Özgür-Der (Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği) Çorum Şubesi, Suriye direnişinin 5.yılını tamamlaması ve ümmetin kazanımlarını hedef alan Ankara-İstanbul katliamları ile ilgili basın açıklaması yaptı. Suriyeli muhacirlerin destek verdiği eylem, soğuk ve yağışın hakim olmasına rağmen Hürriyet Meydanı'nda gerçekleştirilirken; "Yaşasın Suriye Direnişimiz", "İslami Hareket Engellenemez", "Katil Rusya Suriye'den Defol", "Katil Amerika Ortadoğu'dan Defol", "Katil PKK, Katil PYD", "Katil PKK Hesap Verecek", "Vahid Vahid Vahid, Suri Türki Vahid", "Lebbeyk Lebbeyk Lebbeyke Ya Allah", "Birruh Biddem Nefdike Ya İslam", "Çorum'dan Halep'e Direnişe Bin Selam" sloganları ile tekbirler atıldı.
PKK'nın bombalarında hayatlarını kaybedenlere rahmet ve yakınlarına sabır dilendi.
Bülent Gökgöz'ün sunuculuğu ile ilk konuşmayı Ömer Kılıç gerçekleştirdi. Kılıç konuşmasında Suriye Direnişinin 6.yılını kutlarken, Suriye halkının onurlu mücadelesini, ne Esed'in, ne İran'ın, ne HizbulEsed'in ne de Rusya'nın durduramadığını belirtti. İmkansızlıklara rağmen direnişin devam ettiğini ve diğer taraftan da Suriye mazlumlarına ve direnişine destek olduğu için Türkiye'ye de bedel ödetmek istediklerini vurguladı. Bu amaçla katil sürüsü PKK'nın bombalamaları ile korku havasını oluşturmaya çalıştığını vurgulayan Kılıç, İstanbul ve Ankara katliamlarında hayatlarını kaybedenlere rahmet diledi.
Kılıç; bedel ödemekten kaçınmamamız gerektiğini, ülkeyi dört bir yandan kuşatma altına almaya çalıştıklarını, küresel güçlerin piyonu olan PYD/PKK'nın da emperyalist güçlerin maşası olarak çalıştığını kaydetti. Ancak İslam kardeşliği altında birleşen ne Kürtlerin, ne Arapların ne deTürkiye'nin asla böyle bir oluşuma izin vermeyeceklerinin altını çizdi. Türkiye'nin dış politikasını eleştirenler, Rusya ile Amerika'nın neden bir araya geldiklerini soruyorlar, oysa asıl sorulması gereken Türkiye nasıl bir politika izledi de ABD, Rusya, İran, Esed, PKK/PYD ve Hizbulesed yanyana gelebildiler. Kılıç, Mısır'dan Libya'ya, Filistin'den Suriye'ye direnen tüm Müslümanları selamlayarak konuşmasını bitirdi.
Ardından söz alan ve İdlib'ten Çorum'a 1,5 yıl evvel hicret etmiş olan Suriyeli muhacir Hasan, Türkiye halkına ve hükümetine teşekkür ederek konuşmasına başladı. Tüm imkanıszlıklara, acılara ve bombardımanlara rağmen 5 yıldır özgürlük direnişlerini sürdürdüklerini ifade eden muhacir Hasan, devrimin başından bu yana Allah'tan başka yardımcımız yok diye haykırdık dedi. Bu yola çıkarken yalnızca Allah'a güvendiklerini dile getiren muhacir konuşmasının devamında şunları kaydetti:
"100 yıl öncesine kadar birlikte ümmet olarak yaşadığımız coğrafyayı batı dünyası gelip işgal etti, ve ulusal sınırlarla bizleri ayırdılar. Oysa Halep demek İstanbul demek; Kudüse giden yol Şam'dan ve Anadolu'dan geçer, Filistini Ankara'dan Çorum'dan ayrı düşünemeyiz!
Suriye devrimi Allah'ın izniyle devam ediyor! Arap baharı ile İslam dünyası, Amerikaya, Avrupaya ve onların yerli işbirlikçilerine karşı onurlu bir haykırış olmaya devam edecektir! Artık korku duvarları yıkılmıştır!
Rabbimizden duamız; inşallah zalimleri döktükleri kanda boğmasıdır. Ümmet dayanışmasının daha da güçlenmesi ve İslami hareketlerin basiret ve hikmetle mücadelelerine devam etmeleridir"
Daha sonra söz alan Özgür-Der Çorum Şube başkanı Murat İslam; beş yılı dolduran Suriye direnişinin, insanoğlunun yapabileceği iyi ve kötü şeyleri gösteren bir süreç olduğunu vurgulayarak konuşmasına başladı. Konuşmasının devamında şunları ifade etti:
"Suriye şehitler ordusu! Bir yemin bıraktılar geriye… Abdülkadir Salih, Hassan Abud ve Zahran Alluş ve daha niceleri! Onlar Allah katında yaşamaktadırlar. Onlar Allah Katında rızıklanmaktadırlar.
Suriye halkı bugün İran ve Rusya gibi güçlü ordulara sahip 2 ülkenin açık biçimde ve tüm güçleriyle Esed rejiminin yanında yer almalarına ve fiilen Suriye'yi işgal etmiş olmalarına rağmen mücadeleye devam etmektedir. Kuzeyde PYD ile çarpışan kardeşlerimiz diğer tarafta DEAŞ'la ve Allah'ın hudutlarını çiğneyen alçaklıklarıyla mücadele etmektedirler. Ama Allah'ın izniyle hiçbir cephede direniş kırılamadı.
Türkiye ise Suriye sorununda mazlumlardan ve direnişten yana bir tutum takınarak adalet ve insanlık değerlerini yücelten bir örneklik ortaya koymuştur. Doğrudur, Suriyeli mazlumlara sahip çıkmak suretiyle bugün için çeşitli boyutlarıyla bedel ödemektedir. Ama şüphesiz yarınlara onurlu bir miras bırakmak ancak bedel ödemeyi göze alanların harcıdır.
Suriye'de ki gelişmeler ve DEAŞ üzerinden Ortadoğu'da gelişen yeni ittifakın bir parçası olmak isteyen PKK/PYD, Kobani'de ABD ve Batı ile kurduğu ilişki ile meşruiyet çabası içinde ve Çözüm sürecini terk eden PKK; Rusya, İran, ABD gibi emperyalist güçlerin piyonu olduğunu açıkça ortaya koymuştur.
AK Parti ve Erdoğan düşmanlığı gözlerini kör etmiş kimi muhalif sol-sosyalist, gezici ve bazı liberallerde PKK'nın katliamlarını aklamak, saklamak, meşrulaştırmak hatta bu katliamlardan Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu'nu sorumlu tutmak üzere büyük bir yarışa girmiş durumdalar. PKK gibi katliamcı bir örgüte bitişik nizam duran ve toplum değerlerini düşmanlık eden zihniyetin takındığı ahlaksızlığı halk görüyor, bu çirkin ve çirkef siyaset tarzını yürütmekte inat eden Stalinist ve enternasyonalist kadroların toplumun büyük bir kesiminde hiçbir karşılığı ve desteği yoktur!"
Murat İslam; İstanbul, Ankara ne kadar önemliyse, Şam ve Halep'te o kadar önemlidir, Gazze ve Kudüs ne kadar önemliyse, Çorum ve Diyarbakır'da o kadar önemlidir diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Son olarak, Hacı Ömer Bayram tarafından Arapça ve Türkçe yapılan dualarla eylem son buldu.