TEMMUZ 2010 İNSAN HAKLARI DEĞERLENDİRMESİ
Olası Bir Türk-Kürt Çatışması Sadece Vesayet Sisteminin Darbeler Yoluyla Devamına Hizmet Eder!
Haziran ayından bu yana PKK ve TSK arasında yaşanan çatışmaların artması ve şiddetin tırmandırılması nedeniyle oluşan milliyetçi-militarist atmosferin etkisiyle Kürt Sorunu konusunda yakın dönemde geliştirilmeye çalışılan çözüm amaçlı çok yönlü girişimler sekteye uğratılmış, egemenlerin de istediği biçimde medyadan siyasete kadar tüm alanlara şiddetin dili hâkim olmaya başlamıştır. Böyle bir ortamda, Temmuz ayının son haftası içinde, önce Bursa'nın İnegöl ilçesinde ardından da Hatay'ın Dörtyol ilçesinde gerçekleştirilen yoğun provokatif saldırılar sonucu vuku bulan toplumsal olaylar, vesayet sisteminin devamını isteyenlerin, Kürt-Türk çatışması temelinde gerçekleşmesi muhtemel bir etnik çatışmanın zeminini hazırlamaya çalıştıklarının ilk işaretleridir.
Varlıkları statükonun devam etmesine bağlı olan darbeciler tarafından tezgâhlanan bu kışkırtıcı olayların asıl amacı; yıllardır sürdürülen kirli savaş sonrası Kürt ve Türk halkları arasında oluşan sorunların büyütülerek, manipüle edilerek büyük bir nefrete ardından da geniş çaplı bir etnik çatışmaya dönüştürülmesidir. Batı illerinde Kürtlerin yaşadığı bölgelerde Kürtlere yönelik saldırıları ve linç girişimlerini organize eden milliyetçi-militarist odaklar, vesayet sisteminin etnik çatışma vesilesiyle oluşacak kaotik ortam sayesinde devamını arzulamaktadırlar. Bu tabloya göre, İnegöl ve Dörtyol'da yaşanan hadiseler, etnik çatışma provaları olmakla birlikte, derin güçler tarafından böylesi bir çatışmanın zeminin olup olmadığının yoklanması anlamına da gelmektedir.
Kürt Sorunu çözülmediği müddetçe; derin güçler, resmi ideoloji muhafızları statükolarını devam ettirmek için her türlü kirli plana başvuracaklardır. Oligarklar bugüne kadar boş durmadıkları gibi, bundan sonra da tüm imkânları lehlerine çevirmek için bütün fırsatları değerlendireceklerdir. Belki bugünkü konjonktür itibariyle bir etnik çatışma ihtimali bulunmamaktır ama çözümsüzlüğün bir kader gibi dayatılması neticesinde ilerde oluşacak toplumsal nefret ve kutuplaşmalar bu ihtimali güçlü kılmaya yetecektir. Artık açıkça görülmektedir ki; oligarşiyle hesaplaşmak, militarist vesayetin geriletilmesi ve despotizmin son bulması için hükümetin atması gereken ilk adım, Kürt Sorununu çözmek olmalıdır. Sorunu çözmek için, öncelikle yıllardır başvurulan devlet dili (şiddet dili) terk edilmeli, sorunun bir kimlik ve özgürlük sorunu olduğu gerçeği kabul edilerek, buna yönelik çözüm planları geliştirmelidir.
Çocukların Devlet Silahıyla Öldürülmesinin Hesabını Soramayanlar, Katillerin Suç Ortaklarıdır.
Bu ülkede devletin silahıyla çocuklar öldürülüyor. Devletin karanlık militarist yüzü, öldürülen çocukların kanlarıyla, bedenleriyle daha da belirgin bir hale bürünüyor. Diren, Ceylan, Uğur, Oğuzcan, Mehmet Nuri… Bu listeyi daha da uzatmak mümkün ve listede olan isimlerin tümünün ortak özelliği, bu çocukların devlet eliyle katledilmiş olmaları. En son olarak Canan Saldık (16), Van merkeze bağlı Kurubaş köyünde ailesiyle birlikte piknik yaparken, piknik alanı yakınlarında bulunan Hacıbekir Kışlasından açılan ateş sonucu başından vurularak hayatını kaybetti. Yapılan otopsi sonrası Canan'ın ölümüne beynine isabet eden TSK'ya ait G–3 piyade silahından çıkan 3,2 cm uzunluğundaki mermi çekirdeğinin neden olduğu belgelenmiş oldu.
Taş attıkları için binlerce çocuğu yargılayan, çoğunu yıllarca cezaevlerinde tutan ve halen birçok çocuğun tutukluluğunun sürmesini isteyen "bağımsız yargı düzeni", çocukların canlarını hiçe sayan üniformalı katilleri yargılamamakta, bu ölümlerin sorumlularından bilerek hesap sormamaktadır. Çocukların katillerine dokunulamamaktadır ve bu katiller sistem tarafından korunmaktadırlar. İktidarlarını toplumu ezip sindirmek üzerine bina eden despotik sistem, Kürt çocuklarının kanlarını akıtmaktan dolayı bir pişmanlık içinde de görünmemektedir. Öldürülen çocukların cansız bedenleri militarist seçkinler nezdinde pek bir anlam ifade etmemektedir. Devletin, katilleri koruyan bu yaklaşımı, katillere cesaret vermekte, bu tutumun yansıması olarak bu tür cinayetler bir türlü son bulmamaktadır.
Devlet silahıyla katledilen çocukların katilleri tespit edilmedikçe ve bu cinayetler aydınlatılmadığı sürece, hükümet kanadı da en az katiller kadar ve onları sahiplenen militarist azgınlar kadar bu cinayetlerden sorumlu sayılacaktır. Mezkûr cinayetlerin üzerine gidilmeli, cinayetlere sebebiyet verdiği düşünülen kolluğun tüm birimlerinde ayrıntılı soruşturmalar yürütülmeli ve failler bulunmalı, cezalandırılmalıdır. Kolluğun asıl görevi, sokak ortasında insan öldürmek değil, bu yurtta yaşayan insanların can güvenliğini sağlamak olmalıyken; yaşam hakkını dikkate almayan bir kolluğun şiddet dolu icraatları ancak "terörizm" olarak ifade edilebilir.
Faili Meçhullerin Genelkurmay Başkanları Tarafından Savunulduğu Bir Ülkede, Devlet Adına Adam Öldürenlerin Cezalandırılması Mümkün Görünmemektedir!
Bölgede OHAL döneminde binlerce faili meçhulün sorumlularından hesap sorulmadığı gibi, o dönemki hukuksuzlukların üstüne giden savcılar da kokuşmuş yargı bürokrasisi eliyle tasfiye edilmiş, mesleklerini yapamayacak hale getirilmişlerdir. Bununla birlikte Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, faili meçhullerin zirve yaptığı 93–96 yılları arasında Güneydoğu'da görev yapan ve faili meçhullerin emrini vermekle yargılanan Albay Cemal Temizöz'ün yargılanmasını içine sindiremediğini belirterek yargıyı açıkça etkilemeye çalışmış, bu tavrıyla devlet eliyle işlenen cinayetleri sahiplendiğini ilan etmiştir.
Militarist cephenin emrinde olup, çocukları katleden kolluğu yargılamaya yanaşmayan çürümüş yargı düzeni, geçtiğimiz ay kamuoyunu derinden etkileyen büyük bir hukuksuzluğa daha imza atmıştır. Aralık ayında Muş'un Bulanık ilçesinde DTP'nin kapatılmasını protesto gösterileri sırasında kitleye uzun namlulu silahlarla ateş ederek 2 kişinin ölümüne neden olan saldırganların yargılandığı davanın 3. duruşmasında "meşru müdafaa ve suçun unsurlarını değişebileceği" gerekçesiyle faillerin tahliye edilmeleri bu ülkede hukuk adına hukukun bir kez daha katledildiğinin ispatı hüviyetindedir. Failleri bilinmeyen ölümlerin üstünü örten yargıçlar, failleri kamera görüntüleriyle apaçık bilinen katilleri ise salıvermekten çekinmemektedirler.
