Açılış ve sunumunu Murat İslam'ın yaptığı basın açıklamasında tüm imkansızlıklara rağmen gerçekleştirilen direnişe destek olmak ve selamlamak için bir araya geldiklerini söyledi. İran ve Rusya'nın Esed'e, ABD'nin de YPG, PYD ve PKK'ya verdiği silah desteğini hatırlatan İslam, direnişçilere de silah desteğinin verilmesi gerektiğini hatırlattı.
İslam, Halep'de yıkılan binalar ve moloz yığınlarından çıkartılan çocukları, kadınlar ve masum halkları hatırlatarak, yaşananlar karşısında kimsenin masum olmadığına, sessiz kalan dünyanın aksine bizim sesimizi daha fazla yükseltmemiz gerektiğini söyledi.
15 Temmuz darbe girişimine de atıfta bulunan Murat İslam, darbenin AK Parti üzerinden İslam coğrafyası ve mazlumların yanında duran politikalarına karşı yapıldığını belirterek, yaşananların birbirinden bağımsız olmadığını ve dolayısıyla Halep'in, Çorum'dan, Şam'ın İstanbul'dan ayrı olmadığını söyledi.
Daha sonra Ömer Kılıç söz alarak, Suriye'de yaşananlara ve katliamlara atıfta bulundu. İnsanlık tarihinde böyle bir dönemin az rastlandığını, duyarsızlığın ve katliamların Bosna'da yaşananlardan daha kötü olduğunu söyledi. Dünyanın katliamlara karşı duyarsızlığına değinerek, ABD ve Batı basınının Suriye'de yaşananlara haber değeri bile vermediğini söyledi. Avrupa başta olmak Batı dünyasının mülteciler konusunda çok kötü bir sınav verdiklerini belirtti.
Türkiye hükümetinin Suriye halkına karşı önemli katkılarda bulunduğunu hatırlatan Ömer Kılıç, MİT Tırları olayını hatırlatarak FETÖ'nün ihanetine dikkat çekti. NATO üyesi olan bir ülkenin daha sınırlı imkanları olduğunu ama bunu aşmak için daha fazla gayret etmesi gerektiğini ifade etti.
İmam Hatip Lise öğrencisi Rümeysa Bayram'ın Halep şiirini okumasıyla duygulu anları yaşandı.
Bugün yananın sadece Halep olmadığını, yüreklerimizin yandığını ve ölenlerin Suriyeli mazlumlar değil, insanlık olduğunu vurguladığı basın açıklamasını, Özgür-Der adına Mustafa Kerim Üngör okudu.
"Esed, İran, Rusya Şer İttifakına Karşı Halep'in Yanındayız", " Terörü Lanetliyoruz, Mazlumların Kanı Elbette Sizi Boğacak!" yazılı pankartların açıldığı basın açıklamasında "Müslüman Zulme Sessiz Kalamaz", "Katil İran, Suriye'den Defol", " İşgalci ABD, Suriye'den Defol" "Katil Esed, Hesap verecek", "Zalimler Allah'a Hesap Verecek" gibi sloganları atıldı ve tekbirler getirildi. Basın açıklamasının ardından Hacı Ömer Bayram'ın tüm direnişçiler ve ümmet için yaptırdığı duanın ardından etkinlik sona erdi.
Basın Açıklamasının Tam Metni:
KATLEDİLEN SADECE HALEP DEĞİL, İNSANLIKTIR...
KIYAM ERLERİNE SELAM OLSUN!
Hamd âlemlerin Rabbi Allah'a, salât ve selam son Peygamber'e aile ve sahabelerine olsun. Selam onun yoluna baş koyan, tevhid adalet ve özgürlük için yola çıkan bu uğurda canlarını ve mallarını hiç çekinmeden ortaya koyan tüm mazlumların, muvahid ve mücahidlerin üzerine olsun.
Bugün yanan sadece Halep değil yüreklerimizdir. Bugün ölen Suriyeli mazlumlar değil, İNSANLIKTIR...
