Oturum başkanlığını Zeynep Sevim'in yaptığı panelde konuşmacılar genç kardeşlerimizden Betül Gayretli ve Esma Yıldız'dı.
İlk konuşmacı Betül Gayretli Hz. Zeynep'in hayatını, ailesini ve hayatın içerisindeki sorumluluk ve tesettürü konusundaki hassasiyetleri dile getiren Gayretli son olarak "Zeynep iki oğluyla birlikte kardeşinin kıyamına ortak olmuştur. İyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak için, Zeynep'in Hüseyin'e olan bağlılığı derindi. Ancak o iman ediyordu ki, hilafetin saltanata dönüştürülmesine sessiz kalınamazdı. Her onurlu müminin yapması gerekeni yaptı Zeynep'te. Zulme rıza göstermenin zulmetken bir farkının olmadığının bilincindeydi. Yolculuklarının ölüm veya kalımla sonuçlanacağını bildiği halde vazgeçmedi. Çünkü Zeynep Allah'ın tertemiz dininin hatırlatılması için gözü kapalı bu yolda bedel ödemesi gerektiğine iman etmişti. Zeynep; zulme şahitlik etmenin bir ibadet olduğunu içselleştirmenin duyarlılığıyla çölün tozlu yollarına yoldaş olmuştu."sözleriyle konuşmasını bitirdi. Oturum başkanı Zeynep Sevim konuyu özetleyip, gündeme getirilmesinin önemine değinerek sözü Esma Yıldız'a bıraktı.
Esma Yıldız sunumunda Kerbela olayını hazırlayan dönemin tarihsel şartlarını ve zeminini anlattı. Bu karmaşa ortamında da Zeynep'in duruşuna, duygu-düşünce ve söylediklerine yer vererek o dönemde Zeynep'in konumuna açıklık getirdi. Bu katliam olayında Zeynep'in saraya götürülünce, Yezid'e karşı cesurca yaptığı tarihi konuşmasından alıntılar yaparak kadın da olsa İslami mücadelede zalim sultana karşı adaletsizliğini, zulmünü, cesurca haykırma zorunluluğumuzda bize örnek olacak tarihi bir şahsiyetin hayatından kesit sunmuş oldu. Özellikle Yezid'in "Ulu'l emr" sıfatına rağmen Zeynep ve diğer esirleri başları açık olarak huzuruna getirtmesi fakat bu hicapsız haline rağmen Yezid'in yüzüne şu sözleri haykırabilecek cesarette adalet ve hak aşığı bir kadının örnekliğine değindi:
"Ey azad edilmiş kölelerin zürriyetinden olan!
Sizin kadınlarınız perdelerin arkasında saklanacak da, Resulullah'ın kızlarının hicapları açtırarak onları kent kent dolaştırarak teşhir edeceksiniz! Bu mu sizin adaletiniz? Ey yüce Allah'ım! Hakkımızı bize geri ver, bize zulmedenlerden intikamımızı al, kanımıza girenlerin yeminlerini bozanların başlarına gazap yağdır..."
Zeynep'in bu olaydaki tutumunu sonrasında da devam ettirdiğini, Kerbela'yı ve sonrasında yaşanan herşeyden insanları haberdar etmeyi bir sorumluluk bilerek ömrünün sonuna kadar hilafetin saltanata dönüştürülmesine karşı muhalefet ettiğini aktararak konuşmasını bitirdi.
Zeynep'in eşini geride bırakarak kervana katılmasını nasıl okumalıyız?" sorusuyla İslami mücadelede kadının konumunu irdeleyen oturum başkanı Zeynep Sevim şu tespitlerde bulunarak paneli bitirdi:
*Amaçsız ve anlamsız hayatı bir kenara bırakarak Zeynep gibi ıslah kervanına katılmalıyız.
*Müslüman kadın Allah'ın dinine olan şahitliğini adaletle yerine getirmelidir.
*Rabbimiz bizi erkeklerle veli kılmış ve hayırlarda yarışmamızı öğütlemiştir. Buna örnek olarak davetin ilk döneminde müşriklerin saldırılarına rağmen müslümanların vahyi gündemleştirmek için kadın-erkek Kabeye doğru yaptığı toplu yürüyüştür.
*Toplumun kaderi karşısında yükümlülük hissedip müdahalede bulunmak Zeynep'ten öğrendiğimiz değerler arasındadır.
*İslam ümmetinin nihai gayesi sadece kişisel kemali oluşturmak değil aynı zamanda bir dünya devrimini de gerçekleştirmektir.
HaksözHaber: Esra Sevim/BATMAN