Tepeden tırnağa militarizmin etkisi altında bulunan yargı düzeninin iflas ettiği artık açıkça bilinmektedir. Yargıçlar ve savcılar, egemenlerin korunması adına akla ziyan kararlar vermekte, derin güçleri korumak adına aldıkları kararlara "uydurma gerekçeler" hazırlama gereğini bile duymamaktalar. Bu cüreti göstermekten çekinmeyen, darbecilerle aynı safta olduklarını aleni biçimde ilan eder bir yaklaşım içinde olan yargı bürokrasinden mutlaka hesap sorulmalıdır. Görünen o ki Kemalist sistemle bir bütün olarak hesaplaşılmadıkça zulüm sistemi öyle ya da böyle sürecektir.
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi
İnsan Hakları Komisyonu
TEMMUZ 2010 HAK İHALALLERİ BİLANÇOSU
SORUŞTURMA, GÖZALTI VE TUTUKLAMALAR
Ahmet Türk'e 45 Yıl Hapis İstemi
Dokunulmazlığı kaldırıldıktan sonra hakkında 2006 ve 2009 yılları arasında yaptığı 7 ayrı konuşma nedeniyle 45 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan kapatılan DTP'nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk'ün yargılanmasına başlandı. (İslahhaber - 1 Temmuz)
Erdoğan'a Ayakkabı Atana Üç Yıl Ceza
Başbakan Erdoğan'a, "Yaşasın Kürdistan" diye bağırarak ayakkabı atan 27 yaşındaki Kürt Hokman Joma, üç yıl hapis cezasına çarptırıldı. (islahhaber.com - 1 Temmuz)
Metin Kaplan'a 17,5 Yıl Hapis
Daha çok Almanya'da faaliyetlerini sürdüren "Anadolu Federe İslam Devleti/İslami Cemaat ve Cemiyetler Birliği (AFİD/İCCB)" yöneticisi olduğu iddia edilen Muhammed Metin Kaplan, "silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek" suçlamasından 17,5 yıl hapis cezasına mahkum edildi. (islahhaber.com - 2 Temmuz)
Cenazelerini İsteyen Kitleye Müdahale
Siirt'te bulunduğu iddia edilen 12 cenazenin kimlere ait olduğunun açıklanması için hastane önünde bekleyen kitleye polis müdahale etti. Müdahalede Kurtalan Belediye Meclis Üyesi Selamet Adik, kafasına isabet eden gaz bombasıyla ağır yaralanırken, çok sayıda kişi de gözaltına alındı. (islahhaber.com - 4 Temmuz)
Mersin'de Öğretmen Ve Öğrenciler Gözaltına Alındı
Mersin'de düzenlenen baskınlarda 'TKPML Konferans' adlı örgütle ilişkisi olduğu iddiasıyla il merkezinin yanısıra Erdemli ve Tarsus ilçelerini de kapsayan baskınlarda üniversite öğrencileriyle öğretmenlerin de bulunduğu 2'si kadın 8 kişi gözaltına alındı. (ANF–4 Temmuz)
Nazlı Ilıcak'ın 2 Yıl Hapsi İstendi
İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Hasan Atilla Uğur'a ''basın yoluyla hakaret ettiği'' iddiasıyla yargılanan gazeteci Nazlı Ilıcak'ın, 3 ay ile 2 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istendi. Dava konusu yazının 5. paragrafında yer verilen ''Mardin Alay Komutanı Rıdvan Özden'in öldürülmesi emrini Mardin'in bir ilçesinde jandarma komutanı olan Atilla Uğur'un organize ettiği belirtiliyor'' denmişti.(Zaman - 8 Temmuz)
Şanlıurfa'da 8 Kişi Gözaltına Alındı
Şanlıurfa'da toprağa verilen bir PKK'linin cenazesinde, "terör örgütü propagandası" yaptıkları iddia edilen 8 kişi gözaltına alındı.(Zaman - 8 Temmuz)
Gazi Mahallesi Karıştı: 23 Gözaltı
İstanbul Sultangazi'de operasyonları protesto etmek isteyen grup ile polis arasında yaşanan çatışmanın ardından 24 kişi gözaltına alındı. (islahhaber.com - 11 Temmuz)
El Kaide Zanlılarından 2 Kişi Tutuklandı
Malatya ve Gaziantep'te El Kaide üyesi oldukları iddiasıyla geçtiğimiz günlerde yapılan operasyonda gözaltına 6 kişiden, 2'si tutuklandı.(İLKHA - 12 Temmuz)
Diyarbakır'daki Olaylarda 10 Gözaltı
Diyarbakır'ın merkez Bağlar ve Yenişehir ilçelerinde akşam saatlerinde yapılan gösteride olaylar çıktı. Polisin, biber gazı ve tazyikli su kullandığı olaylarda 10 kişi gözaltına alındı. (İLKHA - 12 Temmuz)
Hakkâri'de 2 Kişi Tutuklandı
Hakkâri'de önceki gün BDP Hakkâri İl Örgütü tarafından yapılan basın açıklaması ardından çıkan olaylarda gözaltına alınan 12 kişiden 2'si (B.T. ve D.B.) tutuklanarak cezaevine gönderildi. (Zaman - 13 Temmuz)
Engin Çeber'in Ölümüyle İlgili Olarak Yargılanan Kişiler
Engin Çeber'le ilgili kamera kaydı görüntüleriyle ilgili hazırladığı raporu mahkemeye sunmadan önce televizyon kanallarına açıkladığı için davanın bilirkişilerinden dudak okuma uzmanı Özgür Tekol, katıldığı ATV Haber'in Sorumlu Müdürü Selma Yıldız ile birlikte "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs ettikleri" iddiasıyla, 31 Mart 2010'da İstanbul 12. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaya başlamıştı. Davanın 12 Temmuz 2010'da görülen 2. duruşmasında mahkeme başkanı, Engin Çeber'in ailesinin davaya müdahil olma talebini "doğrudan zarar görmedikleri" gerekçesiyle reddetti. (bianet.org - 13 Temmuz)
Pervari'de 38 Kişi Gözaltına Alındı
Siirt'e bağlı Pervari ilçesinde Jandarma Komutanlığı, Emniyet Müdürlüğü ve polis lojmanlarına önceki gün HPG gerillaları tarafından yapılan baskın ardından ilçede olağanüstü hal ilan edildi. İlçeye giriş ve çıkışlara izin verilmezken 38 kişi gözaltına alındı. (ANF-17 Temmuz)
Azadiya Welat Çalışanı Gözaltına Alındı
Azadiya Welat gazetesi Adana çalışanı Ali Aydın, merkez Seyhan İlçesi Bankalar Caddesi'nde polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltı gerekçesi öğrenilemeyen Aydın'ın İl Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğü belirtildi. (DİHA–20 Temmuz)
El Kaide'ye Yönelik Eş Zamanlı Operasyonda 14 Kişi Tutuklandı
Adana Emniyet Müdürlüğünce 16 Temmuzda Adana, İstanbul, Antalya ve Çanakkale'de düzenlenen El Kaide'ye yönelik eş zamanlı operasyonda gözaltına alınan 29 kişiden 14'ü tutuklandı. (islahhaber.com - 21 Temmuz)
YARGI VE CEZASIZLIK
HSYK'da Kardeş Kurtarma Operasyonu
HSYK Başkanvekili Kadir Özbek'in, adı sahte ilaç ve reçete yolsuzluğuna karışan kurul üyesi Musa Tekin'in kardeşini polis ve adliyeden kurtardığı ortaya çıktı. (islahhaber.com - 6 Temmuz)
Anayasa Paketi Kısmen İptal
Anayasa Mahkemesi, 5982 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuna ilişkin iptal davasında, Anayasa Mahkemesi ve HSYK ile ilgili bazı maddelerin kısmen iptaline karar verdi. (islahhaber.com - 7 Temmuz)
İlk Duruşmasında Tahliye Edildi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'a yumruklu saldırıyı gerçekleştiren Şahin Şimşek ilk duruşmasında tahliye edildi. (islahhaber.com - 13 Temmuz)
İstifa Eden Savcı: İki Kez Zehirlendim
Erzincan Ergenekon soruşturmasının başlamasıyla birlikte davanın sanıkları ve bazı yayın organlarının hedef tahtasına oturttuğu eski İliç, şimdiki Malazgirt Başsavcısı Bayram Bozkurt Başsavcılıktan istifa etti. Bayram Bozkurt "Son bir ayda Malazgirt'te bir restoranda yediğim yemeklerden iki kez zehirlendim. Bu gıda zehirlenmesi değil. Raporlarım var" dedi. (islahhaber.com - 14 Temmuz)
Bulanık Davasında 2 Tahliye!
