Balkan bunalımı olarak anılan Rusya'nın Slav ırkını bir araya getirme çalışmaları ve Sırp isyanların çıktığı bir dönemde II. Abdülhamit'in iktidara geldiğini hatırlatan Kılıçlı, batılı tarzı bir eğitimden geçmiş olmasına rağmen daha milli bir siyaset güttüğünü söyledi.
1876 yılında ilan edilen I.Meşrutiyet ile Padişah varlığının yanı sıra, halkın seçeceği bir meclisin kurulması öngörüldüğünü belirterek konuşmasına devam eden Kılıçlı, Kanun-i Esasiyenin bir nevi ilk anayasa olduğunu ve halkın yönetime dâhil edildiğini, ancak; 1877 Osmanlı Rus savaşı başlayınca meclisin kapatıldığını söyledi.
Bu önemin oldukça önemli sorunların yaşandığı bir dönem olduğunu, ekonomik anlamda çok zor durumda olan devlet, rüşvetin çok yaygın olduğunu belirten Kılıçlı, ancak; tüm sıkıntılara rağmen II. Abdülhamit'in çalışkan, azimli, tasarrufu ön planda tutan, yerli malı tüketimini önceleyen bir kişiliğe ve güçlü bir siyasi düşünceye sahip olduğunu ifade etti.
Zor bir süreçten geçen II. Abdülhamit bu durumdan kurtulmak için İslam birliği düşüncesini uygulamaya çalıştığını belirten Kılıçlı, Cemaleddin Afgani ile olan görüşmeleri hakkında bilgiler verdi. II. Abdülhamit'in tam bir devletçi bir mantığa sahip olduğunu ve İslam birliği düşüncesinin devleti kurtarmak amacına dönük olduğunu vurgulayan Kılıçlı, Afgani'nin düşüncesinin ise ümmet vurgusu ön planda olan bir çaba olduğunu söyleyerek, daha sonra II. Abdülhamit'in Afgani'yi İstanbul'da hapsettiğini hatırlattı.
Bu dönemde istihbarat çalışmalarında da bahseden Kılıçlı, Teşkilatı Mahsusa örgütü ve yapısı hakkında bilgiler verdi. Dış siyasette önemli hareketliliklerin yaşandığı bu dönemde Yahudilerin yerleşim taleplerine, devletin dış borçlarının ödenmesi taahhüdüne rağmen kabul edilmediğini hatırlatarak, Fransızların kışkırttığı Ermeniler ve İngiliz politikalarına alet olan Şerif Hüseyin ve karşı icraatlardan bahsetti.
Selanik'te bulunan ordu destekli 31 Mart vakası olarak anılan darbenin akabinde II. Abdülhamit tahtan indirildiğini hatırlatan Kılıçlı, bu darbenin siyasi tarihinde önemli bir yere sahip olduğunu, bu darbe ile askerin siyasete müdahale geleneğinin ve irtica tehlikesi telalığının başladığını vurgulayarak konuşmasını tamamladı.
Program soru-cevap bölümüyle sona erdi.