Emeviler Döneminde muhalefetin başlıca sebepleri saltanat yönetimi, mevalilik, halklar arasında eşitsizlik ve fetih hareketleri olduğuna değinerek konuşmasına başlayan Kılıçlı, şu tespitlerde bulundu; "Şuraya dayalı bir yönetim sistemi sunan İslam, Emevilerle beraber babadan oğla geçen saltanata dönüşmüştür. Fetihlerle beraber İslam'a değil güce teslim olan toplumlar eski kültürlerini terk etmemiş, bu olaylar zamanla sahih İslam algısını bulandırmıştır. Kur'an temelli İslam eğitimi almayarak genişleyen İslam coğrafyasın da birçok Kur'an'a ters gelişmeler yaşanmıştır. Arap olan ile olmayanlar arasında sorunların çıkmış, bu Arap olmayan haklın tepkisi çekmiş ve muhalif hareketle sebep olmuştur." diyerek sunumuna devam eden Kılıçlı; Emeviler döneminde fikri akımları Cebriye, Mürcie, Rey Ekolü, Tefsir Ekolü, Özgür İrade Ekolü, Tevhid ve Adalet Ekolü (Mutezile), Hadis Ekolü başlıkları altında sundu. Bu ekollerin düşünce yapısını, Emevilerle olan ilişkilerinden bahsettiği konuşmasında Kılıçlı kısaca şu tespitlerde bulundu:
"İnsan rüzgârın önündeki yaprak gibidir." düşüncesi temelli Cebriye ekolü Emevi yönetimi tarafından kabul görmüştür. Halka tüm yaşananların Allah'ın isteği üzerine olduğu düşüncesi aktarılmıştır. Cebriye ekolu kullanılarak halk sindirilmeye çalışılmış ve bu düşünce temelinde halktan yönetime kayırsız şartsız itaat istenmiştir.
Müslümanların eşitliğini savunan Mürcie ekolü ise, iman amel bütünlüğüne aykırı bir düşünceye sahip olmuştur. Tehir etmek, ümit vermek gibi anlamlara gelen Mürcie, günahın imana zarar vermeyeceği, Allah'ın af edeceği temeline kurulmuş ve hayatı sorgulamayan bir düşünceye sahip ekol olmuştur.
Rey ekolü, Kuran temelli, rivayetleri Kuran'a uygun olup olmadığını sorgulayan, aklı ve içtihadı ön planda tutan bir ekol olmuştur. Siyasi olaylardan uzak bir tavır ortaya koyulmuştur. Ebu Hanife dışında, rey ekolü mensuplarından Emevi iktidarında görev almış, kadılık yapmış olarak vardır.
Kuran'a uygun mitoloji, edebiyat, şiir gibi malzemeleri kullanarak tefsir çalışmalarında bulunan Tefsir ekolü, Haricilerle tartışmışlar, ancak; Emevilere karşı herhangi bir varlık göstermemişlerdir.
Cebriye ekolüne karşı özgür iradeyi savunan Özgür İrade Ekolü, düşünce yoluyla Cebriye ekolüne karşı açık ve sert tepkiler vererek etkisiz hale getirmeye çalışmışlardır.
Tevhid, Adalet ve (emri bil maruf nehyi anil münker) iyiliği emredip, kötülükten sakındırma esaslarına dayanan Tevhid ve Adalet Ekolü (Mutezile) Emevi yönetimine karşı en ciddi muhalefeti yapmışlardır. Gerek düşünce, gerekse kıyam hareketleri ile önemli bir yere sahip olmuşlardır. İstişare ile seçilmiş adaletli bir yönetim isteyen Mutezile birkaç halife haricinde mensupları zulme uğramış ve öldürülmüştür.
Hadis ve sahabe düşüncesi etrafında oluşan bir ekol olan Hadis Ekolü, olaylar karşısında tarafsız kalmayı tercih etmişlerdir. Lafzi bir yaklaşıma benimseyen ekol, bu anlamda Ehli Sünnet'in omurgasını oluşturmuşlardır." diyerek sözlerini tamamladı.
Program, soru cevap bölümünden sonra, 28 Aralık 2008 Pazar günü Prof. Dr. Mikail BAYRAM'ın sunacağı "Anadolu'nun İslamlaşma Süreci ve Mevlana Celaleddin Rumi'nin Etkisi" konferans hatırlatılarak sona erdi.