"Onlardan önce bu yöreyi yurt edinmiş gönüllerine imanı yerleştirmiş olanlar, kendilerine hicret edip gelenleri severler. Onlara verilen ganimetten dolayı nefislerinde bir kıskançlık duymazlar, onları kendi nefislerine tercih ederler. Velev ki kendileri de ihtiyaç sahipleri olsalar bile. Kim de nefsinin hırsından korunursa işte onlardır felaha ulaşacak olanlar"(Haşr 9)
Ayetin tarihçesine değinen Demir; aleni davet ile resulun ve müminlerin Mekkeli müşrikler tarafından yaşadıkları baskıları ve işkenceleri ve ilk hicrete değinerek, vahyin gönderilişinden henüz 10 sene geçmeden kendisini himayesine alan amcasının vefatı ve ardından en büyük destekçisi sevgili eşini kaybetmesiyle Mekke tehlikeli bir hal almaya başlamış resul başka bir kavme tebliği ulaştırmak için gittiği Taif'te de umduğunu bulamamış ve tekrar Mekke'ye dönmüştü. Mekke'de hac mevsiminden yararlanarak içlerinde Medine'den de gelenlerin olduğu topluluğa İslamı tebliğ etmiş ve Medine'den gelen 6 kişinin İslamı kabul etmeleriyle artık Medine'de de İslamın ve resul konuşulmadığı evin kalmamasıyla beraber bir sonraki hac mevsiminde 12 kişilik bir grupla Akabe tepesinde "Allaha ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocukları öldürmemek,hiç kimseye iftirada bulunmamak ve resule karşı gelmemek üzere biat ettiler sonraki sene 2.akabe biatı da gerçekleşti ve artık ensar resulu ve arkadaşlarını bir an önce misafir etmek istiyordu,evlerini ve yurtlarını güvenli kılmaya hazırlandılar ve kutlu misafirlerini beklemeye koyuldular.Mekkeli Müslümanların Medine'ye hicretleriyle artık Medine ilk İslam devleti ,ilk yasalar ile ensar ve muhacirlerin iman kardeşliklerini çeşitli örneklerle anlatarak bizlerinde ancak kapitalist,modern bir akıldan kurtularak ensarın örnekliğinde olduğu gibi iman edebileceğimizi,kalbimizi; her türlü fitne ve fesattan, gıybetten, cimrilikten ve bencillikten koruyabildiğimiz oranda rabbin razı olacağı kullar oluruz tespitlerinde bulundu.Zorlu süreçlerin gerçek anlamda kardeşlik hukukuyla aşılabileceğini belirtti.bireyselciliğin bu ayetin ruhuna aykırılığına değindi,müminleri kendi nefislerine tercih etme duyarlılığının arınmamız açısından önemini vurguladı.
Asrı saadetteki katıksız imani yakalıyamamamızın arka planında modern dünya algısının yattığına değindi.
Velayeti esas alan bir hukuk çerçevesinde birbirimizi inşa etmenin önemini belirten samimi duygularla sunumunu bitirdi.
Esranur Sevim /Haksöz Haber-Batman