Yaşanan soykırım ve katliamlara karşı direnen Gazzelilerin yanında olduklarını haykıran katılımcılar, taşıdıkları döviz ve açtıkları pankartlarla tepkilerini dile getirdiler.
İlk sözü alan Murat İslam, “orantısız güç ve yaşanan katliamlarıyla Gazze savaşı, tüm algıları, mevcut kavramları alt üst etti ve uluslararası yapıların işlevsizliğini gün yüzüne çıkarttı. Devasa haçlı ordusu karşısında Gazze’nin her yerinde müthiş bir şekilde direnen mücahitler tüm imkânsızlara ve yalnızlığa rağmen tarih yazmaya devam ediyorlar. Sahada mücadelesine devam eden kardeşlerimiz, aynı mücadeleyi masada da sürdürüyorlar. Savaşın durması, İsrail’in Gazze’den çıkması, yardımların halka ulaştırılması ve yerinden edilmiş halkın tekrar evlerine dönmesi gibi şartları sunan Hamas, uluslararası tüm baskılara rağmen taleplerinden vaz geçmiyorlar. Ancak, askeri açıdan umduğunu elde edemeyen İsrail, hırsını masum halktan almaya devam ediyor ve bu durumu Hamas’a karşı bir silah olarak kullanıyor. Yaptığı katliamlarla halk ile direniş arasına mesafe koymaya çalışan İsrail bunu da başaramadı, tüm yaşananlara rağmen halk direnişten vaz geçmiyorlar.” dedi
Onlar mücadeleleri ve ödedikleri bedeller ile örnek bir duruş sergilemeye devam ettiklerini hatırlatan Murat İslam, bizlerin yapmamız gereken sorumlulara değinerek şöyle devam etti. “ Savaşın uzaması, medyanın savaşı günlük bir asayiş haberi derecesine düşürmesi ve birkaç aydır gündemi meşgul eden seçim, Gazze’yi gündemimizden düşürerek unutturdu, yaşananlar kanıksanmaya başladı.
Buradan bir kez da hatırlatmak istiyoruz;
Artık seçim bitti, STK ve bağlı oldukları platformları, akademisyenler, yazar-çizer ve tüm vicdan sahiplerini harekete geçmeye çağırıyoruz.
Ümmetin çok şey beklediği Türkiye’yi, iktidarı ve muhalefeti ile tüm siyaseti daha somut adımlar atmaya davet ediyoruz.
Hala devam eden İsrail ile ticaret vicdanları yaralamaya devam ediyor.
İktidarın, İsrail ile tüm ilişkilerin kesilmesi dahil, katliamları durdurmak için uluslararası tüm platformlarda daha fazla inisiyatif almasını talep ediyoruz
Alaaddin Kirişçi’nin okuduğu basın açıklamasında şu vurgular yapıldı:
Gazze için bir şey yapamıyor olmanın aczinden daha kötü bir şey varsa, oda Gazze’yi hatırında tutamamak olmalı!
Hele şu mübarek günlerde... Çünkü her türlü had aşıldı, bütün mazeretler, bahaneler tükendi. Şu an sura üflense, dağlar yürüse, her şey birbirine girse, söyleyecek bir şeyimiz yok kendimizi savunmak için, acziyetimizden başka!
Dünya onların vahşetlerini dehşet ve hayretler içinde izlerken, diğer taraftan Gazzelilerin imanlarına, metanetlerine, izzetli duruşlarına ve maruz kaldıkları bütün zorlukları ise Allah'ın vadettiği cenneti daha şimdiden yaşıyorlarmış gibi bir tebessümle karşılıyor olmalarını gıpta ile izliyor.
Gazzeliler, hangi yaşta olursa olsunlar, şehit olurken bile umut saçıyorlar, hayat saçıyorlar, nur saçıyorlar ve iman saçıyorlar.
Bu aydınlık manzara da gösteriyor ki, asıl acınası olanlar, sözleriyle, eylemleriyle ve canlarıyla onların yanında yer almayanlardır, alamayanlardır.
Bu anlamda Gazze’yi unutmayın demek, kendinizi unutmayın demek, insanlığınızı kaybetmeyin demek aslında!
Kendimizi böyle bir unutkanlığa teslim edersek, bunun bedelini ödeyemeyiz.
Dualarımız Gazze'de direnen kardeşlerimizle birlikte…
Selam olsun direnişin kutlu neferlerine!
Basın açıklaması ardından Ömer Bayram tarafından yapılan duanın ardından eylem sona erdi.