Özgür-Der Çorum Şubesi; İskilipli Atıf Hocanın isminin Çorum’da bir park ve hastaneye verilmesi hakkında suç duyurusu yapılması üzerine bir açıklaması yaptı:
Basın Açıklamasının Tam Metni:
İskilipli Atıf Hoca’nın İsmini Yargıya Taşımak İsteyenler Neyi Örtme Telaşındalar?
İskilipli Atıf Hoca gibi bir İslam âlimini idam edip mezarını da onlarca yıl gizleme kaygısı duyan Kemalist kadroların halefleri; şimdi de yaşatılan hukuksuzluklardan ve acılardan hesap sorulmasından endişe duymaktalar! Kemalist diktatoryanın sürgünlere, cezaevlerine ve idam sehpalarına yolladığı kanaat önderlerimizin izlerini sürmemiz ve yaşatılan tüm acılardan hesap sorma kararlılığımız, tek adam diktatörlüğünün özlemini çeken darbeci ve baskıcı zihniyeti tedirgin etmiş gözükmekte.
Çorum’da önceki gün Çağdaş Avukatlar Derneği ve Atatürkçü Düşünce Derneği birlikte yaptıkları basın açıklamasında; İskilipli Atıf Hoca’nın isminin bir parka ve hastaneye verilmesinin hukuki bir zemininin olmadığını, İstiklal Mahkemeleri tarafından suçlu bulunmuş bir şahsı övenler ile parka ve hastaneye ismini verenlerin de tespit edilerek cezalandırılması için suç duyurusunda bulunacaklarını ifade ettiler.
İstiklal Mahkemeleri Hukuka Değil, Tek Adama ve İhtilale Dayanan Mahkemelerdi!
Parka ve hastaneye İskilipli Atıf Hoca’nın isminin verilmesinin hukuki bir zemininin olmadığını iddia edenler, gerçekte İstiklal Mahkemelerinin nereden güç aldığını ve nasıl bir işleyişe sahip olduğunu örtme telaşındalar! Hukuk mantığının değil, ittihadçı, ihtilalci ve militarist mantığın hâkim olduğu mahkemelerin verdiği kararların ‘hukuki’ olduğunu ve İskilipli Atıf Hoca’nın ‘suç’unun tespit edildiğini iddia etmek tam bir hukuk katliamıdır, gerçekleri ters yüz etmektir!
İstiklal Mahkemelerinin çalışma yöntemlerini, Kemalist tarihçi Prof. Ergün Aybars bakın nasıl dile getiriyor:
“Temyiz’in ve avukatın olmadığı mahkemelerde yargılananların sunduğu deliller, ancak mahkeme üyelerinin ‘vicdani kanaat’lerine uygun olması oranında değer taşırdı. Bir kimse hakkında suçluluğuna dair vicdani kanaat uyanırsa, hapisten idama kadar her türlü cezaya çarptırılabilirdi. Mahkemeler gücünü meclis onayına gerek kalmadan verdikleri idam yetkisinden alıyordu. Mahkemeler vicdani kanaatlerine göre karar verme yetkisine sahip olup, bunların delil aramasına gerek yoktu…
Mahkemenin bütün kararlarının yerinde olduğunu iddia edecek değiliz. Arada suçsuz olarak mahkûm edilmiş olanlar da bulunabilir; ancak bu sayının çok az olduğunu ileri sürebiliriz…
Birer ihtilal mahkemesi oldukları ve bu amaçla çalıştıkları göz önünden uzak tutulmamalıdır. Bu bakımdan hukuk ilkelerine göre değil, devrim ilkelerine yönelik çalışmışlardır…”
Kemalizm’in hukuk anlayışı ancak bu kadar olur!
Unvanı Şeyh, Hacı, Hafız, Molla, Mekkeli, Türbedar, İmam vb. olan binlerce İslami kanaat önderimizi yargılayan ve âlimlerimizi Anadolu toplumundan çalan bu mahkemeleri de kararlarını da ‘hukuki’ görmüyoruz, görmeyeceğiz!
Gördüğümüz şey; Frenkleşmeye/Batılılaşmaya karşı çıkan Müslüman âlimlerin hukuk kılıfı altında topyekûn tasfiye edildiği, mezarlarının dahi gizlendiği, mahkeme tutanaklarının ve belgelerin saklandığı ve Kemalist ideolojiye uygun resmi bir tarih uydurulduğudur!
Şehid İskilipli Atıf Hoca Öncümüzdür, Hesap Sormaya Devam Edeceğiz!
İskilipli Atıf Hoca’yı tartışmaya hazır olduklarını iddia edenler, İstiklal Mahkemelerinin kararlarına müdahale edebilen tek kişi olan Mustafa Kemal’i de resmi tarih anlatılarını da tartışmaya hazır olmalılar.
İskilipli Atıf Hoca’yı tartışma konusu edenler, önce Atıf Hoca’yı idam edenlerin mezarını neden gizlediklerini izah etsinler! İslamcı Atıf Hoca’nın Ankara İstiklal Mahkemesinde yaptığı sayfalar dolusu savunması nerede, niçin yok edildi? İstiklal Mahkemelerine ait belgelerin bulunduğu arşivler neden bu toplumdan saklanıyor? Osmanlı donanmasının takdir belgesi verdiği ve Yunan işgaline karşı ilk protestoyu gerçekleştiren bir âlimi infaz eden mahkeme, gücünü nereden alıyordu bunu izah etsinler!
Atıf Hoca’yı Değil, Darbecileri Övenler Suçludurlar!
İskilipli Atıf Hoca’nın adının parklara verilmesinden rahatsız olup ona suç isnat edenler, Kemalist öncülerin suçlarını örterek İstiklal Mahkemelerine olan özlemlerini dışa vurmaktalar. Toplumun değerlerine savaş açmayı çağdaşlık addedip 27 Mayıs darbe ‘hukuk’çularını savunmak, Kemalist zihniyetin hukuktan ne anladığını da gözler önüne sermektedir!
Asıl suç, toplumu ve değerlerini hedef alan laik, Kemalist ve Batıcı darbe uygulamalarının ve darbecilerin savunulmasıdır!
Son olarak Çorum Belediyesi İskilipli Atıf Hoca’nın adını parka verip, 27 Mayıs darbe hukukçularından Hıfzı Veldet Velidedeoğlu ismini parktan kaldırarak darbe geleneği ile hesaplaşma çabalarına önemli bir katkı sağlamıştır ve bu kararlılığını sürdürmelidir. Çorum halkı da Belediye’nin bu adımını desteklemeli ve konunun takipçisi olmalıdırlar!
Özgür-Der Çorum Şubesi
Bülent Gökgöz