Muş'un Bulanık ilçesinde, DTP'nin kapatılmasının protesto edilmesi sırasında iki kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylarla ilgili iki tutuklu sanığın tahliyesine karar verildi. (islahhaber - 29 Temmuz)
ŞÜPHELİ ÖLÜMLER
Aynı Köyden 3. Şüpheli Asker Ölümü
Yozgat'ta askerlik yapan Muş-Bulanık doğumlu Ercan Yeşilkaya, terhisine 2 ay kala intihar ettiği iddia edildi. Yeşilkaya'nın babası Bekir Yeşilkaya, oğlunun intihar ettiğine inanmadığını belirterek, 'Oğlum daha öncekiler gibi Kürt olduğu için hedef oldu ve öldürüldü' dedi. Yeşilkaya ile birlikte Bulanık İlçesi Hoşgeldi Köyü'nde askerde intihar ettiği iddiasıyla yaşamını yitirenlerin sayısı da 3'e çıkarken, bu akşam saatlerinde ailenin bulunduğu Kıraç Beldesi'ne getirilen cenaze askeri yetkiler tarafından aileye verilirken askeri tören istemeyen aile cenezeye otopsi istedi. (DİHA-16 Temmuz)
Kışla'da Bir İntihar Daha
Kahramanmaraş'ta askerlik yapan Jandarma Er Arda Çolak'ın, nöbette olduğu sırada tüfeği ile intihar ettiği iddia edildi. (haksözhaber.net - 29 Temmuz)
İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ
Amiral'in ŞOK Ses Kaydı
Çocuklarına "Türkiye'yi terk edin" vasiyetiyle gündemde olan Deniz Kuvvetleri Plan Prensipler Başkanı Tümamiral Ramazan Cem Gürdeniz'in yeni bir ses kaydı internete düştü.
Amiral Gürdeniz, bu kez de, halkla ve halkın manevi değerlerine hakaretler yağdırıyor. Başörtüsüyle, kurban ibadetiyle alay ediyor. (islahhaber.com - 5 Temmuz)
Profesörü, Eşi Tesettürlü Diye Kovdurtmuş!
Genelkurmay başkanı Org. İlker Başbuğ, Tanzanya'daki THY hattı açılışında, Prof. Erman Tuncer'i eşi başörtülü diye kovdurttu. (Özgün Duruş -5 Temmuz)
Diyanet İsteyecek, Mahkeme Kapatacak!
Diyanet`in görev kanunundaki yapılan değişiklikle, 'hatalı' veya 'yanlış' Kur'an-ı Kerim yayınları yapan internet siteleri, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın talebi üzerine mahkemelerce kapatılacak. (islahhaber.com - 14 Temmuz)
Askeri Lojmanda Başörtülü Avı
Erzincan'daki Ergenekon davasının bir numaralı sanığı 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk'e bağlı 9. Kolordu Komutanlığı lojmanlarına gelen ziyaretçi ve çocuk bakıcısı kadınların tek tek fişlendiği ortaya çıktı. Askeri istihbarat raporuna göre, ziyaretçilerle birlikte ev sahibi subay ve astsubayların kişisel bilgileri de belgeye işlendi. (islahhaber.com - 15 Temmuz)
ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜ
AK Parti Binasına Roketatarlı Saldırı
AK Parti Bingöl İl Başkanlığı binasına kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından roketatarlı saldırıda bulunuldu. (islahhaber.com - 5 Temmuz)
Pikniğe Giden Dernek Üyelerine Polis Fişlemesi
Adana'da gezi, piknik, düğün ve benzeri etkinliklere katılan bazı derneklerin üye ve gönüllülerinin polis tarafından fişlendikten sonra takibe alındığı iddia edildi. (İLKHA - 7 Temmuz)
Gönül Köprüsüne Molotofkokteyli Saldırı
Bir süre önce Gönül Köprüsü projesi çerçevesinde Diyarbakır'dan Sivas'a gelen ilköğretim ve lise öğrencilerinin kaldığı Pulur Mahallesi'ndeki Kongre Lisesi Erkek Öğrenci Pansiyonuna kimliği henüz belirlenemeyen kişilerce, molotofkokteyli atıldı. (islahhaber.com - 9 Temmuz)
Parti Binasına Baskın
Şanlıurfa'nın Viranşehir İlçesi'nde 9 Temmuz 2010'da Barış ve Demokrasi Partisi'nin (BDP) İlçe Örgütü'nün binasına polis ekipleri tarafından baskın düzenlendi. Gerekçesi öğrenilemeyen baskın sonrasında binada bulunan dokümanlara el konulduğu bildirildi.(Gündem - 9 Temmuz)
Savcı, Tüm Yasal Faaliyetleri Suç Saydı
Adana'da bazı dernek yöneticileri ile müdavimlerinin örgüt üyeliğinden yargılandığı davaya devam edilirken, savcının mütalaasında; yasal dernek faaliyetleri suçmuş gibi gösterildi. (İLKHA - 14 Temmuz)
BDP'nin Dörtyol İlçe Binasına Saldırı
Akşam saatlerinde Hatay'ın Dörtyol ilçesinde 4 polisin öldürüldüğü eylemin ardından BDP'nin Dörtyol ilçe binasına saldırı düzenlendi. Binanın bütün camlarının kırıldığı öğrenilirken, ilçede Kürtlere ait bazı işyerlerine de saldırı düzenlendiği bildirildi. (ANF–26 Temmuz)
BDP Binasına Baskın: 50 Gözaltı
BDP Esenyurt İlçe Örgütü'nün, operasyonları ve HPG'lilerin cenazelerine yönelik uygulamaları protesto etmek amacıyla yaptığı basın açıklamasının ardından düzenlenen yürüyüşe müdahale eden polisler, BDPİlçe binasına baskın düzenledi. Parti binasında bulunan 50 kişiyi gözaltına aldı. (ANF–26 Temmuz)
HABER ALMA VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ
İnternete Süresiz Gözaltı
Adalet ve İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan ortak çalışmalar sonucunda Emniyet Genel Müdürlüğü'ne internette zararlı yayın yapanlara müdahale etme yetkisi verildi. Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde kurulacak olan "IP Takip Merkezi" ile zararlı yayın barındıran sitelere hızlıca müdahalesi amaçlanıyor.(İLKHA - 16 Temmuz)
KİŞİ ÖZGÜRLÜĞÜ VE GÜVENLİĞİ
Belediye Başkanı Esnafa Silah Çekti
Aksaray iline bağlı Altınkaya Belediye Başkanı İshak Coşkun'un, karayolunda tartıştığı Mahmut Bayar isimli esnafa önce silah çektiği ardından da vatandaşın aracını tahrip edip, kendisine küfürler savurduğu iddia edildi.(İLKHA - 5 Temmuz)
Devlet Köyü Taşıdı, Ancak Tapu Vermedi, Köylü 2 Yıldır Karanlıkta
Maden köyü sakinleri, teknoloji çağında elektriksiz kalmanın sıkıntısını yaşıyor. Baraj suları altında kalan köyleri devlet tarafından Çadıryeri'ne taşınan ancak yerleştikleri arazi, orman vasfını yitirmiş 2B arsası çıkan köylü ortada kaldı. Tapu verilmediği için elektrik bağlanmayan Madenliler, 21. yüzyılda karanlıkta kalmanın utancını yaşadıklarını söylüyor. (Zaman - 28 Temmuz)
KÜRT SORUNU
Bartın'da Kürt Öğrencilere Saldırı
