Özgür-Der Diyarbakır Şubesi, Suruç'ta yaşanan ve 31 kişinini öldüğü bombalı saldırıyı kınayan bir açıklama yaptı. Açıklamada sorumluların bir an önce bulunması ve toplumsal bir gerilime yol açacak adımlardan kaçınılması çağrısında bulunuldu.
Açıklamanın tam metni:
Suruç'ta Düzenlenen Bombalı Saldırıyı Şiddetle Kınıyoruz!
Kobani'ye gitmek üzere 20 Temmuz'da Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde toplanan sivil bir topluluğa dışarıda toplantı ve değerlendirme yaptıkları sırada öğle saatlerinde bombalı bir saldırı düzenlenmiş, basına yansıyan en son verilere göre saldırı sonucu maalesef 31 kişi yaşamını yitirmiş, kimisi ağır olmak üzere onlarca kişi yaralanmıştır. Her şeyden evvel hangi ideoloji, hangi inanç, hangi felsefe uğruna yapılırsa yapılsın sivillere yönelik bu saldırıyı ve katliamı şiddetle kınıyoruz.
Ortadoğu halklarının imtihanı her geçen gün daha da zorlaşıyor. İçinden geçtiğimiz süreç haklı, meşru ve aklı selim davranışları dışlayan ve şiddeti merkeze taşımak isteyen kaos stratejilerinin tedavüle sokulmaya çalışıldığı bir süreçtir. Toplum olarak kazananı olmayan bir savaşa bizi sürüklemeye çalışan derin uzantıların oyununa gelmemeliyiz. Emperyal kriz lobisinin, Ortadoğu'daki meşru ayaklanmaları ve direniş çabalarını akamete uğratma girişimi gün gibi aşikâr iken, özelde Kürdistan'da genelde Türkiye coğrafyasında da bugüne kadar çok defa kriz ve provokasyon çabalarına girişildi ve girişilmektedir. Fakat toplumsal sağduyu, bu kaos ve komplo planlarını her defasında boşa çıkarmış, hesapları bozmuştur. Suruç'taki menfur saldırı da bu planın bir parçası olarak görülmelidir.
Suruç'ta sivillere yönelik bu katliamın hiçbir makul izahı ve mazereti olamayacağı gibi vicdan sahibi her kesim tarafından bu saldırı açıkça kınanmalı, tepki gösterilmelidir. Ancak ortaya konulacak tepkinin sağduyulu olması elzemdir. Zira bu saldırı bir yönüyle açık bir provokasyon girişimidir. Bu nedenle Suruç'taki olay bağlamında tavır ve söylem geliştirenlerin, toplumu kaosa ve gerilime sürükleyecek yaklaşımlardan uzak durması, sorumlu ve dikkatli bir tutum sergilemesi hayati önem arz etmektedir. Aksi takdirde bu saldırı esas amacına ulaşmış olacak ve toplumsal çatışma, gerilim ve kamplaşmanın önü açılmış olacaktır. Bu konuda üzerine en çok sorumluluk düşen kesim devlettir. Suruç'taki saldırının gerçek faillerinin bir an önce yakalanması için devletin üstüne düşen görevi ihmale mahal vermeden ivedi biçimde yapması kamuoyu vicdanının teskin edilmesi açısından olmazsa olmazdır. Ayrıca saldırıyla ilgili bir güvenlik açığı varsa bunun da hesabı verilmelidir. Saldırı en kısa vadede aydınlatılmalı, ülkeyi kaosa sürüklemeye çalışan kriz odaklarının saldırılarının önünü kesmek için gerekli tedbirler gecikmeksizin alınmalıdır.
Bu vesileyle Özgür-Der Diyarbakır Şubesi olarak yaşanan bu menfur olayı bir kere daha şiddetle kınadığımızı deklare eder; bombalı saldırıda yaralananlara acil şifa, ölenlerin yakınlarına da başsağlığı dileriz.
Özgür-Der Diyarbakır Şubesi