7 Ekim’den bu yana Hamas ile sürdürdüğü savaşta, düştüğü acziyetin acısını sivillerden çıkartan siyonist çete devleti İsrail, sivil katliamlarına bir yenisini ekleyerek dün gece Refah’ta bulunan mülteci kampını vurarak en az 45 sivili şehit etti.
Yaşanan bu katliamı protesto etmek için Batman İslami Sivil Toplum Kuruluşları'nın çağrısı ile Batmanlı vicdan sahibi insanlar meydanlara toplanarak siyonist çete devletini protesto ettiler. Batman Gülistan Caddesinde gerçekleştirilen protestoda ‘’Katil İsrail, katil ABD, Hamas’a selam direnişe devam!’’ sloganları atılıp ve tekbirler getirilerek protesto edildi. Okunan basın açıklaması ve duanın ardından eylem sona erdi.
Basın açıklamasının tam metni:
Kıymetli katılımcılar sözüme alimlerimiz tarafından Filistin mücadelesi için verilen fetvadan bir bölüm ile başlamak isterim;
“Gazze’yi desteklememek cihaddan kaçmaktır. Siyonistlerin Kudüs, Aksa ve Filistin’e yönelik saldırıları Müslümanların savunma cihadı yapmasını gerektirmektedir. Müslüman halkın elinden geldiğince seferber olması, elindeki tüm imkanlarla düşmana saldırması veya düşmanın ve destekçilerinin elçiliklerine giderek protesto etmesi farzdır”
Bu cihetle bu gün ve şu saatte buradayız.
Sekiz ayı aşkın bir süredir Gazze’de soykırımda bulunan Siyonist İsrail rejimi dün gece yeni bir caniliğe imza atmış ve başarısızlıklarını, verdiği kayıpları, esir edilen askerlerini unutturmak, dünya gündeminden uzak tutmak için Refah’ta onlarca Filistinliyi bombalarla yakarak şehit etmiştir. İslam ülkelerinin liderlerinin sessizliğinden aldığı cesaretle Siyonistler, insanlıktan uzak bir halde terör saldırılarını sürdürürken gerçekleşen bu son saldırı sözün bittiği yer olmuştur. Uluslararası Adalet Divanı’nın saldırıları durdurma kararı aldığı Gazze Şeridi'ndeki Refah kentinde yerinden edilen Filistinlilerin çadırlarını bombalayan Siyonistler’in anlayacağı tek dilin güç olduğu da net bir şekilde bir kez daha ortaya çıkmıştır. UNRW'yi terör listesine almak sureti ile yardım kuruluşlarının Gazze'ye- Refaha girişini engellemeye hazırlanan İşgalci rejim, yapacağı katliamlar için haber vermektedir. Eğer durdurulamazlarsa daha büyük katliamlarla Gazze halkını açlığa mahkum etmeye hazırlanmaktadır.
Sekiz ayı aşkın bir süredir Siyonistlere direnen Gazze halkının da Filistin direnişine destek olmak için meydanları dolduran vicdan sahiplerinin de tek isteği Siyonistlere karşı anladığı dilden yanıt verilmesidir. Bu bağlamda İslam ülkelerinin liderlerine büyük bir sorumluluk düşmektedir. Vakit, Erbakan Hocamızın dediği gibi İsrail’e karşı güç gösterme vaktidir. Zira İsrail rejiminin kınamalardan, sözlü tepkilerden anlamadığı ve şiddetin harekete geçmeden sadece dua ile durdurulamadığı ortadadır.
Bugün içerisinde bulunduğumuz zillet halinin en büyük müsebbibi İslam ülkelerinin aciz liderleridir.
Bugün içerisinde bulunduğumuz zillet halinin en büyük müsebbibi İsrail rejimine karşı vahdet ruhunu kuşanıp İslam Barış Gücü’nü oluşturmayanlardır.
Bugün içerisinde bulunduğumuz zillet halinin en büyük müsebbibi Gazze cayır cayır yanarken İsrail rejiminin üzerine kabus olamayan İslam ülkelerinin idarecileridir.
Ey İslam ülkelerinin liderleri;
Allah’tan korkun, İslam’ın izzetine sarılın, dinimizin emirlerini kuşanın.
Sizin acziyetiniz yüzünden Gazze yanıyor ve sizin etkisizliğiniz yüzünden Gazzeli kardeşlerimiz soykırıma uğruyor.
Değerli katılımcılar,
Filistinli kardeşlerimiz bugün insanlık dramının en acısını yaşıyor ve sadece kendi toprakları için değil tüm İslam coğrafyası için bedel ödüyor.
Öyle ki; Filistin direnişi bugün sadece kendi topraklarını koruma yahut özgürleştirme maksadıyla mücahede vermiyor.
Filistinli kardeşlerimiz aynı zamanda Bağdat’ın, Şam’ın, Doğu Türkistan’ın, Diyarbakır’ın ve İstanbul’un selameti için de mücahede ediyor.
Bugün bizler çok iyi biliyoruz ki; karşımızda bulunan İsrail adlı terör organizasyonunun hedefi yalnızca Gazze, Kudüs yahut Batı Şeria ile sınırlı değil.
Bugün İsrail Gazze’de başarılı olduğu takdirde Siyonistlerin yarınki hedefleri Hatay, Diyarbakır, Adıyaman ve daha birçok şehrimiz olacak.
Bundan dolayıdır ki; Hamas sadece Filistin için değil Türkiye için de savaşmaktadır.
Türkiye halkı Hamas başta olmak üzere Filistin direniş hareketlerinin ne yanında ne de arkasındadır. Anadolu insanı bugün Filistin direnişinin ta kendisidir. İdarecilerimizden de aynı duruşu beklemekteyiz. Ülkemizde bir yanda Hamas ı terörist gören anlayış, diğer yanda algılarla, hamasetle mış gibi yapan anlayış mevcuttur, biz bu ikisinden de beriyiz. Ticarette hülle yapan anlayıştan, suni gündemlerle Gazze gündemini örtmeye çalışan narkozlama anlayışından, mazlumları sokak köpekleri kadar gündemine almayan sahte hak savunucularından, Gazzeyi toprak meselesi ya da arapların meselesi olarak gören hastalıklı anlayıştan, ve ikiyüzlü kadın ve çocuk hakları savunucularından beriyiz.
Rabbim bizleri affetsin, bizleri gaflette olanlardan yazmasın.