Bartın Ünversitesi'nde eğitim gören öğrenciler Ferhat Demir ve Ahmet Güven önceki gün evlerine giderken bir grup ülkücünün saldırısına uğradılar. Olaydan sonra hastaneye kaldırılan Kürt öğrencilerden Ferhat Demir'in burnunun kırıldığı öğrenildi. Ülkücülerin "Sizi burada yaşatmayacağız, hepinizi öldürüleceğiz, sizin yaşamanız suç" dedikleri iddia edildi. Öte yandan öğrencileri hastanelik eden ve ülkücü oldukları belirtilen saldırganlarla ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı da öğrenildi.(Evrensel - 1 Temmuz)
Kürtçe Konuşmaya 35 Ay Hapis Cezası
Kapatılan DTP'nin Ceyhan İlçe Örgütü'nün 29 Kasım 2008 tarihinde 29 Mart 2009 yerel seçim çalışmalarının startını vermek amacıyla gerçekleştirdiği yerel seçim şölenlerinde yapılan Kürtçe konuşmalardan dolayı Şölen Tertip Komitesi üyesi 7 kişiye 5'er ay hapis cezası verildi. (DİHA-6 Temmuz)
Yargılanan Kişiler
Siirt'te 29 Mart 2009 Yerel Seçimleri öncesinde Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) yürüttüğü seçim çalışmalarında Kürtçe konuşarak "Siyasî Partiler Yasası'na muhalefet ettikleri" iddiasıyla 30 kişi hakkında açılan davanın duruşmasına Siirt Asliye Ceza Mahkemesi'nde 7 Temmuz 2010'da devam edildi. Duruşmaya katılan sanıklardan Siirt Belediye Başkanı Selim Sadak, "dünyanın geldiği demokratik seviye dikkatte alındığında bir topluluğa ana dili ile hitap edilmesinin suç sayılması insanlık suçudur" dedi. Sanıkların savunmalarını alan mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.(Gündem - 7 Temmuz)
Kürtçe Savunmaya İzin Verilmedi
Şırnak'ta 17 Haziran 2009'da KCK'ye yönelik operasyonlarda gözaltına alınarak haklarında "Örgüt üyesi olmak", "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına hareket etme", "Örgüt propagandası yapmaktan" dava açılan 46'sı tutuklu toplam 61 kişinin yargılanmasına Diyarbakır'da devam edildi. Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, 46 tutuklu sanık ve avukatları katıldı. Tutuklu sanıkların yakınlarının da katıldığı duruşmada yoklama sırasında sanıkların sorulara Kürtçe cevap vermesi mahkeme salonunda gerginliğe neden oldu. Duruşmada ismi okunan sanıkların Kürtçe olarak "Buradayım" ve "Hazırım" diye cevap vermesi üzerine mahkeme heyeti, Türkçe cevap vermeleri yönünde uyarıda bulundu ve yoklamaya devam etti. Ancak isimleri okunan sanıklar, Kürtçe cevap verince mahkeme heyeti, jandarmadan sanıkların duruşma salonundan çıkarılmasını istedi. Askerler sanıkları duruşma salonundan çıkarırken, sanık avukatları bu durumda savunma yapmanın bir anlamının olmayacağını ifade etti. (islahhaber.com - 12 Temmuz)
'Nijeryalılara Öğrettik, Diyarbakır'dakine...'
Cemil Çiçek, Meslek Yüksek Okulları temel atma törenlerine katılmak için geldiği Yozgat'ta devlet olarak eğitime yeteri kadar önem verilmediğini ilginç bir örnekle anlattı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Nijerya ziyaretine katıldığını aktaran Cemil Çiçek, orada Türk okulları olduğunu, Nijeryalıların Türkçeyi öğrendiklerini fakat Hakkâri'dekine, Diyarbakır'dakine halen Türkçeyi öğretemediklerini söyledi. Çiçek, bu durumun devletin eğitime yeteri kadar önem vermemesinden kaynaklandığını ve bedelini de ağır ödediğini söyledi. (islahhaber.com - 12 Temmuz)
Kürtçe Savunma Talebi 'Türkçü' Yaklaşımla Reddedildi
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, 'örgüt üyeliği' suçlamasıyla yargılanan Melek Dolar ve Eser Akbal, mahkemeye Kürtçe dilekçe vererek, tercüman talep etti. Mahkeme, savcının 'Türkiye'de doğup büyüdükleri için Türkçe'yi bir Türk'ten daha iyi biliyorlar. Tercümana gerek yok' talebine uyarak, Kürtçe tercüman talebini reddetti. (DİHA–21 Temmuz)
17 Kişiye Kürtçe Konuşmaktan Soruşturma
BDP Batman Milletvekili Bengi Yıldız, 11 Ocak 2009 tarihinde Muğla'nın Milas ilçesinde BDP İlçe Örgütü'nün açılış törenine katılarak, katılımcıları Kürtçe selamladı. Savcılık Bengi Yıldız dâhil 17 kişi hakkında 'Suçu ve suçluyu övmek', 'Kürtçe konuştukları için 2820 sayılı siyasi partiler yasasını ihlal ettikleri' gerekçesiyle soruşturma başlattı. (ANF-22 Temmuz)
Mevsimlik Kürt İşçilere Nazi Uygulaması
Karadeniz illerine fındık toplamaya giden yoksul vatandaşlar için hayata geçirilmesi düşünülen uygulamalar akıl almaz türden. Yüksek düzeyde güvenlik alarmı veren İçişleri Bakanlığı'nın planıyla, bölgeye gelecek olan Kürt işçilerin sayısı kısıtlanacak, gelecek her işçi GBT kontrolünden geçirilecek, GBT'sinde problem olanlar bölgeye alınmayacak, geriye kalanlar ise kamplarda toplanıp, dışarı çıkmaları yasaklanacak. (ANF–27 Temmuz)
MAYIN VE PATLAYICILAR
Yerde Bulduğu Cismi Kurcalarken Yaralandı
Şırnak'ın İdil ilçesinde yerde bulduğu cismi kurcalamaya başlayan 11 yaşındaki çocuk cismşn patlaması sonrası ağır yaralandı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.(Haber7 - 10 Temmuz)
LİNÇ GİRİŞİMİ VE IRKÇI SALDIRILAR
Kürt İşçilere 'Sizi Terörist Diye İhbar Ederim' Tehdidi
Diyarbakır'ın Lice İlçesi'nde köyü boşaltıldığı için büyük şehirlere kendi deyimiyle 'sürgün' edilen Mahmut Oruç, 2008 yılından bu yana çalıştığı taşeron inşaat şirketinden ücretini alamadığı için açlık ve yoksullukla boğuşuyor. Milyon dolarlık evler yaparken 5 kuruşsuz bırakılan ve hakkını aradığında ise şirketin 'sizi terörist diye ihbar ederim' tehditlerine maruz kalan Oruç, çocuklarının yüzüne bakamadığı için eve dahi gidemediğini söyledi. (DİHA-23 Temmuz)
Savaş Alanına Dönen İnegöl'de Kürtlere Linç Girişimi
Savaş alanına dönen İnegöl'de olaylar şöyle gelişti: Dün akşam 21.30 sularında Kürt şoförün kullandığı minibüsün önünü kesen Orhaniye Mahallesi'nden ülkücüler, "Bir daha buradan geçme" dediler. Kısa süreli tartışma sonucunda minibüs şoförü öldüresiye dövüldü. Daha sonra mahalleden ayrılan Kürt genci beraberinde 3 arkadaşıyla birlikte ile mahalleye geldi. Burada milliyetçilerin bulunduğu kahveye giren Kürtler kavgaya tutuştu. Çıkan kavgada 5 kişi yaralandı.
