Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Rabia Beyazyüz’ün konuşmacı olarak katıldığı seminerde genel olarak, vahiy ile yanlış ilişki kurmuş gençlerin söylemleri ile pratiklerinin çelişmesi neticesinde kulluk bilincinden uzaklaşmış İslami gençliğin problemlerine ayetler paralelinde değinildi.
Seminerden notlar:
İnsanları geliştiren fikirler eserlerin ortaya çıkmasını sağlar. Vahiy ile doğru ilişki kurmak, pratiğe dökülmüş bir hayatı beraberinde getirir. İman fikir-eser ilişkisi gibi, insanın kalbinde duracak bir olgu değildir. Vahiyle kurulmuş bir bağ olmadığı ve iman sadece kalpte kalmış bir iddia olduğundan ötürü, eylemden uzak bir yaşam ortaya çıkmaktadır. İnsanlar, yaratılışları itibariyle aynı özden doğmuş ve tercihlerini kendi oluşturacakları bir iradi güçle donatılmışlardır. İnsanın yönelimleri kendi tercihlerinin sonuçlarıdır. Allah imtihan gereği olarak; ölümü ve hayatı yaratmıştır.
Asr-ı Saadet somut bir eser dönemiydi. Fikirleri kendilerini inşa edenlerin, bireylerin dönüşüp toplumu dönüştürdüğü, kulluk bilincinin yerini bulduğu bir asırdı. Kalbindeki imanın eseri olarak Hz. Sümeyye adak Meryem, adanan olmayı başardığı zaman Allah onu kadınlara üstün kıldı. Bugünki İslam dünyasının ihtiyacı olan bilgi-inanç-eylem düzleminde pratiğe taşıyan bir vahiy anlayışı ihtiyaç düzleminde olandır. Amaca hizmet edecek tüm yol ve yordamlar meşruluk zemini içerisinde eylem yolunda kullanılmalıdır.
Program soru-cevap faslının akabinde cemaatle kılınan ikindi namazı ve çiğ köfte ikramı ile sona erdi.