Basın Açıklamasının Tam Metni:
Başörtüsüne Yasak İlkelliği Devam Ediyor!
Milli Eğitim Bakanlığı 27 Kasım 2012 tarihli Resmi Gazetede "Milli Eğitim Bakanlığı'na Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik" yayınlamıştır.
Yayınlanan yeni kılık kıyafet yönetmeliği ile Milli Eğitim Bakanlığı, özgürlük alanını genişletmeyi amaçlanmış gibi gözükse de, temel sorun olan başörtüsü yasağı ve yaşanan mağduriyetlerin devam edeceğini beyan etmiştir.
Sürekli askeri ve bürokratik vesayet anlayışıyla mücadele ettiğini ifade eden Ak Parti hükümeti, yayınladığı bu yönetmelikle söylem ve icraat anlamında çelişkili bir duruma düşmüştür.
"Milli Eğitim Bakanlığı'na Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik" içinde yer alan “okul içinde baş açık” ifadesi bu ülkede İslami kimliğimize yönelik baskıcı mantığın korunduğunun bir göstergesi olmuştur.
Mümin hanımların ve kızların, Rablerinin emrine icabet niyetiyle başlarını örtmelerinin şu veya bu mekân da, şu veya bu mesleği icra ederken yasaklanabileceğine, sınırlanabileceğine dair bir yaklaşım tümüyle gayrı meşru bir yaklaşımdır; insanlar üzerinde ilahlık iddiasının bir yansıması ve açık bir tuğyan eylemidir. İnanç özgürlüğünün açıkça ihlalini içeren ve insanların serbest iradesine ipotek koyma anlamına gelen bu yasak ve sınırlamanın insan hakları ilkelerine de, hukuk devleti mantığına da aykırı olduğu tartışmasızdır.
Halen pek çok okulda başörtülü eğitim görmek talebinde bulunan pek çok kızımız ve başörtülü öğretmenimiz de baskılara maruz kalmakta ve mağdur olmaktadırlar.
Bu yönetmelik ile kimi okullarda başörtüsü düşmanı yöneticilerin eli güçlenmiş ve kişiliksiz, korkak yöneticiler tarafından açılan soruşturmalarla baskı ve dayatmalar artmıştır.
Ak Parti olarak sizin geçmiş zalimlerden ve zulüm dönemlerinden farkınız sadece İmam Hatip okullarında ve seçmeli Kuran derslerinde başörtüsü takabilme serbestîsi mi olacak? Buna razı olacak mısınız? Bilin ki, biz asla razı olmayacağız!
Dolaylı olarak da olsa başörtüsü yasağı içeren yeni yönetmelik zaaflı bir düzenleme olmuştur ve derhal düzeltilmesi, geri dönülmesi gereken bir yanlıştır! Her ne kadar başörtüsü yasakçıları bu düzenleme ile çarşafın okullara gireceğine dair yaygaralar koparsa da aslında yasakçıların elini güçlendirdiği de görülmeli. Balyoz, Ergenekon, 12 Eylül ve 28 Şubat darbe uygulamaları ile hesaplaşılmaya çalışıldığı bir vasatta bu yönetmelik, yasakçıları zil takıp oynatacak cinsten!
Bir taraftan Ege Üniversitesinde uzaylı rektöre başörtüsü despotluğundan dolayı 2 yıl 1 ay hapis cezası verilirken, MEB’in yaptığı bu düzenleme açık bir çelişki olmuştur! Uzaylı rektörün başörtüsünü engelleyen tutumu ne kadar ilkel ise, baş açık olmayı zorunlu hale getiren bu yönetmelik de o kadar ilkeldir!
Şimdiden kimi okullarda başörtüsü ile eğitim gören çocuğumuz şimdiden okul idarelerinin “bak yönetmelik baş açık diyor” baskılarına ve hatta “bir daha başörtüsü takmayacağım, hatalıyım” gibi despotik, ilkel zorlamalarla imza atmaları da isteniyor!
Allah’ın emri ve Müslüman kadının kimliği olan Başörtüsünü şöyle veya böyle yasak kavramı ile anılmasına kesinle kabul etmiyoruz.
Ve başörtüsünün hayatın her anında, özel ve tüm kamusal alanlarda serbest olmasının gerektiğini bir kez daha hatırlatıyoruz. Sadece eğitim alanında değil, kamu alanı da dâhil olmak üzere başörtüsü ile yasak kelimeleri yan yana gelmemelidir!
Başörtüsü yasağını sürdüren uygulamalarının asla kabul edilmemesi, içselleştirilmemesi gerektiğinin altını çiziyor, yayınlanan bu yönerge ile yapılan yanlışlıktan bir an önce dönülmesini talep ediyoruz!
İnancımız ve kimliğimiz asla pazarlığa tabi değildir!
Bülent Gökgöz
Özgür-Der Çorum Şb.Bşk.