Bursa Özgür-Der, yaşananlar karşısında gereksiz bir şekilde görevinden aldırılan okul müdürü Haydar Akın'a destek verirken, "Kemalist vesayete boyun eğme hali daha ne kadar devam edecek" başlıklı bir basın açıklaması ile bürokraside yaşananları eleştirdi.
Bursa'nın Osmangazi ilçesindeki Mithatpaşa Orta Okulunda, Kemalist sol bir sendikaya mensup öğretmenler tarafından kız ve erkek öğrencilerin beraber oturmaları uygulamasına velilerin itirazı üzerine, öğrencilerin ayrı oturtulması ile ilgili tavır alan okul müdürü Haydar AKIN hakkında, Bursa İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Bursa Osmangazi Kaymakamlığı’nca soruşturma açıldı ve AKIN görevinden uzaklaştırıldı.
Anlaşıldığı kadarıyla provokasyon için, söz konusu öğretmenlerin okul müdürü Haydar AKIN’dan uygulama için belge istemeleri ve bu belgenin Kemalist sol basına verilmesi ile yapılan yaygara karşısında paniğe kapılan merciler, yasa ve yönetmenliklere aykırı olmayan bu uygulamaya rağmen Haydar AKIN'ı görevinden uzaklaştırdılar.
28 Şubat uygulamalarını hatırlatan birçok olayla bir arada düşünüldüğünde, gelinen bu noktanın bırakın İslami değerleri, toplumda genel geçer ahlaki değerlerin bile dikkate alınmadığı, bunun yerine azgın bir azınlığın yaygaraları ve provokasyonları daha dikkate değer bulunduğu bir vasatla karşı karşıyayız.
Bu kararı alanların, en büyüğünden en küçüğüne kadar, bu toplumun değer yargılarından dolayı yönetim mekanizmasında oturduklarını unuttukları anlaşılıyor. En ufak panikte azgın azınlığın taleplerini yerine getirmekle bulundukları yerde kalabileceklerini sanıyorlar.
Adaleti sağlama konusunda bu sorumluların, mesela Adana'daki Furkan Vakfı’na yapılan zulmün müsebbiplerini görevden almak yerine, mezkur olayda Kemalist azgın azınlığın isteklerini yerine getirmek için, bu kadar hızla davranmalarındaki tutarsızlığı görmemek için kör olmak lazım!
Ayrıca bu azgın Kemalist azınlığın mecliste ki uzantıları olan CHP, HDP ve diğer bileşenlerinin bu yaygara korosuna katılmış olması da üzerinde durulması gereken bir başka konudur. Özellikle “helalleşme” için yola çıktıklarını dile getirenlerin, toplumun en basit değerlerinden biri için ortaya koyduğu şiddetli tepkinin, gelecekte maazallah iktidar olduklarında neler yapabileceklerinin göstergesi olması gerekmez mi? Buna rağmen gerek ittifaklara katılan gerekse söz konusu “helalleşme” söylemine inanan muhafazakarları bir daha düşünmeye çağırıyoruz.
Son söz olarak, başta adalet olmak üzere bu toplumun değerlerini yok sayan, hukuksuzluğa her ne gerekçe ile olursa olsun izin veren, ses çıkarmayıp tepki vermeyenlerin zalimlerle birlikte anılacağını ve onlarla beraber aynı sonuca duçar olacaklarını tekrar hatırlatıyoruz!