Özgür-Der Diyarbakır Şubesi, 2023-2024 yılı aylık seminer programlarının ilk oturumunda Prof. Dr. Halis Aydemir ile "İhtiras" konusunu ele aldı.
Diyarbakır Özgür-Der Külliyesi konferans salonunda gerçekleştirilen programın sunuculuğunu Beran Işık yaptı.
Aydemir sunumun başında ihtirasın kişinin bir şey elde etmesi konusunda keskince bir arzuya sahip olma hali olduğunu vurgulayarak, insanların maalesef belirli bir takım ihtirasların peşinden giderek gençliğini ve enerjisini tükettiğini ifade etti.
Tutkuyla, büyük bir hırsla bir şeye bağlanıp kalmanın, ayrılığın mukadder olduğu bu dünya gerçeği ile örtüşmediğini vurgulayan Aydemir, kalıcı olana yani ahirete yönelik tutkunun ise doğru olacağını belirtti.
Dünyaya bakan yönüyle ihtirasın insanı ve ahiretini yakan bir yönünün olduğunu ifade eden Aydemir, konuşmasını şöyle sürdürdü: "İnsanda ciddi anlamda bir isteme duygusu var. Bu tabii bir şey. Yalnız aşırı bir tutkuyla istediğimiz şeyin bu hırsa değer bir özelliğe ve yapıya sahi olması lazım. İhtiras Cenab-ı Allah'ın haram kıldığı bir şeye toslarsa burada ciddi anlamda durup düşünmek ve sorgulamak lazım."
"Allah'ın sisteminde istediğimiz her şey verilmeyebilir"
İnsanın çok istemesine rağmen her isteğinin gerçekleşmeyebileceğini, Allah'ın kulun her isteğini kabul etmeyeceğini belirten Aydemir, aşırı ihtirasın insanı kör eden bir yapıya sahip olduğunu vurguladı.
Aydemir: "Çok zengin olma, ünlü olma, büyük bir ticaret erbabı olma ihtirası gibi aşırı istekler bir çok gencimizi ciddi bir körlüğe itmekte. Çoğu gencimiz ömrünü bu ihtiraslar ile heba etmekte. Oysa ki dünya sınırlı kaynakların olduğu bir yer. Belirli bir ecel ile yaşadığımız gerçeği de apaçık bir şekilde ortada. Tüm bu gerçeklere rağmen dünyada sonsuzluk ve kalıcılık anlayışına kapılmak büyük bir ihtirastan kaynaklanmaktadır." dedi.
İhtirası dünya olanın hırs ettiği dünyalığı elde etmek için şahsiyetini, dürüstlüğünü, islami kimliğini bile aşındırdığını ifade eden Aydemir, ihtirası ahiret olanın ise islami kimliğini her türlü isteğin, tutkunun üstünde tuttuğunu ve asla Allah'ın koyduğu sınırları aşmadığını ifade etti.
Aydemir: "Uhud savaşında yenilgiyi getiren şey hırs idi. Şeytanın insana vaad ettiği yalan, Allah'ın vaad ettiği hakka galabe çalınca orada muhakkak suretle hırs söz konusudur ve tehlikelidir. Oysa ki dünya sonsuz geleceğe uzanacağımız geçici bir yer." dedi.
"Ancak Allah'a güvenmeliyiz"
Her istediği olanın yalnızca Allah olduğunu ifade eden Aydemir, kendimizi ve Allah'ı bu yönüyle iyi tanımamız gerektiğini ve istediğimiz her şeyin olamayacağını ifade etti. Aydemir konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu durumda Allah'a güvenmek ve kendi acizliğimizin farkında olmaktan başka çaremiz yok. Allah'ın vereceğine de alacağına da mani hiçbir gücün olmadığının bilincinde ve şuurunda olmamız lazım."
Bizlerin bir imtihanda olduğunu ve rabbimizin bizleri bir süreçten geçirdiğini ifade eden Aydemir, dolayısıyla çalışmamız ve elde ettiklerimiz arasında olmayabilir, dedi. Aydemir, az çalışmasına rağmen rabbimizin birine çokça mal, çok çalışmasına rağmen de azca mal vermesinin önünde hiçbir engel olmadığını ve bunun imtihanın ruhuna aykırı olmadığını ifade etti.