Özgür-Der Diyarbakır Şubesi her ay periyodik olarak hazırladığı hak ihlalleri raporlarıyla çağa yanıklığını sürdürüyor. Ekim 2008 Raporu'nu Değerlendirme ve Bilanço olarak iki ana başlıkta ilginize sunuyoruz:
ÖZGÜR-DER EKİM 2008 İNSAN HAKLARI RAPORU
13 Kasım 2008 / Diyarbakır
Giriş
Geriye çeteler, yolsuzluklar, yoksulluk, faili meçhuller, Kürt sorunu, başörtüsü sorunu, işkence gibi koca bir enkaz bırakan Cumhuriyet, 85. yıl kutlamalarında da "cumhur"la kavgasını gösteren çarpıcı görüntülere sahne oldu. Kutlamalar önceki yıllarda olduğu gibi tekrar halka eziyet ve baskı aracı olarak karşımıza çıktı.
13 Haziran 2007'de onaylanan Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'la polise getirilen olağanüstü yetkiler, acı meyvelerini bu ay da vermeye devam etti. Polis yine, istediğini durdurdu, istediğine kimlik sordu, istediğini "Dur İhtarı"na uymadı diye katletti.
İşkence ve kötü muamele vakalarındaki devam ediyor. Şüphesiz, son birkaç yılda işkencenin önlenmesinde önemli olabilecek hukuki adımlar atıldı. Ancak, "işkenceye sıfır tolerans" söylemine ve hukuki reformlara karşılık uygulamada işkence devam ediyor. Gün geçmiyor ki yeni bir işkence iddiası gündeme gelmesin. Karakoldan sokağa her alanda işkence artarak devam ediyor. Engin Ceber olayı ile devletin ilk defa özür dilemek zorunda kalması işkencenin artık gizlenemez boyutlara ulaştığının göstergesi.
Anayasa Mahkemesi, başörtüsü düzenlemesiyle ilgili Anayasa değişikliğinin iptaliyle ilgili gerekçeli kararını açıkladı. TBMM'de 411 milletvekilinin oyuyla değiştirilen Anayasa'nın 10. ve 42. maddeleri Anayasa Mahkemesi tarafından gerekçeli kararla yok hükmünde sayıldı. "Üniversitelerde Kılık Kıyafet Serbestîsi"ni mümkün hale getiren yasa değişimini Anayasa'nın değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerinin dayanak kılınarak iptal edilmesi yargı despotizminin vardığı noktayı gösterdi.
Görevi devraldığından beri militarist çıkışlarıyla dikkat çeken Orgeneral Başbuğ, tehditkâr tavrını sürdürdü. 17 askerin öldüğü Aktütün baskının önceden bilinip izlendiğinin, insansız uçak görüntüleriyle Taraf gazetesinde yer alması Genelkurmayca nefretle karşılandı. PKK'nin Aktütün jandarma karakoluna düzenlediği bu baskın Türkiye'de özgürlükler ve temel haklar anlamında kimin nerede durduğunu gösterdi. Yürüttüğü politikalarla meydana gelen ölümlerden birinci dereceden sorumlu olan ordu, 17 askerin neden öldüğünün hesabını vermek yerine, hesap sordu ve savaş ve inkâra dayalı genelkurmay düzenine uymayanları tehdit etti. Daha kötü olan ise başbakan Erdoğan'ın da bu tavrın yanında yer almasıydı.
Yaşam Hakkı İhlalinde Artış
Yaşam hakkı insanın en temel hakkıdır. Devletlere düşen bu hakkı güvence altına almak ve korumaktır. Türkiye'de maalesef devlet insan için değil, insan devlet için vardır. Bundan dolayı yaşam hakkı devleti koruma ve kollama uğruna sürekli ihlal edilmektedir.
Yaşam hakkı ihlalinde son dönemlerde gözle görülür bir artış var. Raporumuzun ayrıntılarında görüleceği üzere kolluk Ekim ayında 4 kişinin ölümüne neden oldu.
İlk ölüm haberi Doğu Beyazıt'tan geldi. Öcalan'a İmralı Cezaevinde yapılan işkenceyi protesto eden kitleye polis ateş açtı ve Ahmet Özkan kalbinden vurularak öldürüldü. Cizre'de ise Cizre'deki gösteriler sırasında evinin balkonundayken açılan ateşle karnından yaralanan Gülsüm Kasır'ın yolun karşısındaki bir panzerden açılan ateşle vurulduğu daha sonra saptandı. Üçüncü ölüm haberi İstanbul Bağcılar'dan geldi. Polisten Kaçarken Düşüp yaralandıktan 10 saat sonra ailesine teslim edilen Ahmet Laçin, bir süre sonra komaya girdi. Ailesi tarafından hastaneye kaldırılan Laçin hastanede hayatını kaybetti. Yakınları, polisin yaralı halde yakaladığı Laçin'i hastaneye götürmediğini ve gözaltında iken kötü muamelede bulunulduğunu iddia etti. Son yargısız infaz ise Antalya'da yaşandı. Çağdaş Gemik 27 Ekim Pazartesi günü saat 15.00 sıralarında yani güpegündüz, mobileti ile seyir halinde iken, "dur ihtarına uymadığı" gerekçesi ile katledildi.
Ekim ayında yargısız infaz veya dur ihtarına uymama, rasgele ateş açma, gözaltında veya cezaevlerinde işkence sonucu meydana gelen ölümlere ilişkin veriler geçmiş yıllar ile karşılaştırıldığında, mevcut yasa ve düzenlemelerin iddia edildiği gibi "güvenlik güçlerinin elini kolunu bağlamadığı" tam tersine kolluğa sınırlandırılması gereken haksız geniş yetkiler sağladığı görülecektir.
Devlet İşkence Ederek Öldürdü
İşkence yapmak hele bir insanı işkence ile öldürmek tam anlamıyla bir insanlık suçu. Ancak bu insanlık suçu Türkiye'de vakayı adiyeden oldu. Bu konuda en önemli problem siyasi iradenin işkence iddialarını ciddiye almayışı, iddialar ve sorumlular hakkında adli – idari soruşturma açmayışı. Öyle ki idarenin konuya el atması ancak iddiaların yalanlanamayacak denli ayyuka çıkıp reddi imkansız hale gelmesiyle mümkün oluyor. Nitekim Engin Ceber olayında adalet bakanı işkenceden dolayı özür dilemek zorunda kaldı.
İstanbul Sarıyer'de Yürüyüş dergisi satarken polis tarafından gözaltına alınıp Sarıyer Emniyet Müdürlüğü'nde işkenceye maruz kaldıktan sonra tutuklanan Engin Ceber, Metris Cezaevi'nde yaşamını yitirdi. Engin Ceber ile birlikte işkence gören arkadaşları hastanede bile dayak yediklerini, Sarıyer İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde ise kelepçe ve kemerle birbirlerine bağlandıktan sonra polislerin kendileriyle hatıra fotoğrafı çektirdiklerini, Metris Cezaevi'nde sabah sayımında gardiyanların, ayağa kalkamayan Engin'in kafasını koğuşun duvarına, havalandırmanın demir kapısına vurduklarını gördüklerini ifade ettiler.
Ceber'in ölümü ve arkadaşlarının iddiaları işkence ve kötü muamelenin yakıcı bir şekilde devam ettiğini gösterdi. Öyle ki artık gizlenemeyen bu olay sonrası adalet bakanı Şahin devlet adına özür dilemek zorunda kaldı. Şüphesiz devlet adına özür dilemek olumlu bir adım. Ancak bunun anlamlı olabilmesi için işkence olgusu ve işkenceciler ile hesaplaşmak zorunlu. İşkenceye neden olan zihniyet ve sebepler ortada durdukça, işkence yapanlar işledikleri bu insanlık suçunun cezasını çekmedikçe devletin özrü sembolik bir anlam taşımanın ötesine geçmeyecektir.
Demokrasi Oyunu Bitti!
Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği başörtüsü düzenlemesiyle ilgili karardan yaklaşık 6 ay sonra yayınlanan gerekçeli kararında kıyafet serbestîsinin başta laiklik ilkesi olmak üzere, Anayasa'nın 2. maddesinde belirtilen Cumhuriyet'in temel nitelikleri ile bağdaşmadığı ifade edilerek bunlara aykırı her türlü düzenlemeyi iptal yetkisi olduğu savunuldu. Mahkeme, Meclisten 411 oyla geçen Anayasa değişikliğini iptal ederken, Meclis'in yasama yetkisinin vesayet altında olduğunu, Anayasa Mahkemesinin Anayasaya değil doğrudan oligarşiye bağlı olduğunu, Mecliste sayısal gücün hiçbir anlam ifade etmediğini, kısaca "Meclis iradesi"nin palavra olduğunu ilan etmiştir.
Mahkemenin gerekçeli kararı ve öne sürdüğü ideolojik gerekçeler, laik Kemalist ulus devletin despotik karakterinin koordinatlarını ortaya koyması açısından önem taşımakta. Bu kararla yıllardır halkı demokrasi oyunuyla aldatan egemenlerin foyası ortaya çıkmış, demokrasi denen tarihin en büyük aldatmacası deşifre edilmiştir. Bir din kadar kutsanan ve haddi zatında despotik Kemalizm dinini maskeleme misyonu taşıyan demokrasinin o janjanlı retorik ambalajı yırtılmış, ezilen toplumların kurtuluşu için bir umut olamayacağı iyice anlaşılmıştır.
Diğer yandan Anayasa Mahkemesinin şahsında oligarşik sistem bu kararla, Müslümanlara nefes aldıracak her türlü girişimi boğacağını göstermiştir. Böylece askeri ve sivil bürokrasinin "laik devleti koruma" gerekçesiyle İslamî değerlere açtığı savaş anayasa mahkemesinin laiklik vurgulu kararıyla bir kez daha gözler önüne serilmiştir. Allah'ın hükümlerini tanımayan ve onun adaletinin insanların hayatında tecelli etmesine tahammül edemeyen Kemalist sistem, insanların iman etme ve gereklerini yerine getirmelerine engel olarak eline geçen her fırsatı İslam'a ve Müslümanlara hakaret etmek ve İslam'ı hayatın tüm alanlarından dışlamak için değerlendirdiğini göstermiş ve böylece "tağutî" bir sistem olduğunu açıkça ilan etmiştir.
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi
İnsan Hakları Komisyonu
EKİM 2008 HAK İHLALLERİ BİLANÇOSU
YAŞAM HAKKI
Bürokratik Ölüm
Türkiye'de kronikleşen kurumlar arası "anlaşmazlık" bir kişinin ölümüne neden oldu. Cezaevinde yatan 62 yaşındaki kalp hastası Duran Doğan, hastanenin "Tahliye olması gerekir" raporuna rağmen Adli Tıp Kurumu'nun "Cezaevinde tedavi olabilir" kararı yüzünden hayatını kaybetti. (Takvim- 5 Ekim)
Emniyette İşkence Gördü, Cezaevinde Öldü
İstanbul Sarıyer'de Yürüyüş dergisi satarken polis tarafından gözaltına alınıp Sarıyer Emniyet Müdürlüğü'nde işkenceye maruz kaldıktan sonra tutuklanan 29 yaşındaki Engin Ceber, Metris Cezaevi'nde yaşamını yitirdi. Engin Ceber ile birlikte işkence gören arkadaşları hastanede bile dayak yediklerini, Sarıyer İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde ise kelepçe ve kemerle birbirlerine bağlandıktan sonra polislerin kendileriyle hatıra fotoğrafı çektiklerini, Metris Cezaevi'nde sabah sayımında gardiyanların, ayağa kalkamayan Engin'in kafasını koğuşun duvarına, havalandırmanın demir kapısına vurduklarını gördüklerini ifade ettiler. (haksozhaber.net- 9 Ekim)
Askerler Bir Korucuyu İnfaz Etti
6 Ekim günü Hatay'a bağlı Dörtyol ilçesinde korucu Adem Korkmaz'ın eliyle Türk ordusu tarafından HPG'ye yönelik düzenlenen operasyonun başarısız olması sonrası Türk askerlerinin korucuyu infaz ettiği iddia edildi. (ANF- 10 Ekim)
Doğu'da Yine Ölüm Var
Öcalan'a İmralı'da fiziksel şiddet uygulandığı iddiası nedeniyle Doğubayazıt'ta yapılan gösteride Ahmet Özkan adlı genç, vücuduna isabet eden polis kurşunuyla hayatını kaybederken, ikisi ağır altı kişi yaralandı. (Taraf- 21 Ekim)
Polis Merkezi'nden Ailesine Teslim Edildikten Sonra Hastanede Öldü
Bağcılar'da, polisten kaçarken düşüp yaralandıktan 10 saat sonra ailesine teslim edilen Ahmet Laçin (23) isimli genç, bir süre sonra komaya girdi. Ailesi tarafından hastaneye kaldırılan genç hastanede hayatını kaybetti. Yakınları, polisin yaralı halde yakaladığı Laçin'i hastaneye götürmediğini ve gözaltında iken kötü muamelede bulunulduğunu iddia etti. (sondakika.com- 21 Ekim)
Polis Duranı Kaçanı Vurdu
Antalya'da polis memuru M.E. dur ihtarına uymadığı gerekçesiyle 18 yaşındaki Çağdaş Gemik adlı genci ensesinden vurarak öldürdü. Cizre'de ise gösteriler sırasında evinin balkonundayken açılan ateşle karnından yaralanan Gülsüm Kasır'ın yolun karşısındaki bir panzerden açılan ateşle vurulduğu saptandı. (Taraf- 29 Ekim)
İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELE
Görüşmeciye İşkence…
Tire'de bir mahkûm yakınına soyularak, "çökkalk" yaptırıldı. İlçe İnsan Hakları Kurulu "Elle dokunma yok, ihlal bulunmuyor" dedi. Sincan F Tipi'nde kanser hastası Erol Zavar'ın ziyaretçilerine gardiyanlar dayak attı. Darp edilenler arasında 9 yaşında çocuk da var. 24 yaşındaki Derya Desde, Tire Cezaevi'ndeki babası Mehmet Desde'yi ziyarete gittiğinde polis memurları tarafından arama gerekçesiyle tamamen soyunduruldu. 'Cinsel organında bir şey saklıyor olabilir' düşüncesiyle çömelip kalkma hareketi yaptırıldı. (haksozhaber.net- 7 Ekim)
Gebze Emniyeti'nde Taciz
Ezilenlerin Sosyalist Platformu Bursa Temsilcisi Serpil Arslan önceki gün gittiği Gebze M Tipi Hapishanesi'nde, yakını ile görüştükten sonra gözaltına alındı. Arslan, hakkında açılan bir davadan araması olduğu iddiasıyla Gebze Emniyet Müdürlüğüne götürüldü. Arslan, ince arama dayatmasını reddettiği için polislerin taciz saldırısına ve tecavüz tehditlerine maruz kaldı. (ANF- 9 Ekim)
Türk Polisi Diyarbakır'da Evlerin Kapılarını Kırıp İnsanları Darp Etti
Diyarbakır'da polisleri taşıyan servis aracına yapılan silahlı eylemin ardından Kayapınar İlçesi'ne bağlı Huzurevleri Mahallesi'nde yapılan ev baskınlarında İldeniz ve Bayram ailelerinin evlerinin kapılarının polis tarafından kırılarak aile bireylerinin darp edilip gözaltına alındığı iddia edildi. 'Esmer' olduğu için gözaltına alınıp şiddete maruz kaldığı iddiasıyla Enver Bayram İHD Diyarbakır Şubesi'ne başvuru yaptı. (ANF- 9 Ekim)
M.G. Tanık Olduğu İşkenceyi Anlattı
Cep telefonunu kapkaççılara kaptıran M.G. Diyarbakır'da başvurduğu bir karakolda tanık olduğu işkenceyi anlattı. M.G. karakolda bulunduğu sırada elleri kelepçeli bir tutuklunun gözleri önünde, küfürler eşliğinde, kanlar içerisinde bırakılıncaya kadar dövüldüğünü ve "rahatsız edici" bakıyoruz gerekçesiyle kendisi ve arkadaşının hakaretlere maruz kaldığını iddia etti. (Özgür-Der- 10 Ekim)
Diyarbakır'da Polis Mağduru 11 Aile İHD'ye Başvurdu
Diyarbakır'daki saldırı ile ilgili operasyonlarını sürdüren polis, olayın meydana geldiği Aziziye ve Cumhuriyet mahallelerinde düzenlediği ev baskınlarında terör estirdi. Yapılan ev baskınlarının tamamında kapılar kırıldı, evdeki eşyalara zarar verildi.11 aile, polisler tarafından şiddet ve hakarete maruz kaldıklarını belirterek İHD Diyarbakır Şubesi'ne başvurdu. (ANF- 11 Ekim)
Diyarbakır'da Gözaltına Alınanlara İşkence İddiası
Diyarbakır'da polis otobüsüne yönelik yapılan eylemin ardından yapılan ev baskınlarında gözaltına alınan Neytullah Bayram, Kamile Bayram, Murat Yildeniz, Şehmus Bayram, Hüseyin Bayram, Hasan Onay ve isimleri açıklanmayan iki kişiye olayı kabul etmeleri yönünde baskı kurulduğu, iki gündür uyumalarına izin verilmediği, şakaklarına, karın bölgelerine ve testislerine yumrukla vurulmak suretiyle işkence yapıldığı iddia edildi. (ANF- 11 Ekim)
Köylülere Yılanlı İşkence Belgelendi
Burdur Bucak'ta Mayıs 2000'de 17 köylüye, hırsızlık yaptıkları iddiasıyla götürüldükleri jandarmada işkence yapıldığı, 8 yıl sonra mahkeme tarafından belgelendi. İşkence olayının ardından Ali Macit, Tahir Yıldız, Salih Duran ve Yunus Gürbüz, işkenceci subaylar hakkında suç duyurusunda bulundu. Koynuna yılan sokulan ve başına poşet geçirilen Salih Duran (57), gördüğü bedensel ve psikolojik işkence sonucu akli dengesini yitirdi. Gözaltına alındığında 65 yaşında olan Ali Macit ise vücuduna elektrik verilmesinin yol açtığı sağlık sorunları nedeniyle 2006'da mahkeme sonuçlanmadan öldü. Burdur Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2001 yılında başlayan, Yargıtay'da bozulan işkence davasında mahkeme, sanıklardan dönemin Bucak Jandarma Komutanları Hikmet M., Sedat Şükrü A. ve Mustafa T.'nin ayrı ayrı, 'Gözaltındayken işkence etmek ve gayri insani muamelelere başvurmak, zalimane ve gayri insani muamelelere başvurmak'' suçlarından 2 yıl hapis ve 1'er yıl da kamu hizmetinden mahrumiyet cezasına çarptırılmasına hükmetti. (haksozhaber.net- 13 Ekim)
Komaya Sokan Polis Dayağı
Kartal'da büyük bardakla çay gelmesine kızan sivil polis kafe sahibiyle tartıştı. Ardından çağırdığı polis olan dört arkadaşıyla da kafe sahibi Serhat Eyüpoğlu'nu (32) mutfak bölümüne sokarak komalık etti. Kafasına telsizle darbe alan Eyüpoğlu'nun beyin kanaması geçirdiği belirlendi. (Hürriyet- 14 Ekim)
"Açız, İşkence Görüyoruz"
Yabancılar Şube Müdürlüğü Misafirhanesi'nde kalan yabancı uyruklu 786 kişi aç oldukları ve işkenceye uğradıkları gerekçesiyle isyan çıkardı. Suçlu olmadıklarını belirten isyancılar, serbest bırakılmak istediklerini misafirhane değil, cezaevinde olduklarını söylediler. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne Bağlı Yabancılar Misafiranesi'nde geçen yıl Polonya uyruklu bir kişi de intihar etmişti. (Taraf- 14 Ekim)
Sincan'da da Gardiyan Terörü
Karakolda ve konulduğu Metris Cezaevinde gördüğü işkence sonucu hayatını kaybeden Engin Ceber'e ilişkin yankılar sürerken, Sincan 1 Nolu F tipi Cezaevi'nde yeni bir işkence skandalı ortaya çıktı. Ramazan Bayramında açık görüş için kardeşini ziyarete giden Derya Bakır, gardiyanların saldırısına uğradı ve sol ayağı iki ayrı yerden kırıldı.(gazeteport.com.tr- 16 Ekim)
Emniyette İşkence
Beyoğlu'nda tutuklama kararı çıkan Ç.K. (19), cezaevine götürüldüğü sırada polis otomobilinden kaçtı. Kaçan şahsın gidebileceği yerlere yapılan baskınlarda gözaltına alınan M.R.G. (24), E.K. (21) ve H.G. (18), C.Y. (32) ve İ.Ş.K.(32) olay yerinde ve emniyette işkence gördüklerini iddia ettiler. Vücutlarında kırık, çatlak, dikişler ve çok sayıda ezikler bulunan 5 genç, dün Beyoğlu Adliyesi'ne giderek, polisler hakkında suç duyurusunda bulundular. (Vakit- 21 Ekim)
Karakolda Biber Gazlı İşkence
Beyoğlu'nda "memura mukavemet ve hakaret' suçlamasıyla gözaltına alınarak Taksim Polis Merkezi'ne götürülen Nihat Tüzen (29), Bilal Çekiç (27), Erkan Korkmaz (28) ve Ali Veyisoğlu (28) adlı dört kişinin burada darp edildiği ve kapatıldıkları bir odada üzerlerine biber gazı sıkıldığı ileri sürüldü. (Taraf- 23 Ekim)
Maskeli Timlerden Dayak
Şırnak İdil İlçesi'nde çıkan olayları takip ederken gözaltına alınan gazeteci Vedat Yıldız, Lokman Dayan ve Hurşit Güneş'e maskeli özel hareket polislerince işkence yapıldı. İşkence gördüğüne dair doktor raporu alan Vedat Yıldız, savcılığa suç duyurusunda bulundu. (Taraf- 23 Ekim)
İHD'li Resul Yıldız'ın Kaburgası Çatladı
İnsan Hakları Derneği İzmir Şubesi Yöneticisi Resul Yıldız'ın Konak'ta yapılan bir etkinliği dernek adına gözlemci olarak izlerken gözaltına alındığı sırada sağ kaburgasının çatladığı açıklandı. (ANF- 24 Ekim)
Savcı Nezaretinde Polis İşkencesi Kanıtlandı
Şırnak'ın İdil İlçesi'nde gözaltına alınan ve Beş Şehitler Karakolu'na tutulan 8 kişiye karakolda yoğun işkence yapıldığı savcı nezaretinde yapılan incelemede kanıtlandı. İşkence yapan iki polis tespit edildi. İşkence gören Hüsnü Doğan ve Musa Bayram isimli vatandaşlar kendilerine işkence yapan iki polisi teşhis etti. (ANF- 24 Ekim)
12 Yaşındaki Çocuğun Kol ve Kafasını Kırdılar
Siirt'te gösterilerde ateş yakan gruba müdahale eden polis 12 yaşındaki Feyzullah Ene adlı çocuğu darp etti. Darp sonucunda kolu ve kafası kırılan Ene'nin ayrıca sağ ayak bileğinin üstünde çatlak oluştu. (Gündem- 24 Ekim)
İşkence Sonucu 'Öldü' Denilerek Çöpe Atılan Mehmet Tunç Tutuklandı
20 Ekim'de Mardin'in Nusaybin İlçesi'nde yapılan gösteriler sırasında evinin sokağında polisler tarafından gözaltına alınarak, işkenceye maruz kalıp 'öldü' denilerek çöpe atılan Mehmet Tunç, 'Yasadışı örgüt adına izinsiz gösteri yapmak' iddiasıyla tutuklandı. Anne Habibe Tunç, oğlunun belinin kırık olduğunu belirterek, olayı yargıya taşımaya hazırlandıklarını ifade etti. (Gündem- 25 Ekim)
Hazırola Geçmeyene Meydan Dayağı
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu üyesi CHP'li Malik Ecder Özdemir, Metris Cezaevi'ndeki keyfi uygulamaları, günlük sayımlarda mahkûmların askeri düzende hizaya geçirildiğini, her tutuklunun cezaevine girişinde çırılçıplak soyularak arandığını anlattı. (Taraf- 25 Ekim)
Seni Ezmek, Öldürmek İstiyorum
