişinin serbest bırakılması kararı; şoven, ırkçı, militarist baskıyı kırma anlamında da önemli bir adım ifade etmektedir. Karar, sorununun çözümünün silahsız da mümkün olabileceğinin en güzel resmidir.
Henüz somut bir karşılığı olmamasına rağmen başladığı günden beri "Kürt açılımı" çalışmaları, milliyetçi-ırkçı-Kemalist kesimler tarafından provoke edilmeye çalışılmaktadır. Biliyoruz ki siyasetini bu soruna dayandıran, sorundan nemalanan çevreler var ve bunlar boş durmuyor. Bu gibi çevrelerin, sorunun kanamasını, inkar ve imhanın devam etmesini, insanların ölmesini istediklerini ve bunlar üzerinden "siyasi rant devşirdiklerini" hepimiz bilmekteyiz.
Yaşatılan acılardan, akıtılan kanlardan beslenen ve faşizmin kirli sesini yükselten MHP'nin; Kürt sorununun çözüme kavuşmasıyla, mevzi kaybederek tarihin kirli sayfalarına kaydedilme korkusundan hareketle bu barış sürecini, "tarihi bir rezalet, ihanet ve melanet" diye nitelemesi, bu partinin vicdan sahibi insanlar nezdinde lanetlenmesine neden olacaktır.
Aynı zamanda, Kemalist zulmün büyük varisi olan CHP'nin de MHP'den eksik kalmayan şovenist tavrı; kurucu resmi ideolojinin zihinsel arka planını yansıtması açısından manidardır. CHP liderinin Kürt açılımıyla ilgili bugüne değin sürdürdüğü müzmin muhalif halleri ve "barış grubu"nun anlamlı çabalarını aşağılar nitelikteki ifadeleri, CHP'nin kanla beslenen politik kimliğini deşifre etmektedir.
Bu sürecin akıbeti öncekiler gibi olmamalıdır. Hükümet, Öcalan'ın çağrısı ardından gelişen süreci iyi değerlendirmelidir. Hükümet Kürt Açılımı konusunda yalpalamadan, milliyetçi-militarist karakterli muhalefete kulak kabartmadan silahların susması ve kanın durması için dik durmaya devam etmelidir.
Bizler Özgür-Der olarak, "barış grubu"nun serbest bırakılmasını olumlu buluyoruz ve bu sürecin devam ettirilmesi, bu imkânın fırsata dönüştürülmesi gerektiğine inanıyoruz. Çatışmasız ortama dönük bir siyasi projeleri olmadığından muhalefetini kan üzerinden sürdüren çevreleri, olabilecek bir felaketin baş sorumluları olarak göreceğimizi ilan ediyoruz.
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi