İlk konuşmacı Nurseven Bayram, sözlerine Osmanlı'dan günümüze devam eden darbeci geleneğe vurgu yaparak başladı. "TC'nin kurulusunda oynadığını etkili rolle birlikte Ordu, iktidarın en güçlü parçası olarak sistemin merkezine oturmuştur' diyen Bayram, bu merkezi konumun hala sürdüğünü ifade etti.
Bayram,60 darbesi sonrası oluşan siyasi örgütlenmelerden bahsetti. Solda öğrenci ve entelektüellerden oluşan yeni bir hareket ve silahlı gerilla faaliyetlerini öngören gruplar oluştuğunu anlattı. Sağda Türkeş ve milliyetçi çizginin oluşum sürecini özetledi ve diğer bir büyük hareket Erbakan'ın MNP 'si ve faaliyetlerinden bahsetti.
Bayram 68'den başlayarak sokakta yaşananları halka yansıyan boyutlarıyla anlattı.12 Mart Muhtırasını ve 12 Eylüle giden süreci aktardı. Ekonomik kriz, yokluklar, sıkıyönetim uygulamaları, suikastler, Maraş olayları, Konya mitingi ve sokaklarda yaşanan şiddet olaylarını anlattı. Dünya da yaşanan kominizmin yükselişi ve İran İslam Devrimi gibi olaylara değindi.
Evren başkanlığındaki ekibin 12 Eylül 1980 darbesi ve sonrasındaki uygulamalarından bahsederek sözlerini tamamladı.
İkinci konuşmacı Zehra Ergül, Milli Güvenlik Konseyi kararları ve uygulamalarını yorumlayarak, Partiler kapatılıp tüm ülkede sıkıyönetim ilan edilirken tek görevde kalan kurumun devrim mahkemeleri gibi hareket eden Anayasa Mahkemesi olduğuna dikkat çekti.
Ergül, 82 Anayasasını oluşturan kurulun tümüyle MGK tarafından belirlendiğini ifade etti. Halkoyuna sunulan anayasanın onaylanmaması halinde ne olacağının bilinmediğine dikkat çekerek, %91.37 oyun açık oy gizli tasnifle ortaya konduğunu vurguladı. Ergül 82 Anayasasını 61 Anayasasıyla benzer ve farklı yönleriyle karşılaştırmalı olarak anlattı.82 Anayasasını: Temel özellikler, Cumh. Nitelikleri, Devlet Organları, Temel Hak ve Ödevler başlıkları altında anlattı. 82 Anayasasında en çok tartışılan, eleştirilen üç konu üzerinde durdu: 1-Değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen yasa maddeleri. 2-İhtilali yapanlara dava açılmasını engelleyen düzenlemeler. 3-Temel Hak ve Özgürlüklere getirilen kısıtlamalar.
Ergül 'Egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olduğu iddiası, sayısız sınırlamalar ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyen yasalarla anlamsız hale gelmiştir' diyerek' bu bir yalandan ibarettir. Kemalizm gerektiğinde zor ve şiddetle halka dayatılmış ve dayatılmakta iken demokratik devlet de bir kandırmacadır. Ta ki İslam, kemalizm, kominizm ve diğer düşünceler toplumsal ve siyasi sahnede eşit koşullarda mücadele edene kadar' diyerek sözlerini tamamladı.
Program, soru ve katkıların ardından sona erdi.