Çatışma yerine gelen polis 3 Kürdü gözaltına aldı. 'Kürtler 5 kişiyi bıçakladı' söylentisinin kısa sürede yayılması üzerine gençlerin gözaltına alındığı polis merkezi önünde 3 bin kişi toplandı. 'Kahrolsun PKK', 'Şehitler ölmez vatan bölünmez', 'Burası İnegöl buradan çıkış yok' sloganları atan kalabalık grup gençlerin kendilerine teslim edilmesini istedi. Polisin havaya ateş açması üzerine dağılmayan grup 8 polis aracına zarar verdi, karakol binası taşladı. 10 polisin yaralandığı olayların kontrol altına alınmaması üzerine Bursa'dan takviye birlikler ve panzerler sevk edildi. Polisler havaya ateş açıp, biber gazı kullanarak kalabalığı dağıtmaya çalıştı. Nuri Doğrul Caddesi'ne gelen 250 kişilik grup ise İshakpaşa Camii'nin önünde toplanarak Kürtlere ait bir Market'i ve bir aracı ateşe verdi. Altunbaş Camii çevresindeki bir cep telefonu satıcısının iş yerine de saldırı yapıldığı öğrenildi. (ANF – 26 Temmuz)
Hatay'da Kürtlere Silahlı Saldırı, 2 Yaralı
Hatay'ın Dörtyol ilçesinde Kürtler ile milliyetçi-ırkçı grup arasında çatışmalar başladı. Polisin gaz bombası ile müdahalede bulunduğu olaylarda yaralananların olduğu öğrenilirken, sayıları hakkında bilgi edinilemedi. Bu olayın ardından çarşıdan eve gitmek isteyen Kürtlere Çerkez Kızı mevkiinde kimliği belirsiz kişiler tarafından silahlı saldırı düzenlendi, 2 kişi yaralandı. Saldırıda sırtından yaralanan Yunus Hanas hastaneye kaldırılırken, adı öğrenilemeyen diğer kişinin kolundan hafif yaralı olduğu bildirildi. Görgü tanıkları ateş açan kişinin sivil olduğunu bildirdi. (ANF – 27 Temmuz)
Dörtyol'da Bayraksız Dükkânlara Saldırı
Dörtyol'da gece yaşanan olaylardan sonra, tahrip edilen işyerlerine giden Kürtlere yeniden saldırıda bulunulduğu ve ilçede gerginliğin devam ettiği belirtildi. Ellerinde Türk bayrakları taşıyan yaklaşık 500 kişilik bir grup, ilçenin cadde ve sokaklarını turlayarak, Türk bayrağı asmayan ev ve işyerlerinin cam ve vitrinlerini indirdi. (islahhaber.com - 27 Temmuz)
Kürtlere Ait 80'e Yakın Ev Ve İşyerini Yaktılar
Hatay'ın Dörtyol ilçesinde 4 polisin öldürülmesinin ardından, ilçe faşist güçler tarafından Kürtlere linç alanına dönüştürüldü. Irkçı-ülkücü grup, BDP binasının yanı sıra, Kürtlere ait 50'ye yakın işyerini talan ederken; 2 Kürdü de silahla yaraladı. Kürtlere ait 6 kahvehane, 2 kuyumcu, 4 lokanta ile birlikte 50'ye yakın işyeri yakılıp yıkıldı. Kürtlere ait en az 25 ev yakılırken, BDP'ye göre iki gün içerisinde yakılan, talan edilen ev ve işyerlerinin sayısı 70-80'e çıkıyor. (DİHA–28 Temmuz)
'Dörtyol'da Kürtlerin Can Güvenliği Yok'
BDP'nin Hatay Dörtyol BDP İlçe Başkanı Halil Baybarış, Kürtlerin kendi imkânları ile kendilerini korumaya çalıştığını belirterek, "Dörtyol'da Kürtlerin can güvenliği yok" dedi. Halil Baybarış, yaptığı açıklamada, Kürtlerin dün yakılan işyerlerinin yeniden saldırıya uğradığını belirti. Mezbane Mahallesi'nin yaklaşık 4 km şehir dışında olduğunu ifade eden Baybarış, çarşı merkezindeki Atatürk heykeli yanında yüzlerce kişinin Kürt karşıtı sloganlar attığı yönünde bilgi verdi. Halkın çok tedirgin olduğunu ifade eden Baybarış, durumun İnegöl'deki linç girişiminden daha vahim olduğunu söyledi. (ANF – 27 Temmuz)
Erzurum'da BDP Konvoyuna Saldırı
KCK operasyonunda tutuklanan partililerin davasını izlemek için kente giden BDP heyetinin araçları taşlandı. Altı kişi gözaltına alındı. Araçlar hasar gördü.(bianet.org - 28 Temmuz)
İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE
Heybeliada Polis Merkezi'nde İşkence İddiası
Hafta sonu piknik yapmak amacıyla Heybeliada'ya giden aile, dönüşte İDO iskelesinde yaşanan tartışma sonrasında polisler tarafından olay yerinde ve karakolda dayak yediklerini iddia etti.(Star - 7 Temmuz)
Polisten Vatandaşlara 'Terörist' Muamelesi
Mustafa Anul ve amcası Musa Anul,kullandıkları otomobildeki fazla aksesuar nedeniyle Diyarbakır Trafik Amirliği'nde görevli bazı polislerin hakaretlerine ve özel harekât polisinin fiili saldırısına uğradıklarını belirterek, kendilerine terörist muamelesi yapıldığını ve darp edildiklerini iddia ettiler.(İLKHA - 9 Temmuz)
Yeşil Kart Almak İsterken Dayak Yedi
Zonguldak'ta, 54 yaşındaki Recep Toroman kartını yenilemek için gittiği Yeşil Kart Bürosu'nda tartıştığı memurun, kendisine önce tokat, ardından da kafa attığını iddia etti. Burnu kırılan Toroman memur hakkında şikâyetçi olurken, memur ise kendilerine küfür ederek, saldıran Toraman'ı vatandaşların ite kaka çıkarırken burnunu raflara çarpmış olabileceğini söyledi. (Milliyet - 13 Temmuz)
Öğrenciye Ormanda JİTEM İşkencesi
İzmit'te gözaltına alınan ve basın tarafından 'bombacı' ilan edilen üniversite öğrencisi Doğan Akay, kafasına çuval geçirilerek gözaltı alındı. Akay'a ormanda işkence yapan ve kendilerini 'Biz JİTEM'iz' diye tanıtan kişiler Akay'ın ailesini de arayarak, 'Oğlunuz elimizde onu öldüreceğiz' tehdidinde bulundu. (DİHA–11 Temmuz)
Gözaltında İşkence Türkiye'ye Büyük Ceza Getirdi
AİHM, İstanbul'da yaşayan ve 1997 yılında terör örgütü üyeliği şüphesiyle gözaltına alınan G.K, H.B, ve B.Ç'nin, gözaltındayken yoğun işkenceye uğradıkları ancak, ilgili polislerin cezalandırılmadığı gerekçesiyle 2005 yılında yaptığı şikayetleri üzerine açılan dava Türkiye aleyhinde sonuçlandı. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin "işkence ve kötü muamele"yi yasaklayan maddesinin ihlal edildiği kanısına varan Mahkeme, Türkiye'yi, K'ye 48 bin, B'ye 40 bin, Ç'ye ise 30 bin Euro manevi tazminat ödemeye mahkum etti. Mahkeme ayrıca, B ve Ç'ye, mahkeme masrafları olarak 3 bin 500 Euro'nun da ödenmesine karar verdi. (Milliyet - 13 Temmuz)
DÜŞÜNCEYİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ
Beşikçi'ye 'Terör Örgütü' Propagandası Davası
Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şubesi'nin yayın organı Çağımızda Hukuk ve Toplum adlı dergide kaleme aldığı bir yazıda "yasadışı örgüt propagandası yaptığı" iddiasıyla hakkında soruşturma başlatılan Sosyolog İsmail Beşikçi'nin ve Çağımızda Hukuk ve Toplum Dergisi'nin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Zeycan Balcı'nın 28 Temmuz 2010'da TMY'nin 7/2. maddesi uyarınca İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanacağı öğrenildi. (bianet.org - 1 Temmuz)
Ferhat Tunç, 15 Yılla Yargılanacak
Sanatçı Ferhat Tunç, Siirt'in Eruh ilçe belediyesi tarafından 15 Ağustos 2009'da düzenlenen 1. Eruh-Çirav Doğa ve Kültür Sanat Festivali'nde yaptığı konuşma nedeniyle 15 yıl hapis talebiyle yargılanacak.(Zaman - 27 Temmuz)
Mahkûm Olan Eski DEP'li
Demokrasi Partisi (DEP) eski Milletvekili Mahmut Alınak'ın 5 Ekim 2008'de Roj TV'de yaptığı konuşmada "yasadışı örgüt propagandası yaptığı" iddiasıyla Mahmut Alınak hakkında açılan dava 1 Temmuz 2010'da sonuçlandı. Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasında mahkeme heyeti "sivil itaatsizlikler günümüz tarihini belirlemeli" ifadesini kullanması nedeniyle Mahmut Alınak'a Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) 7/2. maddesi uyarınca bir yıl hapis cezası verdi. (bianet.org - 1 Temmuz)
Sen Misin Onları Anan!
