Alpay 1931 Türk Tarih Kurumu Kongresi/Güneş Dil Teorisi ve kafa tası incelemeleriyle devam eden süreçte Türkçülüğün olamadığı bir halin bir süre sonra kendini ulusalcılık şeklinde kültür üzerinden ortaya koyduğunu anlattı.
Sistemin kutsallaştırdığı sözler üzerinden "Biz bir ümmetten ulus yarattık" "Bir kuldan vatandaş yarattık" "Hayatta en hakiki mürşid ilimdir." "On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan" "Halkı terbiye edicez" şeklinde açıkça sistemin temel bakışının ve felsefesinin ilan edildiğini belirtti.
Halkın terbiyesi işinin, görevinin kimlere verildiği ve kimler tarafından dayatıldığı izah eden Alpay şu maddeler üzerin örneklerle anlattı:
-Ordu –Sermaye kesimleri –Yargı kurumu – Basın –Sanatçılar –Bilim adamları –Sözde mualifler.
Sistemin dini bir yaşam tarzı olarak ve Türklerin dinininde Kemalizm olarak altını çize Alpay Kemalist ulusalcılığın binevi hristiyanların İsa'ya bakışı gibi: Yenilmeyen,eşi benzeri olmayan bir ilah oluşturduğunu kaydetti.Büyük övgüler,antlar,saygı duruşalar, her yere dikilen heykeller ve kült merkezi halina dönüştürülen Anıtkabir le kemalizmin tam bir din haliyle yaşandığına işaret etti.
Alpay, başörtüsü yasağı eğitimde çocuklarımıza yapılan dayatmalar ve ilk kez bu yıl cumhurbaşkanlığının yazı yayınına da değindi.
Sistemin ve ilahlaştırılan ismin unutulmaması, unutturulmamasını vurgulayan Alpay, Erbakan ve Ak Partinin bu konudaki tavrının paralel olduğunu,yaşanan zulümlerinin kan ve şiddetin unutturulmaya çalışıldığını bunun büyük bir tehlike olduğunu hatırlattı.Alpay putları kırmaya olabiliriz , peki yılışmak zorundamıyız, putlar kırılamıyorsa peki bu övgüler niye sözleriyle sunumunu tamamladı.
Program katılımcıların katkıları ve sorularının ardından sona erdi.