Özgür-Der Çorum Şubesi 2012-2013 dönemine ait alternatif eğitim seminerleri kapsamında bu haftaki sunumu “Şapka, Türkçe Ezan, Kur'an Yasağı vb. Dayatmalara Karşı Tepkilerin Anlamı” konu başlığı ile Yakut Bozdoğan ve Ömer İslam yaptılar.
Cumhuriyet kurucu kadrolarının batılılaşma faaliyetlerinin sadece o dönem has bir uygulama olmadığını vurgulayarak konuşmasına başlayan Ömer İslam, Osmanlı dönemi batılılaşma faaliyetlerinden söz ederek, Cumhuriyet dönemi batılılaşma faaliyetlerinin bu sürecin devamı olduğunu söyledi.
Ulusal kimliğin inşası süresince gerçekleştirilen kanunlarla ve İstiklal Mahkemelerini de arkasına alan iradenin varlığını hatırlatan İslam, bu iradenin muhalif her türlü sesi kestiğini ve en ufak bir müsamahaya göz yummadığını belirti. Ancak; tüm bu baskılara rağmen organizeli bir örgütlenme olmasa da İslami aidiyetle iyi niyetli ve takdir edilmesi gereken Süleyman Hilmi Tunahan ve Said Nursi’nin de içinde olduğu çabalardan bahsetti.
Sistemin ümmetten ulus yaratma olarak ifade ettiği bu dönemi, Halifeliğin kaldırılması, Latin alfabesine geçiş ve ezanın Türkçeleşmesiyle İslamın sembollerinden olan Kuran ve Namaz gibi iki önemli olduğunun yıpratılmaya çalışıldığını ve beraberinde diğer Müslüman coğrafyalarda ki halklarla bağların kopartılmasına dönük politikalar olduğunu vurgulayarak sözlerini tamamladı.
Batılılaşma çabalarının ve dayatmalarının sadece Anadolu’ya has bir uygulama olmadığını hatırlatarak konuşmasına başlayan Yakut Bozdoğan, tüm İslam coğrafyasından sömürgeci güçler eliyle bu politikaların gerçekleştirilmeye çalışıldığından bahsetti. Şapka kanununu ve Türkçe Ezan dayatmalarına karşı Atıf Hoca’nın mücadelesinden ve muhtelif yerlerde şartlara göre direnişlerin olduğunu, halkın baskıların müsebbibi olanları tanıdığını ve kendi bağlamında tavır aldığını örnekler vererek aktardı.
Geçmişi o günkü şartları göz önünde bulundurarak değerlendirmenin gerekliliği üzerinde duran Bozdoğan, geçmişi yargılamak yerine, bugün ne yapıyoruz sorusunu kendimize sormamız gerektiğini söyledi. Başörtüsü yasağı özelinde, mağduriyetin ve yasağın muhatabını bayanlar olarak gören erkeklerin varlığından söz etti ve özeleştiri yaparak sözlerini tamamladı.
Program soru cevap ve karşılıklı görüş alış verişlerinin ardından sonra erdi.