Sunumuna kişinin kendisiyle olan ilişkisini irdeleyerek başlayan Veysi Yıldız, kişinin kendini tanımadan, ihtiyaçlarını ve potansiyelini bilmeden kendisiyle, eşiyle veya çevresiyle sağlıklı bir ilişki kurmasının mümkün olmadığını belirtti.Bireyin kendi iç dünyasında olup bitenleri anlamasının ve bunun farkına varmasının, bireyin eşiyle, çocuklarıyla ve çevresiyle sıhhatli bir ilişki kurmasına yardımcı olacağını vurguladı. Ardından kendisiyle arası iyi olmayanın eşiyle, çocuklarıyla, çevresiyle ve hatta Rabbiyle arasının iyi olması mümkün olamayacağını söyledi.
Sunumunun devamında dünyanın değiştiğini ve buna bağlı olarak insanların kendini gerçekleştirme biçimlerinin, hayallerinin, beklentilerinin değiştiğini belirten Yıldız, böylesi bir ortamda evliliği "Camdan yapılmış bir kristal" e benzetti. Bu kristali eşlerin beraber taşıdıklarını, kristal kırıldıktan sonra kimin haklı kimin haksız olduğunun önemli olmadığını vurgulayan Veysi Yıldız, kristalin parlaklığının ise ilişkilerin kalitesiyle doğrudan alakalı olduğunu söyledi. Bu kristale zarar veren öğeleri dinleyicilerle paylaşan Yıldız, özellikle çiftler arasındaki empati yoksunluğunun, iletişim sorunlarının, uç beklentilerin, eşlerin birbirlerine olan merhametsizliklerinin altını çizdi. Devamında şunları söyledi:
"Kişinin ailesiyle olan ilişkisi muhabbet, merhamet ve Allah rızası üzere olmalıdır. Allah'tan ne kadar merhamet diliyorsak o kadar merhametli olmalıyız. Anlayışlı olmayı, adil olmayı, fedakarlığı eşimizden beklemek yerine kendi nefsimize yedirebilmeliyiz. Öncelikle kendi dünya ve ahiretimiz için iyi kalmalıyız. Buna en çok bizim ihtiyacımız var."
Son olarak aile olmayı deniz üzerindeki kayığa benzeten Yıldız, dalgaların bazen durgun bazen hırçın olacağını, her durumda amacımızın bu kayığı sağlam bir şekilde limana yanaştırmak olduğunu belirtti.
Program soru-cevap faslının akabinde sona erdi.