Siirt'te 29 Eylül 2009'da düzenlenen bir konserde "Kazım Koyuncu'yu, Ahmet Kaya'yı, Ozan Serhat'ı, Delila'yı unutmayın, Uğur Kaymaz'ı unutmayın" diyerek "yasadışı örgüt propagandası yaptığı" iddiasıyla hakkında dava açılan Sanatçı Cevdet Bağca'nın karar duruşması 29 Haziran 2010'da görüldü. Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamada mahkeme heyeti, bilirkişi olarak atanan özel harekâtçı polis memurlarının düzenlediği rapor doğrultusunda, Cevdet Bağca'ya Terörle Mücadele Yasası'nın (TMY) 7/2. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası verdi. (islahhaber.com - 6 Temmuz)
Tuğluk'a 2 Yıldan 10 Yıla Kadar Hapis Talebi
Kapatılan DTP'nin eski milletvekili Aysel Tuğluk'un, ''terör örgütünün propagandasını yapmak'' suçundan, 2 kez olmak üzere toplam 2 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.(Zaman - 6 Temmuz)
MİLİTARİZM
Yurt Dışında Yüksek Lisans Eğitime 'Askerlik' Engeli
Yüksek lisans yapan öğrenciler, askerliklerini yapmadıkları gerekçesiyle yurt dışında yüksek lisans ve doktora eğitimine başvuramıyor.(Zaman - 1 Temmuz)
İstanbul'da Mühimmat Bulundu
İstanbul Kartal'da bir ihbarı değerlendiren emniyet mensupları 5 adet pimi takılmamış el bombası, 3 adet mühimmat taşımada kullanılan kapalı halde kasa ve 75 adet G-3 piyade tüfeği mermisi, 15 adet fünye grubu, 9 milimetrelik ve 22 kalibrelik az sayıda mermi ele geçirdi.(İLKHA - 2 Temmuz)
Çöp Konteynırından G3 Mermisi Çıktı
Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde bulunan bir çöp konteynırından G3 piyade tüfeğine ait çok sayıda mermi çıktı.(İLKHA - 5 Temmuz)
Propaganda Sitelerini Genelkurmay Açtı
Bedrettin Dalan ile Albay Dursun Çiçek'in de bulunduğu 7 sanıklı davanın 4. duruşmasında Çiçek'in çapraz sorgusuna devam edildi. Üye hakim Hüsnü Çalmuk, tutuklu sanık Çiçek'e özellikle iddia olunan Ergenekon örgütünün propagandasını yaptığı ileri sürülen internet siteleri ile ilgili sorular yöneltti. Çiçek de bu sitelerin, Psikolojik Harp ve propaganda amacıyla Milli Savunma Bakanlığı'nın izni alınarak Genelkurmay Başkanlığı'nca açıldığını ve bu sitelerde beyaz propaganda yapıldığını söyledi. (islahhaber.com - 5 Temmuz)
Hakkari'de Geçici Güvenlik Bölgeleri İlan Edildi
Genelkurmay Başkanlığı Hakkari'nin Şemdinli ilçesinde Karadağ, Gediktepe ve Çimendağı 'geçici güvenlik bölgesi' ilan ederek,9 Temmuz-9 Ekim 2010 tarihleri arasında ''geçici güvenlik bölgesi'' ilan edilen bu bölgelere giriş yasağı getirdi.(İLKHA - 8 Temmuz)
Yüzbaşıya İşkence Davası Açan Eski Başsavcının Hayatı Karardı
Eski İliç Cumhuriyet Başsavcısı Coşkun Kurt, 2001'in yaz aylarında bir öğretmene günlerce işkence yapan Yüzbaşı S.Ç. hakkında dava açtığında yanına gelen bir astsubay, "Sayın Başsavcım size saygımız var. Ama Yüzbaşı S.Ç., hakkında soruşturma başlatmanızdan rahatsız olmuş. S.Ç. size gönderdiği mesajda 'Benim Kuzey Irak'ta 9 kellem var. 10.su o öğretmen. 11.si de o savcı olacak." diyor. Tehditkâr tavırlar Başsavcının atamasının daha düşük bir bölgeye yapılmasıyla devam etti. Daha sonra yaptığı itiraz üzerine yeri tekrar değiştirilen savcı tüm bunları sindiremeyip istifa etti.(Zaman - 12 Temmuz)
Org. Berk'ten Skandal Sözler
3. Ordu Komutanı Saldıray Berk, Başbağlar köyünde yaptığı ziyaret sırasında Erdoğan'ı vatanı satmakla suçladı. Köylülere oylarını nereye verdiklerini soran Berk 'AK Parti' yanıtını alınca 'elleriniz kurusun' dedi.(Zaman - 13 Temmuz)
Doğu ve Güneydoğu'da Yasak Bölgeler Artıyor
Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgi notunda, Küpeli Dağı, Cudi Dağı, Yazlıca Dağı ve güneyi, Mehmet Yusuf ve Meydan Dağları, Çağlayan-Pirinçeken ile Balkaya Dağı bölgelerinin, 16 Temmuz-16 Eylül 2010 tarihleri arasında ''geçici güvenlik bölgesi'' olarak belirlendiği ve sivillere giriş yasağı uygulanacağı belirtildi.(İLKHA - 13 Temmuz)
Cudi ve Gabar Yanıyor!
Şırnak'ta 3 gün önce Kilise Dağları'nda başlayan yangın giderek geniş bir alana yayılırken, yangında şu ana kadar 20 bin kök zeytin ağacı kül oldu. (islahhaber.com - 14 Temmuz)
Tokat'ta 3 El Bombası Bulundu
Tokat Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, bir ihbar üzerine gittikleri kent merkezindeki Erenler Mezarlığı yakınlarında 3 el bombası buldu.(Zaman - 19 Temmuz)
Tüzmen'den ''Şerefsiz'' Açılımı!
'Bu bayrağın altında yaşayıp bu ülkenin suyunu, ekmeğini paylaşan insanların bu bayrağı kabul etmemesi gibi bir şerefsizlik varsa, onlar şerefsizdir.' (islahhaber.com - 21 Temmuz)
Şırnak'ta Bazı Bölgelere Giriş Yasağı Geldi
Genelkurmay Başkanlığının internet sitesinde yer alan bilgiye göre, Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesi İncebel Dağları bölgesinin 25 Temmuz 25 Eylül tarihleri arasında ''geçici güvenlik bölgesi'' ilan edildiği duyuruldu. (İLKHA - 21 Temmuz)
Niğde'de Eğitim Tipi El Bombası Bulundu
Niğde'nin Bor ilçesinde Yeni Göçmen Mahallesi Bor İlçe Şehitliği mevkiindeki sokakta bir çöp konteynırında el bombası bulundu. MKE yapımı eğitim tipi olduğu tespit edilen el bombasının envanter kaydının olmadığı ve patlayıcı madde içermediği öğrenildi.(Zaman - 22 Temmuz)
Kozluk'ta Askerler Yangın Çıkardı, Ekili Alanlar Kül Oldu
Batman'ın Kozluk İlçesi'ne bağlı Gümüşörgü Köyü'nde 23 Temmuz akşamı askeri karakoldan açılan ateş sonucu yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangına herhangi bir müdahale yapılmazken, köylüler saatlerce kendi imkânları ile yangını söndürmeye çalıştı. (ANF-24 Temmuz)
Diyarbakır'da Ormanlık Alan Ateşe Verildi
Diyarbakır'ın Hazro İlçesi'nde Jandarma Alay Komutanlığı'nın alt kısmında bulunan ormanlık alan ateşe verildi. Görgü tanıkların ifadelerine göre ormanlık alanın jandarma tarafından ateşe verildiği ileri sürüldü. (DİHA–29 Temmuz)
O Kamyondaki Bombalar Tanıdık Çıktı
Ankara'da 10 Mart 2010 günü sivil plakalı bir kamyoda ihbar üzerine ele geçirilen Özel Kuvvetler Komutanlığı'na ait 900 adet el bombasının Kriminal Laboratuar'daki incelemesi tamamlandı. Bombaların, Ergenekon kapsamında 59 ayrı olayda daha önce kullanılan bombalarla "kardeş" olduğu anlaşıldı. (islahhaber.com - 29 Temmuz)
Balıkçının Oltasına Mühimmat Dolu Çuval Takıldı
Tarsus'ta, ırmakta balık avlamak isteyen bir kişinin oltasına takılan çuvalda kaleşnikof mermileri, çok sayıda boş kovan, makineli tüfek mermisi, 2 adet G-3 askeri tüfeği, uçaksavar mermisi ve işaret fişeği çıktığı öğrenildi.(İLKHA - 30 Temmuz)
Askerleri Ölüme Terk Ettiler
Hakkâri'nin Şemdinli İlçesi'ne bağlı Gediktepe Sınır Karakolu'na yapılan baskının iki gün önceden Emniyet tarafından Şemdinli Jandarma Komutanlığı'na bildirildiği ortaya çıktı. Şemdinli TEM Büro Amiri Başkomiser Ahmet Yiyenoğlu tarafından Jandarma'ya gönderilen faksta, 17 Haziran 2010'da PKK tarafından Gediktepe Üs Bölgesi'ne saldırı yapılacağı belirtildi. Faksta baskının yapılacağı saatler bile verildi. Ancak hiçbir önlem alınmadı. PKK, raporda belirtilen saatten tam 30 saat sonra Gediktepe Karakolu'na baskın düzenledi, 11 asker hayatını kaybetti. (islahhaber.com - 30 Temmuz)
Dörtyol'da JİTEM Parmağı!
Hatay'ın Dörtyol İlçesi'nde dört polisin öldürüldüğü PKK saldırısında kullanılan aracın sahibi Payas Belediyesi'nin MHP'li Meclis Üyesi Bestami Kılınç'ın, olay günü jandarma istihbarat elemanlarıyla görüştüğü ortaya çıktı. iddia Hatay İl Jandarma Komutanlığı tarafından hazırlanan raporda yer aldı.Taraf'ın ulaştığı raporda "Biri Jandarma İstihbarat Şube'de görevli astsubay ve ikisi uzman çavuş, Bestami Kılınç'a ait Kozludere yakınlarındaki maden ocağına giderek saat 14:00-14:30 arası kendisiyle görüştüler" deniyor.
Rapora göre sonraki olaylar şöyle gelişiyor: Askerî personel ile görüşmesi biten Kılınç, 06 AY 5785 plakalı ve gri renkli Volkswagen Passat marka aracıyla maden ocağından ayrıldı. Kısa bir süre sonra da üçü sivil kıyafetli, ikisi 'terörist kıyafetli' beş kişi tarafından durduruldu. Cep telefonu ve arabasına el konan Kılınç, burada 'terörist kıyafetli' iki kişi tarafından rehin alındı. Diğer üç kişi ise Kılınç'ın arabasıyla bölgeden ayrıldı. Saat 18.30'da TOKİ Konutları Polis Kontrol Noktası'na üç sivil kıyafetli 'terörist' tarafından Passat marka araçla gidilen bölgeden ateş açıldı, dört polis hayatını kaybetti. (Taraf – 31 Temmuz)
CEZAEVLERİ
Kırıkkale F Tipi Cezaevide Ölüm
Kırıkkale F Tipi Cezaevi'nde kalan Cahit Durmaz'ın cezaevinde yakalandığı bağırsak kanseri hastalığına geç teşhis konulması ve tedavisi için yapılan tahliye talebinin süresinde yanıtlanmaması nedeniyle 29 Haziran 2010'da yaşamını yitirdi.(ozgurradyo.com - 1 Temmuz)
Sivas Açık Cezaevinde Ölüm
Sivas Açık Cezaevi'nde 23 Şubat 2010'da çıkan kavga sonucu boynundan yaralanan Cabir Bulut'un tedavi gördüğü Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 27 Şubat 2010'da yaşamını yitirdiği 1 Temmuz 2010'da öğrenildi.(DHA - 1 Temmuz)
Sincan F Tipi Cezaevinde Baskı
Sincan (Ankara) 2 Nolu F Tipi Cezaevi'nde bulunan 87 tutuklu ve hükümlüye "slogan attıkları" gerekçesiyle birer ay iletişimden men cezası verildiği cezaevinden mektup gönderen Mehmet Nur Çelebi aracılığıyla 1 Temmuz 2010'da öğrenildi.(ANF - 1 Temmuz)
Ordu'nun Ünye İlçesi'nde bulunan M Tipi Kapalı Cezaevinde Ölüm
Ordu'nun Ünye İlçesi'nde bulunan M Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan ve tedavi olmak amacıyla Samsun Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'ne sevk edilen Murat Koyun'un, tedavisi süresince kalacağı Samsun E Tipi Kapalı Cezaevi'ndeki koğuşunun pencere demirine astığı çarşafla 30 Haziran 2010'da intihar ettiği iddia edildi. (ntvmsnbc.com-1 Temmuz)
Edirne F Tipi Cezaevide Baskı
Edirne F Tipi Cezaevi'nde görüşe giden tutuklu ve hükümlü yakınlarını, cezaevi yönetiminin, görüşmelere tek tip elbiselerle girmeleri yönünde baskı yaptığı ve uygulamayı kabul etmeyen ailelerin görüşe alınmadığı 6 Temmuz 2010'da yapılan açıklamayla öğrenildi.(ETHA - 6 Temmuz)
7 Rapora Rağmen Tahliye Edilmiyor
Yasin Demir 2001 yılında yakalanarak sağlam girdiği Erzurum H-Tipi Kapalı Cezaevi'nde 'Kronikleşmiş Hepatit B ve Delta Süper Enfeksiyonları' ölümcül hastalığına yakalandı.7 farklı raporu olmasına rağmen ölüme terk edilen Demir'in ailesi İstanbul'da ikamet etmesine rağmen kendisi Ankara 2 Nolu F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunuyor.(İLKHA - 9 Temmuz)
Mersin E Tipi Cezaevide Baskı
Mersin E Tipi Cezaevi'nden 14 Mayıs 2010'da Ermenek M Tipi Kapalı Cezaevi'ne sürgün edilen dört hükümlüye Kürtçe şarkı söyledikleri gerekçesiyle üçer ay kapalı ve altışar ay açık görüş yasağı verildiği 10 Temmuz 2010'dfa öğrenildi.(Günlük - 10 Temmuz)
Sincan 2 No'lu F Tipi Cezaevinde Baskı
Sincan 2 No'lu F Tipi Cezaevi'nde kalan ve astım, fıtık, görme bozukluğu gibi rahatsızlıkları bulunan Yılmaz Süncak'ın tedavi olmak için yaptığı başvuruya olumlu yanıt verilemediği ve 29 Haziran 2010'da "hastaneye gidiyorsun" denilerek Bolu F Tipi Cezaevi'ne götürüldüğü Yolmaz Süncak'ın babası Sabri Süncak tarafından 10 Temmuz 2010'da açıklandı. (atilim.org - 11 Temmuz)
Mendil Ve Tarak Da Suç Unsuru
Sık sık hak ihlalleri iddialarıyla gündeme gelen Rize L Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan Selman
Çiçek, cezaevinde yaşanan hak ihlallerine ilişkin, ailesi aracılığıyla Tutuklu Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu'na (TUHAD-FED) başvurdu. Cezaevinde mendil, tarak, mektubun da suç unsuru sayıldığı ve bu nedenle hücre cezaları verildiği bildirildi.(Evrensel – 12 Temmuz)
Kırıkkale F Tipi Cezaevinde Baskı
Kırıkkale F Tipi Cezaevi'nden iki arkadaşıyla birlikte Erzurum F Tipi Cezaevi'ne zorla sevk edilen Habip Çiftçi'den eşyalarının taşınması karşılığı 300 TL kargo parası alındığı, Habip Çiftçi'nin kardeşi Emine Çiftçi tarafından 11 Temmuz 2010'da açıklandı. Emine Çiftçi, kardeşinin çene altında beze bulunduğunu ve tedavi edilmemesi halinde kansere dönüşme riski olduğunu da açıklamasında belirtti (Günlük - 13 Temmuz)
Ölüye Bile Saygıları Yok!
Geçtiğimiz günlerde cezaevinde hayatını kaybeden Cahit Durmaz'ın eşyalarını kaldığı cezaevlerinde almaya giden eşi Necla Durmaz gardiyanlardan kötü muamele gördü.(İLKHA - 17 Temmuz)
Mardin Cezaevinde Baskı
Mardin Cezaevi'nde aralarında 18 çocuğunda bulunduğu 180 tutuklu ve hükümlüye, 30 Haziran 2010'da başlattıkları iki günlük açlık grevi nedeniyle, ortak alana çıkmama ve sosyal faaliyetlere katılmama gibi yasaklamalardan oluşan ikişer aylık disiplin cezası verdiği 21 Temmuz 2010'da öğrenildi. (ANF - 21 Temmuz)
Cezaevinde Kendini Yakan Hükümlü Öldü
Şanlıurfa E Tipi Cezaevi'nde siyasilerin kaldığı koğuştan adli mahkûmların koğuşuna alındığı için kendisini yakan PKK davasından mahkûm 21 yaşındaki Erkan Gümüştaş, gece sevk edildiği Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde yaşamını yitirdi. (haksozhaber.net - 25 Temmuz)
Ayağında Şarapnel Parçası Bulunan Tutuklunun Tedavisi Yapılmıyor
Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde Beyyurdu Karakolu'na yapılan saldırı sonrası çıkan çatışmada yaralı kurtulan ve ihbar sonucu tutuklanan HPG'li Cihan Öner'in ayağındaki şarapnel parçasının hala çıkarılmadığı ve tedavisinin yapılmadığı belirtildi. (DİHA-29 Temmuz)
YAŞAM HAKKI
Cizre'de Yargısız İnfaz
Şırnak'ın Cizre İlçesi'nde 2 Temmuz 2010'da polis ekiplerinin HPG militanı oldukları şüphesiyle iki kişiye açtığı ateş sonucu adının Abdullah Hezer olduğu iddia edilen bir kişi öldü, bir kişi de yaralandı.(Günlük - 3 Temmuz)
Gözaltında Garip 'İntihar'
İstanbul'da polislerin "İntihar etti" diyerek cenazesini ailesine teslim ettiği 35 yaşındaki Resul Gür isimli vatandaşın gözaltında darp edilerek öldürüldüğü iddia edildi. İstanbul'da Çarşamba günü polisler tarafından gözaltına alınan Resul Gür adındaki vatandaşın cenazesi, "Yüksekten atlayarak intihar etti" denilerek ailesine teslim edildi. (Birgün - 4 Temmuz)
Panzerin Çarptığı Çocuk Öldü
15 Mayıs 2010 tarihinde Akalan (Bajerge) Köyü yakınlarında panzerin çarpması sonucu ağır yaralanan ve 50 gündür Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakımda bulunan Turgut Gezer bugün hayata gözlerini yumdu. (islahhaber.com - 4 Temmuz)
Van'da İkinci 'Ceylan' Vakası
Van Merkeze bağlı Kurubaş köyüne pikniğe giden Canan Saldık, Hacıbekir kışlasından açılan ateş sonucu kafasından aldığı kurşunla yaşamını yitirdi. Otopsi sonrası Canan Saldık'a isabet eden kurşunun kışla menşeli olduğu belirtilmekte. (islahhaber.com - 22 Temmuz)
ÇOCUK HAKLARI
Siirt Cezaevi'ndeki Çocuklardan Çağrı
Siirt E Tipi Cezaevi'nde kalan çocuklar, cezaevlerinde yaşadıkları hak ihlallerine dikkat çekerek, kamuoyunun seslerini duymasını istedi. Çocuklar adına A.Ö. adlı çocuk tarafından yapılan yazılı açıklamada, çocuk tutukluların cezaevinde yoğun hak ihlalleriyle karşı karşıya kaldıkları belirtildi. Koğuşlarda hem sıcak hem de soğuk su sıkıntısı yaşadıklarını belirten A.Ö, sıcak su olmadığı günlerde banyo yapmakta zorlandıklarını ve soğuk suyla banyo yaptıklarını söyledi. Yemeklerinden kıl, böcek, tüy, kavrulmuş kelebek, kavrulmuş çekirge çıktığını belirten A.Ö, çoğu zaman aç kaldıklarını kaydetti. Cezaevinde gardiyanların baskılarına maruz kaldıklarını ifade eden A.Ö, mahkemeye veya hastaneye götürülürken 18 yaş altı olmalarına rağmen kelepçelendiklerini anlattı. (Evrensel - 7 Temmuz)
6 Yaşındaki Çocuğun Gözaltına Alındığı İddiası
Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığına başvuruda bulunan bir kişi, komşusunun çocuğu ile kavga eden 6 yaşındaki torununun, polis tarafından gözaltında parmak izinin alındığını, daha sonra serbest bırakıldığını iddia etti. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Malatya'da yaşayan Mehmet A, Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığına yaptığı dilekçeli başvuruda, mahallede kavga ettiği sırada komşusunun çocuğunu iten 6 yaşındaki torununun, polis minibüsüne bindirilerek önce hastaneye, ardından Emniyet Müdürlüğüne götürüldüğünü ve parmak izinin alındığını, daha sonra da serbest bırakıldığını ileri sürdü.(Zaman - 13 Temmuz)
Yüksekova'da Polis Dört Çocuğu Gözaltına Aldı
Yüksekova'da polis aracına taş attığı öne sürülen, yaşları altı ile 12 arasındaki dört çocuk, iddiaya göre dövülerek gözaltına alındı. Gözaltılara tepki gösteren halka polis gaz bombalarıyla müdahale etti. (bianet.org - 28 Temmuz)
İŞÇİ HAKLARI
Türk-İş Yönetimi Tekel İşçilerini 'Saldırganlar' Olarak Nitelendirdi
İşyerleri kamulaştırılarak 4/C statüsüne geçirilen TEKEL işçilerinin Türk-İş'te yapmak istediği eyleme izin vermeyen Türk-İş yönetimi, işçileri 'Kim olduğu belirsiz saldırganlar' olarak tanımlarken, bunları muhatap almayacağını açıkladı. (DİHA–2 Temmuz)
Ücretleri Ödenmeyen 40 İşçi Eylemde
İstanbul Güneşli'de kurulu bulunan Doğan Tekstil'de çalışan 40 işçi, 2 ay 8 gündür ücretlerinin ödenmemesi üzerine iş bırakarak eylem başlattı. Bağımsız Tekstil İşçileri Sendikası öncülüğünde iş bırakan işçiler kendilerini fabrikaya kapattı. Fabrika çevresinde çevik kuvvet ekiplerinin beklediğini ve her an müdahale edilebileceğini belirten işçiler müdahale edilmesi durumunda hak gaspının gerçekleştirilmesine kolluk güçlerinin de ortak olacağını belirtti.(DİHA-9 Temmuz)
Tersanede 136. Ölüm!
İşçi ölümleriyle gündemden düşmeyen Tuzla Tersanelerinde gece mesaisinde çalışan Nurettin Bingöl isimli işçi, emniyet kemeri olmadığı için yüksekten düşerek yaşamını yitirdiği öğrenildi. (islahhaber.com - 15 Temmuz)