Beykoz’da Darbeciler ve Ergenekon Konuşuldu

"Türkiye'de Darbeci Gelenek ve Ergenekon Zihniyeti" başlığıyla 30 Mayıs Cumartesi akşamı Beykoz Kültür Merkezi'nde iki bölüm halinde yapılan panelde Ersen Akyıldız'ın kısa bir giriş konuşmasından sonra sözü ilk alan konuşmacı Av. Cüneyt Toraman oldu.

Av. Toraman, konuşmasına Ergenekon yapılanmasının tarihi köklerine değinerek başladı ve bu yapının NATO ülkelerinde komünizm tehlikesine karşı kurulan kontrgerilla örgütlerinin bir devamı olduğunu ve yine bu yapıların Batı ülkelerinin çoğunda tasfiye edildiğini fakat Türkiye'de PKK bahanesiyle tasfiye edilmediğini belirtti.

Daha sonra Ergenekon davasını hukuki açıdan ele alan Toraman, öncelikle sürecin artık geri döndürülemez bir hale geldiğini çünkü bu kadar güçlü delillere rağmen hakimlerin beraat kararı vermesi durumunda ülkede daha büyük karışıklıkların olabileceğini söyledi ve iddianamenin hukuki açıdan çok güçlü hazırlandığını ve iddianamede bürokratik bir dil kullanıldığını söyledi.

Panelde ikinci konuşmacı olarak sözü alan Haksöz Dergisi yazarı Rıdvan Kaya ise darbeciliğin Türkiye'de bir hastalık haline geldiğini ve bunun nedeninin de halka duyulan güvensizlik olduğunu belirterek darbeciliğin akıl dışı yansımaları olarak güncel olması dolayısıyla 27 Mayıs Darbesi'nden örnekler verdi.

Daha sonra ordunun siyaset üzerindeki etkisine değinen Kaya, yıllardır darbeciliğin ve darbelerin tartışıldığı Türkiye'de tek bir ordu mensubunun dahi darbeciliği eleştirmediğine ve bu konuda sessiz kaldığına dikkat çekti. Ergenekon zihniyetine de değinen Rıdvan Kaya, bu zihniyetin bir geleneğe dayandığını ve yansımalarının İstiklal Mahkemelerinden Susurluk ve Ergenekon'a kadar görülebildiğini söyledi. Konuşmacı son olarak Ergenekon Davası ile tasfiye edilenlerin anti-emperyalist olduğu ve ordunun kendi içindeki darbecileri temizlediği iddialarının tutarsızlıklarını örneklerle göz önüne serdi.

Panelin üçüncü konuşmacısı Özgür-Der Yönetim Kurulu Üyesi Kenan Alpay ise darbeciliğin Türkiye'deki serüvenine ve bu hastalığın Türkiye'de yeterince ciddiye alınmadığı gerçeğine 28 Şubat'tan ve Ergenekon Davası'ndan örneklerle değindi. Ergenekon iddianamesinden kesitleri de paylaşan Alpay, sanıkların naylon terör örgütleri kurmaktan uyuşturucu kaçakçılığına, halk ve hükümet üzerinde hegemonya kurmaktan darbe sürecini tetiklemeye kadar birçok konuda suçlandığından bahsetti ve bu kesimin ne kadar becerikli olduğunun bir muamma fakat iyi çalıştıklarının da kesin olduğunu vurguladı.

Canlı bir katılımın gözlendiği panelin ikinci turunda Cüneyt Toraman Türkiye'deki anayasaların ve partilerin Kemalizm ile olan ilişkilerinden, Rıdvan Kaya Ergenekoncuların iddialarından ve sürecin zaaflarından, Kenan Alpay ise davaya dair oluşan –Türkan Saylan'ın ölümü üzerine oluşturulan manipülasyonlar da dahil– toplumsal algılardan bahsettiler ve izleyicilerden gelen soruları yanıtladılar.

Özgür-Der Beykoz Şubesi'nin düzenlemiş olduğu panel Müslümanların Ergenekon Davası sürecinde etken olmaları ve darbeci geleneğe karşı muhalif tutumlarını sürdürmeleri gerektiği vurgusuyla sona erdi.

HAKSÖZ-HABER