Batman Özgür-Der şubesi alternatif eğitim seminerleri kapsamında Ahmet Beydüz tarafından "Ehl-i Kitab'ın Yahudileşmesi ve Müslümanlar" konulu seminer sunumu gerçekleştirildi.
Dernek binasında yapılan seminere konuşmacı Ahmet Beydüz İsrailoğullarının tarihiyle giriş yaptı.Yahudileşmenin tanımını yapan Beydüz, Kur'an-ı Kerim'de direkt olarak Yahudi kavramının geçmediğini sözkonusu toplum olan İsrailoğulları'nın da aslında müslüman olduklarını fakat tevhidi akideden sapmalarının,ayrılmalarının sonucunda yahudileştiklerini belirtti.İsrailoğullarının yahudileşme süreçlerini Rabbimizin Kur'an'da detaylıca işlediğinin altını çizen konuşmacı,İsrailoğullarının yaşadığı bu süreçte Kur'an'da dikkat çekilen yahudileşme alametlerini şöyle sıraladı:İmanda pazarlık,tahrif,taassub ve sosyalleşememe,dünyevileşme,gündem saptırmak,asabiyet/hizipçilik,gerçeği bile bile inat, ciddiyetsizlik, tartışmacılık, ütopyacılık,ahlaki yozlaşma.
Sunumunun devamında "Kur'an-ı Kerim'de Allah bizleri doğrudan 700 ayetle akidevi bilincimiz için ve yahudileşmememiz için uyarıyor.Bakara suresinde 80 ayette bu konuyu işliyor,biz müslümanların düştüğü en büyük yanlış, İsrailoğullarının ve hrıstiyanların anlatıldığını düşünerek bu ilahi uyarıları kendi pratik hayatımızda üzerimize almıyoruz."dedi."Yahudileşme"nin, müslümanım diyen herkesi modern zamanda daha da yakıcı bir şekilde kuşatabilecek bir imtihan olduğunu belirtti.
Konuya Enfal 15-16;Maide 13 ve 64.ayetleri bağlamında,Peygamber (s) ve arkadaşlarının hayatlarından örneklerle karşılaştırma yaparak devameden Beydüz,bu başlıklar çerçevesinde İsrailoğullarını ve hz.Musa kıssasına da kısaca değindi.
Müslümanlar olarak bizim dikkat etmemiz gereken Yahudileşme zaafının farkında olarak kendi hayatlarımızı da bu bilinçle gözden geçirmemizin zorunluluğuna vurgu yapan konuşmacı ,iman edip zorluklar karşısında çözülmememiz gerektiğini, inandığımız değerleri yaşamanın bedelini ödemekten kaçmamamız gerektiğini ve bizlerin israiloğulları gibi hatalarımızı ,günahlarımızı meşrulaştırmamamızın gereğine değindi.İsrailoğullarının dikkat çeken hastalık ve özelliklerine değinerek örneklendiren konuşmacı İsrailoğullarının dini parçaladıklarını,böylece dini parça parça yaşadıklarını,halbuki dini bütünüyle yaşamanın farz olduğunu vurguladı.Ayrıca Rasulullah'ın (s) Medine'de yahudilere karşı adaleti esas alan yaklaşımına karşılık,onların buna karşılık vermediklerini,hainlik beslediklerini hatta müslümanlara saldırmalarının,onların içselleştirdikleri yahudileşmenin bir parçası olaarak okunabileceğini belirtti.
Sonuç olarak pazarlıksız İbrahimi bir imanla Rabbimize kulluk etmemiz gerektiğini,teslimiyet içinde olmamızı,faturayı Allah'a çıkarma sapkılığından kendi imanımızı korumamız gerektiğine değindi.Bakara-143.ayet bağlamında vasat ümmet olma çabası içinde olmanın önemine değindi.Vasat (dengeli) ümmet olmak ne yahudilere ne de hristiyanlara benzememektedir diyen Beydüz "İslam bir denge dinidir.Ne Yahudiler gibi yalnızca törensel ve siyasaldır ne de hristiyanlar gibi yanlızca vicdanlara hapsedilmiş bir ahlak anlayışıdır.Bu kabul edilemez bir dengesizliktir.Peygamberlere ne yahudiler gibi iftira edip taşlamak,ne de hristiyanlar gibi ilahlaştırıp kutsamaktır İslam.Allah'ı ne milli ilah ilan etmek ne de üçe bölmektir.Hedef orta ve dengeli bir ümmet olmaktır,mustakim olmaktır,gazaba uğrayanlardan ve sapıtanlardan olmamaktır" diyerek fatiha suresini okuyup sözlerine son verdi.
HaksözHaber: Bünyamin Sevim/BATMAN