Vahiy ve Peygamberlik başlıklı bir sunum gerçekleştiren Kerem TEKİN özetle şunları anlattı:
Allah Niye Vahiy Gönderir? Vahiy Göndermese Bizi Sorumlu Tutabilir miydi?
İlk insan olan Âdem ve Havva cennette suç işlediklerinde Allah onları af ediyor. Ama bu hatanın da bir bedeli oluyor. Cennetten indiriliş. Allah, onları tabiri caizse cennetten kovarken;’’Her ne kadar oradan inin dediysek de size olan yol göstericiliğimiz devam edecektir.’’
İnsan her ne kadar mükemmel yaratıldıysa da aynı zamanda zayıf da yaratılmıştır.’’Şüphesiz ki insan zayıf olarak yaratılmıştır.’’İşte insanın zaaf sahibi olması ve Allah’ın da merhamet kaynağı olması gereği Allah, belki dönerler diye Peygamber aracılığı ile vahiy göndermiştir.
*Allah vahiy göndermeden insanı sorumlu tutabilir miydi?
Evet tutabilirdi. Çünkü Hz. İbrahim kendi emek ve çabası ile Rabbi’ni bulmuştur. Demek ki insan isterse Rabbi’ni bulabilir.
Her insan İslam fıtratı üzere doğar, sonra anne –babası onu Hristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar.
Yaratılış anlamına gelen fıtrat; bir şeyin açılması, içindekilerin ortaya çıkması anlamına gelen ‘fetera’ fiili ile geçer.
Fıtrat canlı veya cansız çevreye işlenen bir program, ilahi bir yazılım demektir.
Tabiat: Fıtratı istikametinde davranma yeteneğinin o şeyde yerleşik hale gelmesidir.
Sünnetullah: Fıtrattan daha geneldir. Eşyaya fıtrat koymak ve eşyanın bir fıtrat taşıması şeklinde anlaşılabilir.
Fatır olan Allah bir şeyi sadece yaratmakla kalmaz. O yarattığına bir de yaratılış kodları koyar.(Bu kodlar ilahi imza hükmündedir)Bu ilahi kodlar sayesinde eşyanın bir fıtratı olmuş olur. Eşyaya fıtrat koymak Allah’a mahsustur. Bunu Allah’tan başka kimse yapamaz. Fıtrat koymak kime mahsus ise hamd de O’na mahsustur. Fiili hamd fıtrata uygun davranmak veya eşyayı fıtrat istikametinde kullanmaktır.
İnsan fıtratı, hayır ve şerri ayırt edebilecek şekilde yaratılmıştır. Bu manası ile fıtrat vicdan ile eş anlamlıdır.
Şura 44/51-52 Bağlamında Vahyi Değerlendirme
‘’Allah bir insanla ancak vahiy yoluyla veya perde arkasından konuşur, yahut bir elçi gönderip izniyle ona dilediğini vahyeder. O yücedir, hakimdir.’’ (Şura-51)
Ayette Allah’ın beşerle üç çeşit konuşma biçiminden bahsetmektedir.
1-)İlham ederek
2-)Perde arkasından
3-)Elçi seçerek
Genelden özele birbirine basamak olan ve aslında birbirini açan ve genişleten beşerle konuşma/iletişime geçme derecelerinden bahsedilebilir.
1-)İlham ederek: Vahiy; fısıldamak, ilham ve yudumlak anlamlarına gelmektedir. Allah insanda içsel bir ses oluşturarak vicdanını harekete geçirerek konuşur. İçine ilham düşürerek, akıl ve fikir oluşturarak (yaratarak) takvayı ilham ederek konuşur. Bu tip konuşma istisnasız her beşerle yapılır.
Bu tür vahiy tüm canlılarda var olan fıtratı ve doğallığı ifade eder. Bu vahiy her türlü canlıda içgüdüsel bir güçtür. Allah arıya (16/68),göklere (41/12),yeryüzüne (95/5),Musa’nın annesine (20/38),takvayı ve fücuru (91/8) ilham etmesi gibi.
Allah bu noktada istisnasız her insanla vicdanı ve özü aracılığıyla konuşur. Fakat çoğu insan fıtratını örttüğü için anlama ve kavrama yeteneklerini de kaybetmiştir.
2-)Perde arkasından: Dikkat edilirse kâinattaki her şey sanki bir perde ile örtülmüştür. Can bedende, tohum toprakta, mineraller suda gizlidir. Ortalama insanlar bunları yüzeysel görürler, fakat bu perdeyi aşıp gerisine inebilenler orada işleyen düzeni, ahengi görürler. Onun bilgisine ulaşırlar. Keşif, buluş, icat perdeyi kaldırmak demektir. Ancak bu perdenin perdenin gerisine inip keşifte bulunduğunu iddia etmek haddi aşmak olur. Onun için kelam kitaplarında ortak aklın bir ürünü olarak :‘ilham, keşif ve rüya dinde delil olmaz denmiştir.’
3-)Elçi göndererek: Bu vahyin en üst derecesidir. Bu derecedeki vahiy; insanın vicdan, akıl, yürek, kalp ve zihin kapasitesinin tümünün birden taşıması sonucu ortaya çıkar. Peygamberlik hem kesbi hem Vehbi dir. Vahiy peygamberin zihin ve yüreğinde doğuyorken, bazen de yürek ve zihin kapasitesinin çok çok üstündedir. Peygamberleri eleştiren vahiylerin varlığı aynı zamanda, vahyin peygamberin idrak alanını aştığının da bir delilidir.
Vahiy inerken peygamberin eğitim süreci bitmemiş tam aksine bir programa bağlanarak başlamıştır.
Vahiy herkese açıktır; fakat her vahiy alan peygamber değildir. Yani öyle bir şey olmalı ki; hem Allah herkes ile konuşuyor olmalı, hem de her konuşana peygamber denmemeli.
Allah Niçin Peygamber Göndererek Tarihe Müdahale Eder?
1-)İnsanlar arasındaki birliğin bozulmasından dolayı.
2-)Hak ve batıl karışıp iç içe geçtiğinden, hakkı ve batılı birbirinden ayırmak için.
3-)Adaleti yeniden imar ve inşa etmek için.
4-)Mal ve servet yığma tutkusundan insanları kurtarmak için.
Sorulan soruları konuşmacının cevaplaması ve yapılan katkılardan sonra seminer sona erdi.