Metris Cezaevi'nde işkenceden ölen Engin Çeber'le birlikte gözaltına alınan arkadaşları Cihan Gün, Aysu Bakkal ve Özgür Karakaya, Sarıyer ve İstinye'deki polis merkezlerinde uğradıkları işkence ve tacizin failleri olan 97 polis ile yüzleştirilerek, teşhis ettikleri polislerin kendilerine uyguladığı kötü muamele, taciz ve işkenceyi ayrıntılarıyla anlattılar. Aysu Bakkal, gözaltına alındıktan sonra götürüldüğü İstinye Karakolu'nda görevli kadın polis memuru A.U'nun defalarca arama bahanesiyle cinsel organına dokunarak kendisini taciz ettiğini, "seni ezmek, öldürmek istiyorum, o zaman maaşımı hak ederim" diyerek psikolojik şiddet uyguladığı yönünde ifade verdi. Polislerden M.K'nin ise İstinye Devlet Hastanesi'ndeki muayene sırasında "Sizi halka terörist diye lanse edip linç ettiririm" diyerek tehdit ettiğini belirttiler. (Taraf- 26 Ekim)
Diyarbakır'da Çocuklara Ajanlık Dayatması
Diyarbakır'ın Yenişehir ilçesine bağlı İplik mahallesinde oturan 3'ü çocuk 5 kişi polis tarafından darp edildiğini söyleyerek, kendilerine ajanlık teklifi yapıldığını belirtti. S.D. (18), V.D. (16), B.A. (16), H.K. (17) ve S.P. (18) isimli kişiler, polis tarafından darp edildiklerini ve kendilerine ajanlık dayatıldığını söylediler. (Gündem- 28 Ekim)
Tarsus'ta Polis Şiddeti
Mersin'in Tarsus ilçesinde düzenlenen gösterinin ardından evlerine yapılan baskınla darp edilen Halime Demir (65), Fatma Kayaalp (60), Fatma Kayaalp (16) ile Leyla Demir (45), şiddete maruz kaldıkları gerekçesiyle İHD Tarsus Temsilciliği'ne başvurarak, Tarsus Cumhuriyet Savcılığı'na ise suç duyurusunda bulundular.(ANF- 29 Ekim)
Polis Şiddeti Göz Çıkardı
Öcalan'a yönelik saldırıyı protesto amacıyla Adana'nın Barbaros mahallesinde gerçekleştirilen gösteride gözüne plastik mermi isabet eden 15 yaşındaki S.K. bir gözünü kaybetti. S.K. polislerin kendisini yakalayıp, yakından gözüne ve sırtına plastik mermi sıktığını iddia etti.(Gündem- 30 Ekim)
İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ
'Mevlit Okutmaya' Hapis Cezası
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı çatışmada yaşamlarını yitirenler PKK'liler için mevlit okutan 12 kişiye 10 ay hapis cezası verdi. (ANF- 3 Ekim)
Başörtülü Diye Veli Toplantısına Alınmadı
Arkadaşının kızının veli toplantısı için Özel Yüzyıl Işıl İlköğretim Okulu'na giden Leyla Akdağ, başörtülü olduğu gerekçesiyle güvenlik görevlileri tarafından okul kapısından içeriye alınmadı. (haksozhaber.net- 10 Ekim)
Müfettiş Haberi De Yalan Çıktı!
Milli Eğitim Bakanlığı müfettişlerinin, Antalya Aksu İlköğretim Okulu Müdürü Mehmet Karakaş hakkında 'Allah'a inanmadığı' gerekçesiyle soruşturma başlattığı yönündeki haberler yalan çıktı. Soruşturmanın Milli Eğitim'in değil Müdür Mehmet Karakaş'ın talebiyle yapıldığı ortaya çıktı. (Vakit- 11 Ekim)
'Af'edersiniz Ama Size Yine Yasak!
Meclis'in kabul ettiği öğrenci affı kanun tasarısı, başörtülüler için "af" anlamına gelmiyor. Zira üniversitelerde başörtüsü yasağı olanca hızıyla devam ediyor. Bırakın öğrenim görmeyi, başörtülü kayıt yaptırmak bile yasak! (Vakit – 16 Ekim)
Başörtüsü Panelinde Konuşmacıya Başörtüsü Yasağı
Yabancı öğrencilere Türkiye'deki başörtüsü meselesini anlatmak için Kadir Has Üniversitesi'ne davet edilen Ayrımcılığa Karşı Kadın Hakları Derneği Başkan Yardımcısı Avukat Fatma Benli, başörtülü olduğu için içeriye alınmadı. (haksozhaber.net- 18 Ekim)
Doğan Medyasından Yine İslam'a Hakaret
"Bidon kafa", "göbeğini kaşıyan adam" , "geviş getiren halkım", "Allah cezanızı versin" gibi birbirinden iğrenç hakaret cümleleriyle inançlı kesimlere saldıran DGM yazıcıları kervanına katılan Hürriyet yazarı Ömür Gedik, köpekler için de iftar çadırı istedi. (Vakit- 18 Ekim)
Anayasa Mahkemesi'nin Gerekçeli Kararı…
Anayasa Mahkemesinin, başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin Anayasa değişikliğinin iptaline ilişkin gerekçeli kararı açıklandı. Anayasa Mahkemesinin, başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılmasına ilişkin Anayasa değişikliğinin iptaline ilişkin gerekçeli kararında, ''Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları gözetildiğinde, Anayasa'nın 10. ve 42. maddelerinde yapılan düzenlemenin, yöntem bakımından dini siyasete alet etmesi, içerik yönünden de başkalarının haklarını ihlale ve kamu düzeninin bozulmasına yol açması nedeniyle laiklik ilkesine açıkça aykırı olduğu sonucuna ulaşılmıştır'' denildi. (Zaman- 22 Ekim)
Özden'den Başörtüsüne Hakaret!
Anayasa Mahkemesi eski Başkanlarından Yekta Güngör Özden, Anayasa Mahkemesi'nin, gerekçeli kararına ilişkin değerlendirmelerinde başörtüsüne hakeret etti ve başörtüsünün İslam'da bulunmadığını, İncil'de yazılı olduğunu iddia etti. (Vakit- 23 Ekim)
Başörtülüye Askeri Tesislerde Düğün Bile Yasak
Ankara'da Hava Kuvvetleri Misafirhanesi'nde Saliha Y. isimli başörtülü bayan, eşiyle birlikte gittiği yemekli bir düğünden kötü muameleye maruz bırakılarak ayrılmak zorunda kaldı. Görevli askerler tarafından baş açmaya zorlandı. Buna karşı çıkan eşi tehdit edildi. (Vakit- 28 Ekim)
CHP'li Arıtman'dan Başörtüsüne Hakaret
CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, 29 Ekim'de Çankaya Köşkü'nde verilecek resepsiyonu protesto etme amacıyla TBMM'de yaptığı yazılı açıklamasında başörtüsü için tarihimizde kültürümüzde olmayan çağdışı, siyasi mesajlı giysi" ifadesini kullandı.(Vakit – 28 Ekim )
Rektör'ün 'Kuran' Cezası
Niğde Üniversitesi Rektörü Hamza Uygun, odasından Kur'an sesi geliyor diye Personel Dairesi Şube Müdürü Erol Dervişer'i cezalandırdı. İtiraz üzerine YÖK cezayı kaldırdı. Rektör bu defa başka suçlar icat ederek Dervişer'e iki ayrı ceza verdi. (haber10.com - 29 Ekim)
Yine Başörtüsü Hazımsızlığı
Niğde'de dün gerçekleştirilen cumhuriyet kutlamaları töreninde büyük bir rezalet yaşandı. Hükümet Meydanı'nda esnafın il protokolü önünden geçiş yaptığı sırada bir sürücü kursuna ait 3 araç Zeynep Şahin, Emine Şahin ve Neslihan Şahin adlı başörtülü hanımlar tarafından kullanılıyor diye 'başörtüsü ile protokolün önünden geçemezsiniz' denilerek konvoydan çıkarıldılar. (Vakit- 30 Ekim)
MİLİTER UYGULAMALAR
Ölen Askerin Dayısı Tutuklandı
Bezele karakoluna yapılan saldırıda yaşamını yitiren Diyarbakırlı asker Hakkı Aran'ın dayısı Mehmet Taşkuran cenaze töreninde 'Türk bayrağına saygısızlık' yaptığı iddiasıyla gözaltına alındı. (ANF- 10 Ekim)
Tunceli'de OHAL Tipi Uygulama
Olağanüstü Hal Bölgesi ilanı için yoğun kulis devam ederken, bu tip ilk uygulama Tunceli Belediye Başkanı'na Jandarma ekipleri tarafından gerçekleştirildi. DTP'li Tunceli Belediye Başkanı Songül Erol Abdil'in içinde bulunduğu makam aracının "şüpheli araç" gerekçesiyle jandarma tarafından durdurulduğu ve kimlik kontrolüne tabi tutulduğu öğrenildi. (aktifhaber.com- 13 Ekim)
Ergenekon Savcısı'na Karanlık Tertip!
Asrın davasına sayılı günler kala, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı Zekeriya Öz hakkında Aydınlık Dergisi, Cumhuriyet ve Sözcü gazetelerinin gündeme getirdiği bir haberle karalama kampanyası başlatıldı. 'Ergenekon Savcısı'nın gizlenen 4 yılı' kapağıyla karşısına çıkan haberde, Öz'ün Çine'den Bitlis'in Mutki ilçesine sürgün edildiği, Çine esnafını haraca bağladığı, bir işadamının savcının kafasına silah dayayarak rehin aldığı, eşinin çarşaflı olduğu, adliyede yolsuzluk yaptığı ileri sürüldü. Çıkan haberlerin, Aydın'ın Çine ilçesinde tertiplendiği ve iftiralardan ibaret olduğu ortaya çıktı. Hem ilçe halkı hem de haberde adı geçen kişiler, yapılan dezenformasyonu gözler önüne serdi. (Vakit- 14 Ekim)
Askerî Savcı: Belgeleri Getirin, Yoksa Gelir Alırız!
İlk önce Genelkurmay Askeri Mahkemesi'nden Aktütün haberlerine yasaklama geldi. Mahkeme Taraf'ın kaynak gösterilmesini yasakladı. Sonra Askeri savcılık, Aktütün baskınına ilişkin yaptığı haberlerle Genelkurmay'ı zor durumda bırakan Taraf'a 3 gün süre vererek, belgelerin teslim edilmesini istedi. (haksozhaber.net- 16 Ekim)
Paşadan 'Davayı Geri Al' Baskısı
Emekli Oramiral İlhami Erdil'in Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde görülen davasında ismi gündeme gelen Emekli Oramiral Özden Örnek'in, yapılan bir suç duyurusunun geri alınması için devreye girdiği ortaya çıktı. (Taraf- 17 Ekim)
Lüks Otele Para Varmış!
"Sınır karakolları parasızlıktan yapılamıyor" iddialarının ortaya atıldığı bir ortamda İstanbul'daki Fenerbahçe Orduevi bünyesinde yapılan 16.3 trilyon liralık muhteşem bir tesis tamamlanmak üzere. (Vakit- 20 Ekim)
Ayhan Çarkın: 1000 Kişiyi Öldürdüm
Eski Özel harekat polisi Ayhan Çarkın, Star TV'de yayınlanan Arena'da Uğur Dündar'a dehşet uyandıran açıklamalar yaptı. Susurluk kazasının Ergenekon'u aydınlatan bir lamba olduğunu öne süren Çarkın, "Terörle mücadele sırasında 1000 kişi öldürmüş olabilirim" dedi. Abdullah Çatlı'nın da Ergenekon örgütünce öldürüldüğünü iddia eden Çarkın ayrıca Uğur Dündar için de 'ölüm emri' verildiğini, ancak Çatlı'nın buna karşı çıktığını açıkladı. (gazeteport.com.tr- 21 Ekim)
Çarkın'ın İtiraflarına Soruşturma
Susurluk hükümlüsü olan ve hakkında örgüt operasyonları kapsamında 'kasıtlı olarak adam öldürmek' suçlamasıyla onlarca dava bulunan eski Özel Harekât polisi Ayhan Çarkın'a, gazeteci Uğur Dündar'ın Arena programında yaptığı açıklamalar nedeniyle Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı. (haksozhaber.net- 22 Ekim)
DTP'li Heyetin İdil'e Girişine 'Asker' Engeli
Şırnak'ın İdil İlçesi'nde yaşanan olayları yerinde incelemek için ilçeye gitmek isteyen DTP'li milletvekili ve belediye başkanlarından oluşan heyet asker engelline takıldı. (ANF- 24 Ekim)
Jandarmadan Gizli Muhtıra
Jandarma Genel Komutanlığı hükümetin Ulusal Program taslağında yer alan sivilleşme taahhüdünden rahatsız olduğu gibi, verilen sözü 'artniyetli' buldu. Jandarma Genel Komutanlığı, Korgeneral Mustafa Bıyık imzasıyla, ilk kez bir Ulusal Program'a giren ve "sivil-asker ilişkileri"ni yeniden düzenleyen bölümlerin taslaktan çıkarılması istendi. (Taraf-26 Ekim)
''Kimsenin Askeri Olmayacağız'' Dediler, Yargılanacaklar!
Vicdani retçi Mehmet Bal'ın tutuklanmasını ve yapılan işkenceyi protesto etmek için basın açıklaması yapan Van Antimilitarist İnisiyatif'in sözcüsü Sami Görendağ ile eyleme destek veren Eğitim-Sen Van Şube Başkanı Lezgin Botan ve İHD Van Şube Başkanı Avukat Cüneyt Caniş hakkında "Halkı Askerlikten Soğutmak" suçlamasıyla dava açıldı.
(savaşkarşitlari.org- 28 Ekim)
Öz'e "1. Sınıf" Rötarı
Hakkında meslekten ihracını da hedefleyen suç duyurularından sonuç alınamayan Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz'e bu kez terfi çelmesi geldi. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ,bu kez gerekli süreyi doldurmasına, notlarının olumlu olmasına ve hakkında disiplin cezası bulunmamasına rağmen Savcı Öz'ü birinci sınıfa ayırma kararını, hakkındaki iddiaların aydınlatılmasına kadar bekletme kararı aldı. ( Taraf – 30 Ekim )
KÜRT SORUNU
Kürtçe Savunma Mahkemelik
Suç duyurusu ve yargı işlemlerinde Kürtçe'yi kullanmakta ısrar eden DTP Fatih İlçe Başkanı Mehdi Tanrıkulu hakkında şu ana kadar 1353 sayılı Türk Harflerinin Kabul ve Tatbiki Hakkında Kanun'a muhalefet ettiği gerekçesiyle üç ayrı dava açıldı. (Taraf- 11 Ekim)
Kürtçe 'Hoş Geldin' Sözü de Davalık Oldu
DTP Iğdır İl Başkanı Murat Yıkit hakkında 22 Temmuz 2007 milletvekili seçimlerinden önce yapılan mitingde Kürtçe "Serçavan" sözü nedeniyle dava açıldı. (ANF- 16 Ekim)
Newroz Tertip Komitesine Ceza Yağdı
Şırnak'ın İdil ilçesinde 2007 yılı Newroz kutlamalarını organize komitesine Newroz kutlamaları öncesi ilçe merkezinde Türkçe ve Kürtçe davetiye dağıttıkları için 6'şar ay hapis cezası verildi. (ANF- 16 Ekim)
Terör, Doğu Esnafına Kepenk Kapattırıyor
Öcalan'a kötü muamele yapıldığı iddiasıyla Doğu illerindeki esnaflara kepenk kapatma baskısı yapılıyor. Nusaybin, Van, Cizre, Batman ve Diyarbakır'da çok sayıda esnaf olay çıkar endişesiyle kepenk kapattı. (Vakit – 20 Ekim )
Kürdoloji İsteyen Baroya İnceleme
Cumhuriyet Başsavcılığı, Dicle Üniversitesi'nde ''Kürdoloji Enstitüsü'' ve ''Kürt Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı'' bölümlerinin kurulması için başvuruda bulunan Diyarbakır Barosu yönetimi hakkında inceleme başlatılmasına karar verdi. (gazeteport.com.tr- 21 Ekim)
DTP'li Vekilin Oğlu ve Arkadaşları Saldırıya Uğradı
Eskişehir'de aralarında DTP Milletvekili Şerafettin Halis'in oğlu ile yeğeninin de bulunduğu 2'si kız 3 üniversite öğrenci, sokakta tanımadıkları 4 kişinin sopalı ve spreyli saldırısına uğradı. (ANF- 24 Ekim)
Dilekçe Kürtçe Olunca İade Edildi
Mehdi Tanrıkulu'nun, Ergenekon soruşturmasına katkısı olacağı düşüncesiyle İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne yazdığı dilekçe, kendisine Emniyet kanalıyla Dilekçe Kürtçe olduğu için iade edildi. (ANF- 30 Ekim)
Böyle Ceza Ancak Türkiye'de Olur
Adana Valiliği PKK gösterilerine katılan 325 çocuğun ailesi hakkında yasal işlem başlattı. Verilen cezalar şöyle: 100-170 YTL para cezası, Yeşil Kartlarının iptal edilmesi ve Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'nın bu ailelere artık kömür yardımı yapmaması. (haksozhaber.net- 29 Ekim)
İstanbul Valiliği'nin Skandal "Molotof" Kararı
Adana Valisi'nin çocuklara işkenceye ilişkin soruşturmak açmak yerine eylemlere katılanların ailelerinin yeşil kartlarını iptal etme, kömür yardımlarının kesme kararından sonra İstanbul Valiliği de motoloflu eylemler sonucu zarar gören araçların parasını kimliği tespit edilen molotofçunun ailesinden tahsil edecek. (ANF- 31 Ekim)
HABER ALMA VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ
9 Ayda 16 Kapatma Cezası
Alternatif ve Gelecek gazetelerinden sonra Özgür Ülke gazetesi de Türk adaleti tarafından bir ay süreyle kapatıldı. Yılbaşından bu yana Kürt medyasına verilen kapatma cezalarının sayısı 16'ya yükselirken, 2006 yılının sonlarından bu yana en az 36 kez kapatma cezası verildi. (ANF- 1 Ekim)
Gerçek Gazetesi İlk Sayısında Kapatıldı
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, bugün yayın hayatına başlayan Gerçek Gazetesi'ni bir ay süreyle kapattı. (ANF- 3 Ekim)
Yedinci Gün Gazetesi Yedinci Kez Kapatıldı
Haftalık yayın yapan YedinciGün gazetesinin yayını bir aylık süreyle durduruldu. Gazeteye 12 Kasım 2007'den bu yana yedinci kez kapatma cezası verildi. (ANF- 9 Ekim)
DİHA'nın 3 Muhabiri Gözaltına Alındı
Dicle Haber Ajansı'nın İstanbul ve Şırnak muhabirleri Sertaç Kayar, Yunus Tosun ve Mesut Ertak haber takibi yaparken gözaltına alındı. (ANF- 19 Ekim)
DİHA Muhabirlerine 10'ar Yıl Hapis Verildi
Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabirleri Evrim Dengiz ile Nesrin Yazar'ın Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde süren davasında Dengiz ve Yazar'a 10'ar yıl hapis cezası verildi. (Gündem- 23Ekim)
Dengê Welat Gazetesi Dağıtımcısı Gözaltına Alındı
Adana'nın Yüreğir ilçesine bağlı Anadolu Mahallesi'nde Dengê Welat gazetesi dağıtan Sinan Kutluk, gözaltına alındı. Kutluk'un gözaltına alınma gerekçesi öğrenilemedi. (Gündem- 24 Ekim)
Ergenekoncular Medyaya Saldırdı
Ergenekoncular Kanal 7, Samanyolu, Ülke TV ve ATV televizyonlarının canlı yayın ekiplerine saldırdılar. Samanyolu TV ve Kanal 7 canlı yayın ekipleri, Tuncay Özkan'ın fotoğrafını taşıyan grup tarafından engellendi. Bariyerleri geçen grup, muhabire küfürler etti, fiili saldırıda bulundu. (haksozhaber.net- 21 Ekim)
Telefonları da Toplasaydınız
Youtube'u, Ekşisözlük'ü yasaklayan zihniyet bunu da yaptı: Milyonların günlük tuttuğu, haber paylaştığı blog sitelerini kapatıverdi. İnternetin en büyük blog sitesi blogspot.com adresi 24 Ekimde Diyarbakır 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nin kararıyla kapatıldı. Şimdi bu adresi kullanan hiçbir bloga erişilemiyor. (Taraf- 26 Ekim)
Ceber Davasında Basına 'Yayın Yasağı'
Metris Cezaevi'nde gördüğü 'işkence ve kötü muamele' sonucu hayatını kaybettiği iddia edilen Engin Ceber'in ölümüne ilişkin, Basın Kanunu'nun 3. maddesi uyarınca, 'yayın yasağı' konuldu. Böylelikle bir dava daha basının gözlerinden uzak bir şekilde yürütülecek. (AA- 27 Ekim)
Özgür Halk Dergisi Çalışanı Gözaltına Alındı
Özgür Halk dergisi çalışanı Gazal Er, Aydın Belediye Otobüs Garajı'nda İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele polisleri tarafından gözaltın alındı. (Gündem- 28 Ekim)
Gazete Satan 20 Öğrenciye Gözaltı
Eskişehir'de sokakta 'Halkın Sesi' adlı gazeteyi satan gruba polis müdahalede bulundu. Polisler, kendilerine direnen, aralarında kızların da bulunduğu 20 öğrenciyi biber gazı sıkıp gözaltına aldı.(Hürriyet- 31 Ekim)
Yargı Şaşırdı: Gazetelerden Sonra Kitaba da Bir Aylık Kapatma
Anayasa'ya aykırı bir şekilde 2006 yılından bu yana 42 kez gazete kapatan hâkim ve savcılar bu sefer skandal bir karara imza attılar. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Aram yayınlarından basılan Kültür Sanat ve Devrim Üzerine adlı kitabın bir aylık süreyle kapatılmasını talep etti ve İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi de bu talebi kabul ederek kitabı 'kapattı'. (Gündem- 31 Ekim)
YARGI VE CEZASIZLIK
Kürt Düşmanlığına Yargıtay'dan Onay
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, Cüneyd Zapsu'yu kastederek "Erdoğan'ın tüm danışmanlarının Kürt olması tesadüf mü? Türkiye düşmanlarını yanlış yerde arıyor" diye yazan Uğur İpekçi'yi suçsuz buldu. (Taraf -1 Ekim)
Yargıtay'dan Skandal Karar
Yargıtay 1. Başkanlık Kurulu, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın Ergenekon Terör Örgütü ile yakın teması olan İşçi Partisi hakkında kapatma davası açmamasını, "takdir hakkını kullanmak" olarak değerlendirdi. (Vakit - 3 Ekim)
İşkenceye 10 Numara Tolerans
Yargıtay, İzmir'de gözaltında ölen Alpaslan Yelden için 8 polise verilen hapis cezasını bozdu. Gerekçe: polisler beraat etmeli. Bir cinayet soruşturması kapsamında evinden gözaltına alınan zanlı Alpaslan Yelden'in Emniyet'te sorgulanırken fenalaşınca götürüldüğü hastanede ölmesi üzerine 8 polise 'kastı aşan müessir fiil' suçundan verilen 3 yıl 4'er ay hapis cezası, Yargıtay tarafından bozuldu. Bozma kararında sanıkların beraat etmesi gerekirken ceza verilmesi gerekçe gösterildi. (Radikal- 8 Ekim)
Yargıtay İşkence Cezasını Bozdu
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, İzmir'de Alparsan Yelden adlı kişiyi gözaltında işkenceyle öldürmekten hüküm giyen 8 polis hakkında verilen hapis cezasını bozdu. ( ANF - 12 Ekim )
Bir Derin Olay Daha Kapandı
Mayıs 2007'de çok ilginç bir zamanlamayla patlatılan ve Türkiye'yi sarsan bombanın görüldüğü dava "takipsizlik" kararıyla kapatıldı. 2007 Mayıs ayında Güven Akkuş isimli kişinin üzerindeki bombayı ateşlemesi sonucu 9 kişinin öldüğü 79 kişinin de yaralandığı Ankara Ulus'taki Anafartalar Çarşısı saldırısına ilişkin soruşturma cumhuriyet savcısı tarafından tamamlandı. Ankara Cumhuriyet Savcısı Cemil Tuğtekin, yaklaşık bir buçuk yıldır yürüttüğü soruşturma sonunda canlı bomba Güven Akkuş'un (28) öldüğü ve bağlantıları tespit edilemediği gerekçesiyle takipsizlik kararı verdi. (aktifhaber.com- 16 Ekim)