Biliyorsunuz ki uluslararası dayatmalara, hunharca katliamlara, baskı ve işkencenin her türlüsüne, yokluklara, imkânsızlıklara ve onca şehide rağmen kararlı bir şekilde sürdürülen Suriye kıyamı adeta destanlaşan bir direniş olmaya devam ediyor.
Bildiğiniz üzere bugün Halep'te hedef gözetmeksizin, kadın, çocuk, yaşlı, ya da direnişçi demeden katleden bu katiller ve işbirlikçileri, Suriye'deki yıkımlarına 5 yıl önce başladı.
Suriye'de yaşanalar karşısında Birleşmiş Milletlerin, ABD'nin ve Avrupa'nın maskelerini bir bir düşmüştür. Esed'in katliamlarını görmezden geldikleri yetmezmiş gibi IŞİD'i vurma bahanesini öne sürerek Suriye halkının üzerine koalisyon uçaklarıyla bomba yağdırmaya devam ediyorlar. Kendi çıkarları için ülkelerinde insanlık abidesi olan kesimler, söz konusu Müslüman ve mazlumlar olunca bütün kinlerini haçlı zihniyetini yeniden canlandırarak işbirlikçileriyle beraber kusuyorlar...
Bugün Suriye'nin tamamında, özellikle de direnişin ana kalesi olan Halep'te işlenen insanlık suçu işleniyor. Yağdırılan varil bombaları ve kimyasallarla; fırınlar, pazarlar, yardım tırları, sağlık ekipleri, aktivistler, basın mensupları, çocuklar, yaşlılar, hastaneler, klinikler, ambulanslar, aralıksız gece gündüz demeden göz kırpmadan yok ediliyor.
19 Eylül'de defalarca ihlal edilmiş sözde ateşkesin sona ermesiyle birlikte, zalim Esed, onun destekçisi İran, Hizbuşşeytan ve Rus uçaklarının yoğunlaştırdığı bombardımanlarda Bu Ticaret kenti Halepte en az 400 kişi hayatını kaybetti. Ölenlerin 106'sı çocuk, 78'i kadındı. Bu acı, sadece Halep'in 10 günlük katliam bilançosudur. Daha da kötüsü, bütün dünyanın gözü önünde yapılmasıdır.
Evet, Halep dünyanın gözü önünde yanıyor.
Cenevre'de sözde barış maskesi takanlar ve masada Esed'li geçişi dayatmaya çalışan ahlaksız, ikiyüzlü ve vicdansız "küresel sorun çözücüler"den merhamet bekleyen yok!
Biz biliyoruz ki; zalimler, katiller, ikiyüzlüler eninde sonunda yenilecektir! Elbette bir gün Esed despotu da tarihin lanetli çöplüğündeki yerini alacaktır. Esed ve avenesi İran, Hizbullah, Rusya ve bilumum yalakaları bugün olmasa bile yarın mutlaka ama mutlaka ateşi boylayacaktır ve güzel akıbet elbette her koşulda hakkı ve adaleti ayakta tutmaya azmeden şehitlerinin; rabbe, insanlığa ve eşyaya karşı sorumluluk bilincini kuşanan muttakilerin olacaktır!
Ey aziz Halep halkı, alçakça ve şerefsizce bombardımanlara ve dünyanın ikiyüzlü tutumuna rağmen şahadet kefenini kuşanarak mevzii terk etmeyen onurlu halk ve siz ey kararlılıkları, fedakârlıkları ve adanmışlıklarıyla göz dolduran Allah yolunun adanmış erleri; müsterih olun, sabredin; Allah'a and olsun ki cennet sizi bekliyor, düşmanlarınızı cehennem!
Selam olsun; Halep'e, Şam'a, Dera'ya, Hama'ya, Cerablusa ve İdlib'e!
Selam olsun izzetiyle direnip cennete talip olan Bilad-ı Şam'ın yiğitlerine!
Özgür-Der Çorum Şubesi