İnzar Dergisinin İstanbul Fatih'teki merkezine Terörle Mücadele ekiplerinin yaptığı baskın, son dönemlerde artan hukuksuz uygulamaların tipik bir örneğidir. Yasal zeminde ve İslami hassasiyetlerle yayın yapan bir dergiye bu şekilde baskın yapılması muhalif seslere tahammülsüzlüğü göstermektedir. Hiçbir yasal belge ibraz etme ihtiyacı duymadan ve dergi yetkililerinin bu konudaki taleplerine aldırış etmeden, bilgisayar ve evraklara elkoyan polisin bu tavrı, hukuki olmadığı gibi yasal da değildir.
Hiçbir sebep ileri sürmeden yapılan bu baskın, "polis devleti" tanımlamasını haklı kılan keyfi bir uygulamadır. Kolluk, yasalarla belirlenmiş sınırlara riayet etmek zorundadır. Kendisinden yasal bir belge isteyen dergi yetkililerine, "biz keyfi uygulama yapıyoruz, bizi şikâyet edin!" diyen polisin bu rahatlığı, hükümetin dillendirdiği özgürlük söylemini boşa çıkarmaktadır. Şu açıktır ki; devlete bağlı güçlerin bu şekildeki keyfi eylemleri sona ermedikçe özgürlük ve haktan bahsedilemez.
Avrupa Birliği sürecinin girdiği tıkanmayla, bu süreçte oluşan nispi olumlu hava hemen dağılmıştır. Bu durum da devletin, Türkiye'de yaşayan insanların hakkı olduğu için değil, Avrupa Birliği kriterleri için dahi olsa hukuku sindiremediğini gösteriyor.
Yasal çerçevede yayın yapan bir dergi olan İnzar dergisine yapılan bu keyfi ve hukuksuz baskını kınıyoruz. Devleti yönetenleri, bu ve benzeri keyfi ve zorba uygulamalarla muhalif kesimi sindirmeye çalışan zihniyeti bir an önce terk etmeye davet ediyoruz.
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi