Mahmut Uyan sözlerine tarih bilincinin önemine değinerek başladı ve bu bağlamda tarihi şahsiyetlerin önemine de değinerek her milletin geçmişte yaşamış önemli şahsiyetlerini canlı tutma ihtiyacı hissettiğini ifade etti.
Selahaddin Eyyubi de hem Müslümanlar hem de batı dünyası açısından tarihe iz bırakmış önemli bir şahsiyet olduğunu, yanı sıra adları çokça anılmayan ve unutulmaya yüz tutmuş İslami şahsiyetlerin anılması ve gündeme getirilmesinin önemine vurgu yaptı.
"Selahaddin’i belki de bu kadar gündeme getiren hususun günümüzün şartları ve İslam coğrafyasında Müslümanların durumunun onun yaşadığı dönemdeki duruma benziyor olması ve bu anlamda onun, Müslümanların umudunun az olduğu bir dönemde onları umutlandırmasıdır.'' dedi.
Daha sonra Selahaddin’i, Selahaddin yapan özelliklere değinen Uyan, onun asil bir kişiliğe sahip olduğunu, asaletinin adil, cesur ve cömert biri olmasından ileri geldiğini ve tevazu sahibi biri olduğunu, yaşadığı çağın hükümdarları gibi kibirli olmadığını, çağının büyük hükümdarlarından biri olmasına rağmen hem askerleri hem de halktan kişilerle sıcak ilişkiler kurduğunu ifade etti. Selahaddin’i bize tanıtacak üç temel unsurun; ailesi, aldığı eğitim ve karakteri olduğunu söyledi.
“Ailesi; Azerbaycan’ın Duvin şehrinin yoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu Ejderekan köyünde yaşayan bir ailedir. Babası bir Kürt beyidir. Daha sonra Irak’ın Tikrit şehrine göç etmişlerdir. Selahaddin, Tikrit şehrinde doğmuştur. Sonra ailesi Şam bölgesine yerleşmiştir.
Eğitimi; Selahaddin askeri olsun medrese eğitimi olsun özel bir eğitimden geçmiştir. Dindar bir babanın oğludur. Babası tasavvufa eğilimlidir bu eğilim Selahaddin’in siyasetinde kendini göstermiştir.
Karakteri: Adalet Selahaddin’in çok belirgin bir karakteristik özelliğidir. Tevazu ve cesaretinde geçmişte de bugün de de tüm Müslümanlara örnek olacak niteliktedir.
Merhameti: Bu, Selahaddin’in en önemli özelliğidir. Belki de tarihte bu kadar anılır olmasının en önemli nedenlerinden biri de budur. Haçlılar Kudüs’ü işgal ettiğinde 70 bine yakın insanı katletmiştir ama Selahaddin onların yaptığını yapmamıştır. Peygamberden miras aldığı bu özellik onun yüzyıllardır hem batıda hem de doğuda konuşulmasını kitaplara, araştırmalara konu olmasını sağlamıştır.”
Cihad onun hayatında çok önemli bir yere sahiptir.
Mısırda yaşadığı dönemde vezir olduktan sonra haçlı zihniyetini bölgeden atmaya dair bir bilinç oluşur Selahaddin’de.
Burada önemli bir noktaya değinmek gerektiğini söyleyen Mahmut Uyan, "Haçlı demek Ermeniler, Bizanslılar v.s demek değildir. Haçlı zihniyeti farklı bir zihniyettir; yakıp yıkan, katleden, Müslümanların topraklarını işgal eden, katliamlar yapan zihniyet. İşte Selahaddin bu zihniyete düşmandır." dedi.
Selahaddin’in tüm bu savaşlar katliamlar içerisinde Müslüman şahsiyetini çok iyi koruyan, ölçülü biri olduğunu, son nefesine kadar dindar biri olduğunu, kişisel ibadetlerini hiç aksatmadığını ve beraber çalıştığı insanları iyi seçtiğini, kaliteli, bilgili, çalışkan, yetenekli ve güvenilir insanları etrafında toplayarak onlarla samimi ilişkiler kurduğunu söyledi.
Son olarak; Selahaddin’in ve onun gibi nice Müslüman şahsiyetin yaşadığımız zamanın diliyle gündeme getirmenin ve çocuklara aktarmanın önemine değinerek sözlerini tamamladı.
Seminer soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.