Hakkı Ayakta Tutmak Vazifemiz Olmalıdır!

Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı Süleyman Nazlıcan imzasıyla yayımlanan açıklamada açığa alma işlemlerinde adalet ilkesine bağlılık çağrısı yapıldı.

Açıklama metni:

Olağanüstü Koşullarda Bile Hakkı Ayakta Tutmak Vazifemizdir!

15 Temmuz darbe girişimi sonrasında meydana gelen siyasal gerilim ülke sathında olağanüstü hal yasalarının yürürlüğe konulmasına neden oldu. Bizler halkın iradesini hiçe sayıp toplumsal ve siyasal hayatı terörize eden FETÖ ve  PKK gibi örgütlerin çıkarmaya çalıştıkları kaosun önüne geçmek için duyulan endişeleri haklı görmekteyiz. Ancak yürütülen mücadelenin hukuk içersinde sürdürülmesi de bizler açısından önemlidir. Bu çerçevede  geçmiş dönemlerde uygulanan olağanüstü hal yasalarını hatırlatan tutumları kabul etmek mümkün değil ve bu gibi durumların yaşanmaması için azami özen gösterilmelidir. Aynı zamanda olağanüstü hal  sürecinin  sona erdirilmesi ve siyasal ortamın normale döndürülmesi biran önce sağlanmalıdır. Aksi takdirde meydana gelen mağduriyetler toplumsal zemini tahrip edecek ve siyaset kurumuna karşı ciddi bir güven bunalımına dönüşecektir.

Bilindiği gibi son süreçte FETÖ ve PKK gibi yasadışı örgütlerle bağlantılı oldukları şüphesiyle kamu kurumlarından uzaklaştırılan ve açığa alınan kişiler etrafında spekülatif tartışmalar yapılmaktadır. Toplumun belli bir kesimi bu açığa alınmalara sessiz kalarak süreci izlemektedir. Diğer taraftan da bu sürecin sağlıklı yürütülmediğini söyleyen ve örgütlerle bağlantısı olmadığı halde görevden alınan kişilerin mağduriyeti dillendirilmektedir. Bu hususta hükümetin süreci sürdürürken haklıyken haksız bir pozisyona düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalma ihtimali gittikçe güçlenmekte ve ciddi bir toplumsal tepkiye dönüşmektedir.

Bizler İslam'ın emrettiği adil şahitlik prensibi gereği olarak olağanüstü koşullarda bile hakkı ayakta tutmanın Müslümanların üzerine vazife olduğunu bilmekteyiz. Yaşanılan sürecin farklı bir noktaya taşınmaması için yürütülen soruşturmaların hassasiyetle sürdürülmesi gerektiğini söylemek siyasal şahitliğimizin gereğidir. Bu çerçevede hükümet yetkililerinin aceleyle oldu bittiye getirilen ve sonrasında da yanlış istihbarat olma ihtimali yüksek alınmaların önüne geçmek için tedbir alması gerektiğini hatırlatmak zorundayız. Aksi taktirde bu süreci politik bir mağduriyete ve muhalefete dönüştürmeye hazırlanan art niyetli kişilerin istediği olacaktır.

Darbeyi püskürten ve ciddi bir motivasyona imza atan bu halkın beklentilerini ve kazanımlarını tedbirsizliklerle berhava etmeye kimsenin hakkı yoktur. Bu süreci yürüten bürokratların daha hassas ve ayırt edici bir metotla soruşturmaları yürütmesi ve hiç kimsenin haksızlığa uğratılmaması gerektiğine inanıyor, tavsiye ve endişelerimizi dile getiriyoruz.

Süleyman Nazlıcan

Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı

Basın Açıklamaları Haberleri

Özgür-Der Diyarbakır'dan Kürtçe trafik uyarılarının silinmesine tepki
"Ahlaksızlığı yaymayı ideoloji haline getiren sapkın akımların tahribatlarını kabul etmiyoruz"
Diyarbakırlı İslami kuruluşlardan Kulp kaymakamına tepki
İran’ın Kürdistan’da sivillere yönelik yaptığı saldırıları kınıyoruz!
Şeyh Said Efendi ve davası onurumuzdur!