Özgür-Der Çorum Şube Başkanı Murat İslam imzasıyla yapılan ve değerlerimize sahip çıkma çağrısını içeren basın açıklamasının tam metni:
Mustafa Sabri'den, Atıf Hoca'ya Değerlerimize Sahip Çıkılmalı!
Tokat'ta bir İmam Hatip Lisesine adı verilen Mustafa Sabri'nin Kemalistlerin baskısı sonucu Milli Eğitim Bakanlığı tarafından silinmesi ve atılan geri adım laik kesimi daha bir cesaretlendirmiş olmalı ki, CHP Giresun Milletvekili Bülent Bektaşoğlu, resmi kurum ve kuruluşlardaki isim değişikliğinin araştırılması için TBMM'de komisyon kurulmasını istedi.
Önergesinde, yasa ve yönetmeliklerin çiğnendiğini ve toplumun tümü tarafından kabul görmeyen, tepki gösterilen tartışmalı isimlerin okul ve sağlık kuruluşlarına verildiğini belirterek buna, Mustafa Sabri, Said-i Nursi'nin okullara ve İskilipli Atıf Hoca'nın adının da Çorum'da öğrenci yurduna verilmesini örnek olarak gösterdi.
15 yıllık AK Parti iktidarında yakın tarihimizle yüzleşme, Kemalist ve askeri vesayeti geriletme adına ciddi adımlar atıldı ve kazanımlar elde edildi kuşkusuz. AK Parti toplumdan aldığı destekle mesafe alınan vesayetlerden kurtulma sürecinde bedeller ödemiş ve ödemeye de devam etmektedir.
Geri adımlar Kemalist-laik kesimi iştahlandırıyor!
Son zamanlarda ise Kemalist vesayete ait değerlerin toplumun 'ortak değer'i olarak sunulduğuna şahit oluyoruz. Hükümetten en üst perdeden yapılan açıklamalarda ortak değer olarak Mustafa Kemal'in keşfedilip benimsenmiş olması laik kesimin iştahını kabartırken, 15 Temmuz darbe sonrası yaşanan siyasi süreçten edindikleri moral üstünlüklerini özlemini duydukları vesayeti ve değerlerini yeniden tahkim etmek, tartışılmaz kılmak yolunda çabaya dönüştürdüklerine de tanık olmaktayız.
Cumhuriyetin kuruluşu ile Kemalist ideolojinin İstiklal Mahkemeleri, Takrir-i Sükûn gibi hukuksuz uygulamalarıyla hedef aldığı İslami kimlik sahibi âlimlerimizin isimlerinin son yıllarda yurt, hastane, okul gibi kurumlara verilmesi suretiyle hem toplumun hafızası resmi tarih kuşatmasından sıyrılmaya hem de âlimlerimizi cezalandıran veyaset rejiminden hesap sormaya yönelik toplumsal beklentiler az da olsa karşılık bulmaya başlamıştı.
Hükümetin hangi kaygılarla yaptığının öneminin olmadığı bahse konu ortak değer çıkışlarının, hem Müslümanların kimliğini hem de siyaseten kazanımları kirleteceği görülmelidir. Dün İstiklal Mahkemelerinin şehit ettiği İskilipli Atıf Hoca'nın ismini parklara, hastanelere, okullara verip bugün Mustafa Sabri'nin adının verildiği tabelanın indirilmesine sessiz kalmak açıkça çelişkidir, geri adımdır!
Sergilenen bu çelişkili tutum ve geri adımlar resmi ideolojinin tarih kurgularının sorgulanmasını kutsallarının sarsılması olarak algılayan bu kesimin, talep ve isteklerini daha gür bir şekilde dile getirmelerine sebep olmaktadır. Sonuç olarak Mustafa Sabri üzerinden koparılan fırtınalar yaygınlaştırılarak İskilipli Atıf Hoca üzerinde bir ileri aşamaya taşınmaya çalışılmaktadır.
Dünyanın birçok yerinde sokaklar ve bina adları sahip oldukları değerler ve isimleriyle anılırken, biz mahalle baskısı sebebiyle âlimlerimizin adını bile ağzımıza almaktan çekinir hale geliyoruz.
Hoşgörü ve tahammülü sürekli dillerine dolayan özgürlükçü ve çağdaş kesimlerin, tarihte önemli yeri olan âlimlerimiz için bir hassasiyet göstermiyor olması, tek taraflı tarih okumalarının bir sonucu olarak görmek gerekir.
Mustafa Sabri ve Atıf Hoca'yı hedef alan bu kara propagandaya teslim olunmamalıdır, bu şahsiyetler üzerinden asıl amacın, İslam ile hesaplaşmak olduğunu anlamak için kâhin olmaya gerek yok.
Tarihi şahsiyetlere yapılan bu vefasızlık ve atılacak geri adımlar, toplum olarak alnımıza çalınan kara bir leke olarak kalacaktır.
Bir kez daha hatırlatmak istiyoruz ki, baskı ve dayatmalarla tabelalardan isimlerini silseniz dahi, bizleri ilmi birikimi ile büyük bir âlim olan gerek Mustafa Sabri, gerekse Atıf Hoca gibi değerlerimizden koparamayacaksınız…
Murat İslam
Özgür-Der Çorum Şb. Bşk.