O Dava 30 Yıl Sonra Düşürüldü
İstanbul Beyazıt'ta 16 Mart 1978'de yedi gencin öldüğü olayla ilgili açık delillere rağmen 30 yıldır süren üç sanıklı davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verildi. (aktifhaber.com - 21 Ekim)
Babasının Cenazesini Getirdi, Yıllarını Hapiste Kaybetti
Tuncelili Mehmet Desde, 2002'de babasının cenazesini Türkiye'ye getirdiğinde bir ihbar nedeniyle Bolşevik Parti - Kuzey Kürdistan / Türkiye adlı örgütün üyesi olmakla suçlandı. Avukatıyla görüştürülmedi. Alman vatandaşıydı ama konsolosluğa haber verilmesine izin verilmedi. Günlerce işkence gördü. Yurtdışına çıkışı yasaklandı. İki yıl altı ay ceza aldı. Tire Cezaevi'ndeyken görüşe gelen kızı çırılçıplak soyularak arandı. Geçirdiği travma sonucu üniversiteye ara verdi. ( Taraf - 21 Ekim )
İnfaz Davasında Skandal
Eski Trabzon Alay Komutanı Albay Ali Öz'ün adının da geçtiği Eyüboğlu ailesinden iki kişinin öldürüldüğü JİTEM davasında sanıklardan biri 10 bin YTL kefaletle serbest bırakıldı. Eyüboğlu ailesi "Trabzon'da adam öldürmek serbest mi" diye isyan ediyor. (Taraf- 28 Ekim)
SORUŞTURMA, GÖZALTI VE TUTUKLAMALAR
15 Kişi Gözaltına Alındı
Çukurova Üniversitesi Rektörlüğü'nün sık sık olay çıkan R1- R2 dersliklerinin önünde basın açıklaması yapılmasını yasaklamasına tepki göstermek için bir araya gelen öğrencilerden polisin biber gazı kullanılarak gözaltına aldığı 15 öğrenciye, Kabahatler Kanunu'na göre para cezası kesildi. (Hürriyet- 15 Ekim)
Diyarbakır'da Gözaltına Alınan Öğrencilerin Sayısı 65'e Yükseldi
"Anadilde eğitim istiyorum" kampanyası çerçevesinde Dicle Üniversitesi'nde yapılan yürüyüşe katıldıkları gerekçesiyle yapılan ev ve yurt baskınları sonucu gözaltı sayısı 65 yükseldi. (ANF- 17 Ekim)
Diyarbakır'da İlkokul Öğrencileri Tutuklandı
Diyarbakır'da yaşanan gösteriler sonrasında gözaltına alınan 5'i ilköğretim okulu öğrencisi olmak üzere 6 çocuk, 'örgüt üyesi olmak' ve 'örgüt adına suç işlemek' iddiasıyla tutuklandı. Bugün adliyeye çıkartılan Ş.B (13), E.B (13), V.D (13), M.A (14) ve Ş.A (14) savcılık ifadelerinin ardından tutuklanma istemiyle mahkemeye sevk edildi. (Gündem- 24 Ekim)
'Yasadışı Fotoğraf' Taşıdıkları İddiasıyla 5 Kişi Gözaltına Alındı
Diyarbakır'dan Sinop'a çalışmaya giden amca çocukları Misbah, Ramazan, Cengiz, Mesut ve Ayhan Egin, 2 gün önce çarşıda dolaşırken, Sinop İl Emniyet Müdürlüğü'ne bağlı polisler tarafından gözaltına alındılar. Yapılan ihbar üzerine cep telefonlarında 'yasadışı' fotoğraf bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alınan 5 kişinin bugün savcılığa çıkarılması bekleniyor. (Gündem- 28 Ekim)
Gaziantep'te 15 Kişi Tutuklandı
Gaziantep'te Öcalan'a yönelik baskı iddiaları için yapılan basın açıklamasının ardından aralarında DTP İl Başkanı Ali Şimşek'in de bulunduğu Halit Ş. (20), Ökkeş N. (60), Mehmet M. (24), Müslüm D. (37), Metin G. (25), Hacı A. (41), Abdullah Ö. (43), Halil K. (32), Müslüm K. (40), İbrahim Ç. (33), Vahit Y. (19), Şeyhmus K. (26), Mehmet K. (15) ve Mustafa Y. (17)adlı 15 kişi nöbetçi mahkemece tutuklandı. (sondakika.com- 28 Ekim)
ŞÜPHELİ ÖLÜMLER
Önce Elektrik Direğine Astılar Sonra Silahla Öldürdüler
Hakkari'nin Yüksekova İlçesi Yukarı Güveç Köyü yolunda, 32 yaşındaki Şevket Batman elektrik direğine elleri arkadan bağlandıktan sonra kurşunlanarak öldürülmüş halde bulundu. (Taraf- 11 Ekim)
Dört Yaşındaki Rojhat'ın Cesedi Çuvalda Bulundu
Kars'ın Digor İlçesi'ne bağlı Dağpınar Beldesi'nde 27 Ağustos 2008 günü evinin önünde oynarken kaybolan 4 yaşındaki Rojhat Erkmen'in cesedi, kaybolduğu mahallenin yakınında çuval içinde bulundu. (Radikal- 3 Ekim)
DÜŞÜNCEYİ İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ
Türban Raportörünü Üniversiteden Attılar
Çankaya Üniversitesi, türban, 301. madde ve vicdanî ret konularında özgürlükçü fikirleriyle tanınan Anayasa Mahkemesi Raportörü Dr. Osman Can'ın Hukuk Fakültesi'ndeki görevine gerekçe göstermeden son verdi. (Taraf – 3 Ekim)
Atatürk Fıkrasına 1 Yıl 3 Ay
Yunanistan'ın Selanik iline yapılan bir gezi sırasında Mimar Sinan Belde Belediye Başkanı Cuma Bozgeyik, Atatürk hakkında anlattığı belirtilen bir fıkrada "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret ettiği ve sövdüğü" gerekçesiyle 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. (haber10.com- 9 Ekim)
Metin Kaplan'a Müebbet Hapis Cezası
Almanya İslami Cemiyet ve Cemaatleri Birliği yöneticisi Metin Kaplan, müebbet hapse çarptırıldı. Metin Kaplan "anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs etmek" suçundan yeniden yargılandığı davada müebbet hapis cezasına mahkum edildi. (haksozhaber.net- 15 Ekim)
Yazar Cevher İlhan'a Ceza
17 Ağustos depremini 'İlâhî ikaz' olarak değerlendirdiği yazıları sebebiyle aldığı mahkûmiyet kararı Yargıtay tarafından usulden bozulan Yeni Asya yazarı Cevher İlhan'a, yeniden yargılandığı davada 1 yıl 3 ay 18 gün hapis cezası verildi. (Yeni Asya- 20 Ekim)
Demirtaş'a Bir Yıl Üç Ay Hapis
Özel Yetkili Van Cumhuriyet Başsavcılığı, Hakkari'nin Yüksekova ilçesi eski Belediye Başkanı Hetem İke'nin 27 Eylül 2007 tarihindeki cenaze töreninde yaptığı konuşmadan dolayı, Nurettin Demirtaş hakkında soruşturma başlattı. Soruşturmanın tamamlanmasından sonra Van 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Demirtaş hakkında, "Terör örgütünün propagandasını yapmak" suçundan 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. (Taraf- 21 Ekim)
Ahmet Türk'e Soykırım İncelemesi
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı, Büyükşehir Belediyesi Konukevi önünde bir grup DTP'li milletvekili ve belediye başkanıyla yaptığı basın açıklamasındaki sözleri ile ilgili DTP Genel Başkanı Ahmet Türk hakkında inceleme başlatılmasını kararlaştırdı. Başsavcılık ayrıca önceki gün Batman İl Başkanlığının açılışı töreninde yaptığı konuşma nedeniyle de Emine Ayna hakkında da inceleme başlattı. (AA- 22 Ekim)
TOPLANTI VE GÖSTERİ ÖZGÜRLÜĞÜ
Sakarya'da Linç Edilmek İstenen Başkana Dava
Cumhuriyet Savcılığı, DTP Sakarya örgütünün düzenlediği ve ülkücülerin baskını, güvenlik güçlerinin de kayıtsız kalması sonucu bir kişinin öldüğü "Barış ve Kardeşlik" gecesiyle ilgili parti il başkanı Aziz Koçak hakkında dava açtı. (bianet.org- 14 Ekim)
Siirt'te Eyleme Müdahale Eden Polis, Teymur'u Ağır Yaraladı
Siirt'te protesto gösterisine polis müdahale etti. Müdahalede birçok kişi yaralandı. Yaralılardan İdris Teymur'un durumu ağır. (ANF- 19 Ekim)
Batman'da Halka Silahlı Saldırı
Batman'da düzenlenen yürüyüşe polis, silah ve gaz bombalarıyla müdahale etti. Kitlenin üzerine silahla ateş açıldı. (ANF – 19 Ekim)
Mitinge Polisten Silahlı Müdahale
Yaklaşık 10 bin kişinin katıldığı "Ne AKP ne Ergenekon çözüm Demokratik Cumhuriyet" mitinginin ardından olaylar çıktı. Polis, göstericileri sis bombasıyla dağıtmaya çalışırken, zaman zaman havaya ateş açtı. Gösteriler sırasında içinde polislerin de bulunduğu çok sayıda kişi yaralandı. (Taraf – 26 Ekim )
Doğubayazıt'ta Panzerin Çarptığı Bir Kişi Ağır Yaralandı
Doğubayazıt'ta önceki gün polisin ateş açması sonucu yaşamını yitiren Ahmet Özkan'ın cenaze törenine polisin yaptığı müdahale sonrası başlayan olaylar devam ediyor. Olaylar sırasında polis panzeri Ramazan Aktaş isimli bir kişiye çarptı. Panzerin çarpması sonucu ağır yaralanan Aktaş, Doğubayazıt Devlet Hastanesi'nde yapılan ilk müdahaleden sonra Iğdır Devlet Hastanesi'ne sevk edildi. (Gündem- 22 Ekim)
CEZAEVLERİ
İşte Bir 12 Eylül Doktoru
Metris Cezaevi'nde gördüğü işkence nedeniyle yaşamını yitiren Engin Çeber'e cezaevine kabulde sağlık kontrolünden geçirilmediği halde doktor muayenesinden geçmiş gibi sağlam raporu düzenlendiği ortaya çıktı. İşkencede ölen Engin Çeber'e Metris cezaevinde rapor veren doktorun o sırada cezaevine hiç gitmediği, raporları da sonradan tahrifatla düzenlediği anlaşıldı. (Taraf - 23 Ekim)
Cezaevleri Genel Müdürü'nden İşkenceye 'Psikolojik' Kılıf
Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Nizamettin Kalaman, Engin Çeber'in ölümünde "kurumsal bir işkencenin söz konusu olmadığını" öne sürdü. Kalaman, cezaevlerinde artan işkence iddialarına karşın "Böyle bir şeyi kurumsal olarak kabul edemeyiz. Bu, münferit bir olaydır" iddiasında bulundu. Cezaevleri Genel Müdürü'ne göre, işkence "personelin o an ki psikolojik" durumuna bağlı olarak yaşanıyor. "Cezaevlerinde Sağlık Hizmetleri" konulu bir toplantıda da konuşan Kalaman, onlarca tutuklunun yaşamını yitirdiği F tipi cezaevlerini "cezaevlerinde reform" olarak tanımladı. (ANF – 17 Ekim)
ÖRGÜTLENME ÖZGÜRLÜĞÜ
Dikili'de BDP Binası Ateşe Verildi
İzmir'in Dikili ilçesinde Barış ve Demokrasi Partisi ilçe binasına saldırı düzenlendi. BDP binasına on gün önce yine saldırı düzenlenmişti. (ANF- 3 Ekim)
DTP Fatih Binasına Silahlı Saldırı
Aktütün Jandarma Karakolu'na yapılan saldırının ardından DTP Fatih İlçe binası kurşunlandı. İlçe yöneticilerinden İsmail Kaya'nın verdiği bilgiye göre önceki gece saat 22.30 sıralarında 'Şehitler ölmez vatan bölünmez' sloganlarını atarak DTP Fatih İlçe binası önünde toplandı. Sloganlar atan grup bir süre sonra polis müdahalesiyle dağıldı. Polis güvenlik önlemi alırken bu sırada kimliği belirlenemeyen bir kişi silahla binaya saldırdı. (Star- 5 Ekim )
DTP Kağızman İlçe Binası Kundaklandı
Kars'ta DTP Kağızman İlçe binası kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından kundaklandı. (Atılım- 10 Ekim)
Ak Partili Başkanın Aracı Kundaklandı
AK Parti Dicle İlçe Başkanı Ramazan Sabır'a ait minibüs kimliği belirsiz kişilerce kundaklandı. (Vakit- 18 Ekim)
Devlet İHD'nin Kapatılmasını İstedi
İstanbul Valiliği, İnsan Hakları Derneği'nin kapatılması isteğiyle suç duyurusunda bulundu. Beyoğlu Savcılığı'na yapılan başvuruda kapatma isteğine gerekçe olarak İHD İstanbul Şubesi'nde yapılan bir basın açıklamasında polisin görüntü ve ses almalarının engellenmesi olarak gösterildi. (ANF- 19 Ekim)
Ak Parti Binasında Patlama
Hakkâri'nin Şemdinli ilçesi AK Parti İlçe Teşkilatına bırakılan bombanın patlaması sonucu, maddi hasar meydana geldi. (Vakit – 19 Ekim)
Ak Partili Başkanın Aracına Saldırı
Hakkâri Çukurca'da belediye binası önünde park halinde bulunan AKP'li Belediye Başkanı Yaşar Turan'ın makam aracının altına bırakılan bomba infilak etti. Patlamada ölen veya yaralanan olmadı. (Taraf- 21 Ekim)
DTP'nin Internet Sitesini Hacklediler
Demokratik Toplum Partisi'nin internet sitesi hack'lendi. Kendisini 'Ayyıldızlı Team Siber Savunma Ordusu' olarak adlandıran hackerlerce çökertildi. (Vakit- 24 Ekim)
MAYIN VE PATLAYICILAR
Mayına Basan Köylü Hayatını Kaybetti
Bitlis'in Yolyazı (Enîp) köyünde yaşayan Hikmet Karakoyun isimli köylü, köy yakınındaki ormanlık alanda kaybolan katırını ararken, bastığı mayının patlaması sonucu hayatını kaybetti. (Radikal- 15 Ekim)
IRKÇI SALDIRILAR
Altınova'da Saldırılar Bitmiyor
Balıkesir'in Ayvalık İlçesi'ne bağlı Altınova Beldesi'nde Kürtlere yönelik saldırılar devam ediyor. Olaylar nedeniyle Sarmısaklı Beldesi'ndeki akrabalarının yanına taşınan Abdurrahman Aksu'nun arabası yakılırken, Altınova'da da Kürtlere ait bir ev ateşe verilmeye çalışıldı. (ANF- 3 Ekim )
İstanbul Üniversitesi'nde Irkçı Saldırı: 1 Öğrenci Ağır Yaralı
İstanbul Üniversitesi'nde bir etkinlik duyurusu için Merkez Kampüs'te afiş asmak isteyen öğrenciler, ırkçı bir grubun saldırısına uğradı. Okul dışına taşınan tartışmada satır ve bıçak kullanan ülkücüler, 1'i ağır, 2 öğrenciyi yaraladı. (ANF - 31 Ekim)
KİŞİ ÖZGÜRLÜĞÜ VE GÜVENLİĞİ
Viranşehir'de Bir Ev Tarandı, 1 Yaralı
Urfa'nın Viranşehir ilçesinde Mustafa Zencirci'nin evi kimliği belirsiz kişi veya kişilerce tarandı. Seken kurşunlardan biri Zencirci ailesinden 4 yaşındaki Gülizar Zencirci'nin yaralanmasına neden oldu. (ANF- 10 Ekim)
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi
İnsan Hakları Komisyonu