"Ceylan Önkol Açıklamaları Tatmin Edici Değil!"

Özgür-Der, Diyarbakır Emniyetinde görevli iki patlayıcı madde uzmanı "bilirkişi" tarafından hazırlanan ve Cumhuriyet Savcılığına sunulan kriminal inceleme raporunda, Ceylan'ın ölümünün bomba atar mermisine bağlanmasını tatmin edici bulmadı.

Ceylan Önkol'un ölümü hakkında açıklanan raporu inandırıcı bulmayan Özgür-Der, yetkili kurumları daha ciddiyetli davranmaya, kusurlu ve sorumluları ortaya çıkarıp gereğini yapmaya çağıran bir basın açıklaması yaptı.

Basın açıklamasının tam metni:

CEYLAN ÖNKOL'UN ÖLÜMÜ İLE İLGİLİ AÇIKLAMALAR TATMİN EDİCİ DEĞİL!

28 Eylül'de vücuduna isabet eden bir patlayıcıyla hayatını kaybeden 14 yaşındaki Ceylan Önkol'un ölümüne neden olan patlamayla ilgili Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nde görevli iki patlayıcı madde uzmanı bilirkişi tarafından hazırlanan ve Cumhuriyet Savcılığına sunulan kriminal inceleme raporu açıklandı. Söz konusu raporda küçük kızın ölümüne neden olan patlayıcının bomba atar mermisi olduğu öne sürüldü.

Yaklaşık 15 gündür skandallar ve kuşkularla yürütülen soruşturma kapsamında yayınlanan raporun içeriği kamuoyunda sorulan soruların hiçbirini aydınlatmamış olup, bilakis akıllara yeni soruların takılmasına yol açmıştır.

Kriminal inceleme raporunda, Ceylan'ın ölüm nedeni "Daha önce araziye atılmış ancak patlamadan kalmış 40 mm.lik bomba atar mühimmatının, elindeki tahra ile vurarak patlaması neticesinde hayatını kaybettiği kanaatine varılmıştır." şeklinde beyan edilmektedir. Görgü tanıklarının ifadeleriyle ve yapılan ilk otopsiyle açıkça çelişen bu rapora göre; Ceylan patlayıcı maddeye tahra ile vurmuş ve bu patlayıcı küçük kızın karnına saplanıp infilak etmiştir. Fakat küçük kızın bombaya vuran elleri bu patlamadan hiç etkilenmemiştir, bu da ilk otopsi raporuyla kriminal inceleme raporunun çelişki arz etmesi anlamına gelmektedir

12 gün süren incelemeler sonrası hazırlanan raporda, patlayıcının niteliği, cinsi, kime ait olduğu ve olay yerine nasıl gelip Ceylan'ın karnına nasıl isabet ettiği hususunda yeterince aydınlatıcı bilgi bulunmamaktadır. Cinayetle ilgili suçlamaların odağında olan TSK'nin, sorulan soruları cevaplaması ve olay hakkında ayrıntılı bilgi vermesi yerine, konunun üzerine gidenleri düşman ilan edip, TSK'ne yönelik asimetrik psikolojik bir savaş yürüttüklerini iddia etmesi TSK'nin klasik hesap vermekten ve sorumluluktan kaçma hamlesinden başka bir şey değildir.

İlk günden beri, Ceylan Önkol cinayeti hukuka uygun biçimde soruşturulmamış ve bu cinayetin faillerinin bulunması için ciddi bir çaba sergilenmemiştir.  Olayın muhatabı olan kurum ve kişiler, bu güne kadar inkâr ve savunma psikolojisi ile hareket etmiş, soruşturma kamuoyunun baskısı sonucu kerhen ve çok geç başlamıştır. Kriminal incelemeye konu olan şarapnel parçaları olaydan günler sonra toplanmış ve emniyete teslim edilmiştir. Delillerin karartılma ihtimalinin göz ardı edilemeyecek kadar güçlü olduğu bir gerçektir. Aynı zamanda söz konusu rapor görgü tanıklarının ifadelerindeki olayın oluş biçimine ilişkin önemli ayrıntıları açıklamaktan uzaktır. Aynı şekilde Ceylan'ın ölüm şekli de bombaatar iddiası ile uyuşmamaktadır. Ortada bir dizi ihmal, kusur ve kasıt vardır. Yapılan açıklamaların hiç biri ne Özgür-Der'in ve diğer sivil örgütlerin dile getirdiği sorulara cevap olabilmekte ve ne de kamuoyunda olayla ilgili oluşan şüpheleri giderebilmektedir. Kısacası yapılan açıklamalar ciddiyetten, tatmin edicilikten ve çözüm olmaktan uzaktır. Toplumun adalet beklentisini karşılamadığı gibi kurumları sorumluluktan da kurtarmamaktadır.

Öte yandan olay yerine zamanında gitmeyerek delillerin karartılması ihtimaline yol açan savcılık, olaya zamanında müdahale etmeyen jandarma hakkında ve süreçte görevini ihmal eden diğer kişi ve kurumlar hakkında gerekli soruşturmanın -Ceylan'ın ölümüne neden olan olayın failinin bulunmasının yanında ve ötesinde- yürütülmesi gerekmektedir.

Özgür-Der olarak, Yetkili kurumları daha ciddiyetli davranmaya, bugüne dek biriken soruları cevaplayacak ve zihinlerdeki şüpheleri giderecek çok yönlü ve derinlikli bir soruşturma yürütmeye, kusurlu ve sorumluları ortaya çıkarıp gereğini yapmaya çağırıyoruz.

Av. Serdar Bülent Yılmaz

Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı

Basın Açıklamaları Haberleri

Özgür-Der Diyarbakır'dan Kürtçe trafik uyarılarının silinmesine tepki
"Ahlaksızlığı yaymayı ideoloji haline getiren sapkın akımların tahribatlarını kabul etmiyoruz"
Diyarbakırlı İslami kuruluşlardan Kulp kaymakamına tepki
İran’ın Kürdistan’da sivillere yönelik yaptığı saldırıları kınıyoruz!
Şeyh Said Efendi ve davası onurumuzdur!