15 Haziran (bugün) tarihinde Diyarbakır'ın en işlek caddelerinden birinde gerçekleştirilen bombalı saldırı masum insanlara yönelmiş vahşice bir eylemdir. Bu tarz bir eylemin, kimler ve ne adına yapılırsa yapılsın, hangi amaca yönelik olursa olsun tasvip edilmesi mümkün değildir.
Son zamanlarda Türkiye'de yükselen gerilim ve çatışma ortamından palazlanmaya çalışan militarist kesimlerin işi olduğunu düşündüğümüz bu olayın failinden öte yapılış amacı önemlidir. Zira bu tür olayların çoğu zaman faili –nedense- bulunamamaktadır. Devlet yetkililerinin ise ortada hiçbir delil veya işaret yokken eylemin sorumluluğunu bir örgütün üzerine yıkması, devlet içinde yapılanmış illegal militer yapılara dönük şüpheleri giderme telaşı olsa gerek. Bu tavır militarist yapıların siyasal ve toplumsal hayata Kürt meselesi üzerinden müdahale edip, kin ve öfkeyi halk kesimleri arasına yerleştirerek ırk temelli bir toplumsal ayrışmayı hedefleyenlerin işine yaramaktadır.
Bilinmektedir ki militarist zihniyet toplumu korku ile kuşatarak, kaos ortamı yaratarak özgürlük-güvenlik dengesini güvenlik lehine bozmayı ve böylece toplum ve siyaset üzerindeki erkini güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Militarizm masum insanların kanları üzerinden palazlanmak istemektedir. İnsanlığın selameti için şart olan bu anlayışın tasfiyesi özgürlüklerin artırılması, adaletin tesisi ve insan haklarına saygı ile mümkündür.
Ayrıca şunu da ifade etmek gerekir kim yapmış olursa olsun ve hangi açıdan bakılırsa bakılsın sorumluluk her durumda devlete aittir. Sivil halkın güvenliği de sürekli kaşınan toplumsal sorunların çözümü de devletin sorumluluğundadır.
Özgür-Der olarak bu olayı şiddetle lanetliyor, yaralılara yüce Allah'tan acil şifalar diliyor, kendilerine ve ailelerine geçmiş olsun diyoruz.
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi