Özgür-Der Diyarbakır Şubesi, son dönemde iki imamın uğradıkları silahlı saldırı sonucu hayatlarını kaybetmeleri ve Hakkari'de bir Kur'an kursunun molotof kokteyli ile yakılması üzerine bir basın açıklaması yaptı. PKK'nin bölgenin tek gerçeği olmadığının vurgulandığı açıklamada, yaşananlarla ilgili bir açıklama yapmayan PKK ve BDP çizgisinin tavrı eleştirildi.
Kürdistan coğrafyasında sisteme ve seküler değerlere muhalif olan PKK dışı birçok İslami yapı-oluşum bulunduğunun belirtildiği açıklamada Kürt halkının yegâne kurtuluşunun sadece İslam'la mümkün olacağının bir kez daha altı çizildi.
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi'nin yaptığı açıklama:
İmamları Alçakça Öldürenleri ve Kur'an Eğitimi Veren Yurdu Yakanları Lanetliyoruz!
Ramazan ayında bölgemizde iki imamın aynı yöntemle kurşunlanarak öldürülmelerinin ardından en son olarak arife günü Hakkâri'de hizmet veren ve Kur'an kursu niteliğinde olan Sümbül Öğrenci Yurdunun molotof kokteylleri ile yakılması; geçmişte cereyan eden faili meçhulleri ve İslami şahsiyetlere/kurumlara yönelik bilinçli seküler-militarist saldırganlığı hatırlatmıştır.
Hakkâri'de imamlık yapan Aziz TAN ve Şırnak'ın İdil ilçesinde fahri imamlık yapan Mehmet Emin ADIGÜZEL'in sahur vakti sokak ortasında arkalarından kurşunlanarak öldürülmesiyle gelişen gündeme bakıldığında, devleti temsil eden Şırnak ve Hakkari valileri, öldürülen şahısların önceden tehdit edildiğini, bu cinayetleri PKK'nin işlediğini açıkça ifade edip, PKK'yi suçlarken, her türlü ölümlü olayın ardından kısa ya da orta vadede bir açıklama yapan PKK basın birimi, bu iki cinayetle ilgili üzerinden bunca zaman geçmesine rağmen henüz doyurucu bir açıklama yapmamıştır.
Geçmişte İslami kimlikleriyle ön plana çıkan isimlere yönelik bölgede çok sayıda saldırı düzenlenmiş ve birçok insan faili meçhule kurban gitmişti. PKK'nin de bizzat üstlendiği çok sayıda cinayet vuku bulmuştu. Bu nedenle, PKK yetkilileri, yaşadıkları toplumda İslami kimlikleriyle bilinen bu şahıslara yönelik saldırılarla bir ilgileri olup olmadığı konusunda derhal toplumu aydınlatıcı açıklamalar yapmalıdırlar. Ayrıca sivillerin ölümüyle sonuçlanan bu olaylar, BDP yetkilileri tarafından da en üst düzeyde ve çok sert biçimde kınanmalıdır. Çünkü masum sivillerin silahlı güçler tarafından katledilmesini hiçbir vicdan kabul edemez.
Son olarak yine Hakkâri'de Kur'an-ı Kerim eğitimi ile ilgilenen bir cemaate ait olduğu bilinen öğrenci yurdunun yakılması da şiddetle lanetlenmeyi hak eden menfur bir saldırıdır. Olayın görgü tanıkları, saldırganların PKK sempatizanları oldukları yönünde açıklamalarda bulunmuşlardır. PKK-BDP çizgisinin AK Parti muhalifliği üzerinden İslam'a ve İslami değerlere açıkça cephe aldığı öteden beri bilinmektedir. Bununla beraber PKK lideri Öcalan'ın, avukat görüşmelerinde İslami nitelikli cemaatleri hedef gösteren ifadeler kullanması, bu saldırıların planlı olduğunu ve devam edeceğine de işaret etmektedir.
PKK'nin kendisi dışındaki güçlere karşı takındığı geleneksel imha ve inkar tavrı öncelikle kendisinin öne çıkardığı özgürlük, demokrasi, barış gibi düşüncelerle çelişmektedir. PKK, bölgenin tek gerçeği olmadığını bilmelidir. Kürdistan coğrafyasında sisteme ve seküler değerlere muhalif olan PKK dışı birçok İslami yapı-oluşum bulunmaktadır. Bu tarz saldırıları PKK/BDP yetkililerinin söylemlerinin kışkırttığı bilinmelidir. Bu nedenle bu yetkililer hassas konularda açıklama yaptıkları zaman dikkatli davranmak durumundadırlar. Çünkü bölgede İslami kişi/kurumlara yönelik olası her türlü fiili saldırı, şiddet içerikli eylemlerin tümü PKK'nin İslam karşıtı söylem ve tutumu nedeniyle öncelikle sistemle birlikte PKK'ye tahvil edilecektir.
Lanetlediğimiz bu cinayetlerin ve olayların faillerinin yakalanması için ve soruşturmanın derinleştirilmesi amacıyla içişleri bakanlığı üzerine düşeni eksiksiz biçimde yerine getirmelidir. Kamuoyu, soruşturmanın gidişatı ve vardığı son durum hakkında aydınlatılmalı, valilerin cinayetlerle ilgili ellerinde bulunduğunu söyledikleri deliller açıklanmalı ve İslami kişi ve kurumlara dönük toplumu derinden etkileyen bu saldırıların bir daha tekrarlanmaması için gerekli güvenlik tedbirleri alınmalıdır.
Özgür-Der olarak bu değerlendirmeler ışığında öncelikle Aziz TAN ve Mehmet Emin ADIGÜZEL'in alçakça katledilişlerini şiddetle kınıyoruz. İslami kimlikleriyle bilinen bu şahsiyetlere Allah'tan rahmet ve mağfiret diliyoruz. Bu cinayetlerin aydınlatılması ve faillerinin yakalanmasına yönelik devlet tarafından yapılacak soruşturmanın takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz.
Hakkari'de İslam'a karşı duyulan bir nefretin fiili biçimde tebarüz etmesi anlamına gelen yurt yakılması hadisesinin sorumlularını bu alçakça eylemleri nedeniyle lanetliyoruz ve tüm Kürt halkının yegane kurtuluşunun ise sadece İslam'la mümkün olacağını bir kez daha açıkça ilan ediyoruz.
Av. Serdar Bülent Yılmaz
Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı