Saat 19.30'da başlayan semineri Cenk AĞ sundu. Cenk AĞ konuşmasına, kavram tahrifinin yoğun olduğu şu dönemde Millet kavramının da tahrif edildiğini ve Kur'an'daki anlamının dışında kullanıldığı ifade ederek başladı. Fransız devrimi'nden sonra bir dünya görüşü haline gelen ve Dünya savaşlarının vuku bulmasında en önemli etken olan milliyetçilik'i; seküler ve dinsel milliyetçilik olarak ikiye ayırdı. Günümüzde Müslümanlar üzerinde etkisini sürdüren Arap Milliyetçiliğine de değinen AĞ, Türkiye üzerinde 2. Meşrutiyetten itibaren yaygınlaşan ve batı tipi bir Milliyetçilik olan düşünce sistemine geçiş yaptı. AĞ konuşmasında, Turancılık ve Osmanlıcılıkla günümüze kadar gelen ve 'Ne Mutlu Türküm' halini alan anlayışın aslında her kavmin, dinsel anlam kazandırmaya çalıştığı milliyetçilik kavramının bir iz düşümü olduğunu anlatarak sözlerine devam etti. Dil ve Kültür birlikteliğinin özet ifadesi olan soya bağlı birlikteliğin, Allah'ın Kur'an'da yok saydığını ve olmaması gereken bir davranış olduğunu anlatan AĞ, birlikteliğin, tevhidi manada olması gerektiğini vurguladı. Kur'an'dan ayetlerle de örnek veren AĞ, ulusal sınırlar dışında kalsa da her Müslümanın, birbiriyle kardeş olduğu gerçeğini söyleyerek konuşmasına son verdi.