Bu ülkenin 100 yıllık siyaset tarihine bakıldığında kesintisiz devam edegelen darbeci zihniyetin, sistemin en temel vasfını oluşturduğu görülecektir. Halkı darbelerle hizaya getirmeye kalkışan bu zihniyet zaman zaman el değiştirse de, temelde aynı zalim yöntem olan tepeden inmeci cuntacılığı meşru görmektedir. Darbeciliğin ne kadar karanlık bir zihniyet olduğunda herkesin mutabık olduğu bir zamanda bile darbeciliğe tenezzül edecek kadar alçalabilen bir zihniyetin cuntacılığın yeni takipçileri olduğunu 15 Temmuz gecesi hep birlikte yaşadık. En son yaşanmış olan 28 Şubat darbesinde dahi eli silahlı cuntacı gelenek karşısında güçlü bir direnişten söz etmek mümkün olmamıştı.
15 Temmuz gecesi saat 22:00 sularında Ankara'da jetlerin alçak uçuş yaptığı ve İstanbul'da Boğaziçi ve FSM köprülerinin askerler tarafından kapatıldığı haberleri yayılmaya başladığında "Neler oluyor?" sorularının sorulduğu kısa süreli bir şaşkınlıktan sonra bunun Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bazı kademeleri tarafından yapılmaya çalışılan ciddi boyutta bir darbe kalkışması olduğu anlaşılacaktı. Darbe girişiminin arkasında FETÖ veya PDY olarak bilinen Fethullahçı yapılanma vardı. TRT 'nin işgal edilip korsan bir bildiriyle TSK 'nın ülke yönetimine el koyduğu bilgisinin ekranlara yansıması ve fakat Cumhurbaşkanı ile Başbakan'ın bu kalkışmaya karşı tüm halkı meydanlara, havalimanlarına davet etmesiyle tüm Türkiye'de olduğu gibi Batman'da da halk Valilik, Emniyet müdürlüğü ve Ak Parti il başkanlığına ait binaların bulunduğu valilik kavşağına akın etmeye başlayacaktı.
Sosyal medya üzerinden haberleşen Batmanlılar, kısa sürede binlere ulaşıp, darbeye karşı kendi iradelerini koruma refleksiyle sel olup bu binalara çıkan yolları, her an askerler gelebilir düşüncesiyle tutmaya başlamıştı. Valilik, Emniyet binası ve Ak Parti il başkanlığı arasında mekik dokuyan insan seli askerlerin gelebileceği muhtemel yollar arasında gidip gelerek sürekli sloganlar, tekbirler eşliğinde kendi iradelerine sahip çıkmaktaydılar. Daha ilk saatlerde büyük bir cesaret örneği sergileyerek emniyet binasının duvarına çıkıp halkının karşısına çıkan Batman valisi Ahmet Deniz, tam bir halk lideri duruşuyla, çok sert ifadeler ve net bir tutumla darbecilere karşı olduğunu ilan eden ateşli bir konuşma yapacaktı. Burada sabaha kadar halkıyla burada olacağını ve gelen darbecilerle ölünceye kadar çarpışmaya kararlı olduklarını söyleyerek halkın yoğun desteğini alacaktı. Sabah ezanı ile birlikte, yüreklerinde darbe öfkesiyle kıyama duran halk, Adeviyye provasını iliklerine kadar yaşayacakları uzun kunutlarla Rabblerine yakaracaklardı. Bu yoğun tempoyla sabah saat 10:00 sularına kadar insanlar uyumayarak darbe girişiminin büyük oranda püskürtüldüğünü görmeden meydanı terk etmeyecekti. Güneşin ilk ışıklarıyla meydanda bir arada olan STK ve parti temsilcileri bir heyet oluşturarak Vali Ahmet Deniz'i kendisinin de sabahladığı Emniyet müdürlüğü makamında ziyaret ederek son durum hakkında bilgi alış verişinde bulunup, desteklerini yineleyeceklerdi. Vali beyin ilk saatlerde alay komutanının birkaç saat rehin tutuluduğu fakat olayın rengi değiştiği anlaşılınca hain askerilerin firar ettiğini, şuan peşlerine düşüldüğü bilgisi ile daha ilk dakikalarda alay nizamiyesine özel harekatçıları yerleştirip, vur emri verdiğini kendisinden öğrenecektik. Büyük oranda püskürtüldüğü anlaşılan darbe girişiminin olası devam eden tehlikesine karşı saat 17:00'de nöbete kalınan yerden devam edilmesi kararlaştırılacaktı.
FOTO: ÖMER SEVİM